Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Ortadoğu "Suriyeliler'in kanı dünyanın laneti olacak"

        HABERTÜRK.COM / NAZ ÖZCAN

        nazozcan@haberturk.com

        Suriye'de her geçen gün artan şiddet karşısında Suriyeli'ler çaresiz. Birçoğu çocuklarını, eşlerini, anne babalarını kaybettiler...

        Pes etmediler, hayatlarını bir bavulun içine sığdırıp bilinmeyene doğru yola çıktılar.

        Evlerini, vatanlarını bırakip başka ülkelere sığındılar...

        Ellerinde kalan tek şey umutlarıydı, onu da kaybetmemek için hala mücadele ediyorlar.

        Suriye'de yaşanan iç savaş, kadınından çocuğuna, yaşlısından gencine herkesi halen etkiliyor. Yaşanan bu insanlık dramına neredeyse bütün dünyadan yardım yağıyor.

        OLAYLAR NASIL BAŞLAMIŞTI?

        Suriye'de 2011'in Mart ayında hükümetin devrilmesi için başlatılan ,birçok siyasi yorumcu tarafından 'eşi görülmemiş' olarak nitelendirilen gösteriler kısa zamanda ülke çapında bir ayaklanmaya dönüştü.

        Muhalif militanlar tarafından öldürülen yüzlerce Suriye ordusu askerinin yanı sıra, bakanlıklara, karakollara ve televizyon kanallarına düzenlenen saldırılar, Suriye yönetimini alarma geçirmiş ve bölgeden tüm kaynaklarını çekmesine neden oldu.

        SİVİL GÖSTERİLERDEN SİLAHLI DİRENİŞE: ÖZGÜR SURİYE ORDUSU

        Olayları takiben ülke çapında şiddetli çatışmalar yaşanmaya başlanıp, muhalif silahlı grupların bir çatı altında toplanmasıyla Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ortaya çıktı.

        ÖSO 2012 yılının başlarında hükümet güçleriyle çatışmaya girip ilk olarak Zabadani şehrini tamamen ele geçirip, hemen ardından Humus'un 3'te 2'si ve Şam'ın kırsal kesimlerini de havan topları, tanklar ve makinalı tüfeklerle kontrolleri altına aldı.

        O günden bugüne yaşanan iç savaşta yüzlerce toplu ölüm gerçekleşip, onlarca çocuk katledildi.

        Geri kalan birçoğu ise olaylar nedeniyle doğup büyüdükleri toprakları terk etmek zorunda bırakılıyor.

        Olayların devam ettiği Suriye'de son olarak Rakka kentine yapılan hava saldırılarının artması üzerine binlerce Suriyeli sığınmak için Akçakale Gümrük Kapısı'na akın etmiş durumda.

        İki günde bin 500 pasaportlu Suriyeli'nin Türkiye'ye geçtiği belirtilirken mülteci konumundaki 500 Suriyelinin de bu hafta kapıdan alınarak Adana'da kurulan Mülteci kampına yerleştirilmesi bekleniyor.

        TÜRKİYE'DEN BÜYÜK YARDIM

        Birleşmiş Milletler’e göre komşu ülkelere sığınan Suriyeli sayısı bir milyonu aşarken, 4 milyon insan ise kendi vatanlarında mülteci konumunda. Komşu Lübnan, Ürdün, Türkiye veya Irak’a geçmek yerine sınıra yakın yerlerde muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde derme çatma kamplarda yaşam mücadelesi veren Suriyeli sivillere her gün binlercesi ekleniyor. Suriyelilerin akın ettiği Türkiye sınırında da ihtiyaca cevap vermek için yeni çadır kamplar kuruluyor. Çatışmaların şiddetlenmesi nedeniyle hızla büyüyen insanî krize çözüm arayan Suriyeli muhalifler, Türkiye sınırına 20 bin kişi kapasiteli üç yeni sığınmacı kampı inşa ediyor

        Rakamlar yine de talebi karşılayabilecek durumda değil tabii ki...

        Bunun üzerine bir mülteci kampını da sınır ötesine kurmak üzere girişimler başlıyor .

        Şanlıurfa Akçakale Kaymakamı Eyüp Fırat basın mensupları ile bir araya geldiği kahvaltılı basın toplantısında son gelişmelerle ilgili bilgileri aktardı.

        Sınır ötesinde kurulacak kamp için çalışmaların başlatıldığını dile getiren Kaymakam Fırat, kurulacak kampın güvenliğinin Türkiye'nin üstlenmeyeceğinin altını çizdi. Sadece insani yardımların kampa yapılabileceğini kaydeden Fırat ilk etapta altyapı ve çadır yardımının yapılacağı müjdesini verdi.

        "SAVAŞ HAYALLERİMİZİ, YAKINLARIMIZI, ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ KISACA HERŞEYİMİZİ ALDI"

        Yapılan yardımlar acıları dindiremese de hafifletiyor fakat 8 Mart Dünya kadınlar gününün yaklaşmasıyla Suriyeli kadınların duaları daha da can yakar hale geldi.

        Kahramanmaraş'taki çadır kentte ailesiyle yaşayan ziraat mühendisi Olimpus Zeydan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'deki savaşın ''kadınlığını'' unutturduğunu söyledi. Yakınlarının cephede olduğunu belirten Zeydan, ''Elimize silah alıp savaşmak istiyoruz. Artık kendimizi kadın hissetmiyoruz. Erkek gibi hissediyoruz. Savaş, hayallerimizi, yakınlarımızı, özgürlüğümüzü kısaca her şeyimizi aldı'' dedi.

        Ayşenur Zerda da zulümden kaçarak sığındıkları Türkiye'deki en kötü şartların bile Suriye'deki en iyi şartlardan daha iyi olduğu dile getirdi. ''Namuslarını korumak için'' Suriye'den kaçıp Türkiye'ye geldiklerini ifade eden Zerda, ''Allah bize kucak açan Türkiye'den razı olsun. Bütün ihtiyaçlarımızı karşılıyorlar. Başımızı yastığa koyduğumuz zaman emin ellerdeyiz. Korku yok, uçak sesi yok, bomba sesi yok'' diye konuştu.

        "EĞER DAHA FAZLA ZAMAN KAYBEDİLİRSE SURİYELİLER'İN KANI DÜNYANIN LANETİ OLACAK"

        Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) Başkanı Muaz el-Hatib, Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği'nden, Suriye ordusunun düzenlediği saldırılara müdahalede bulunmasını isteyerek, ''Eğer daha fazla zaman kaybedilirse, Suriyelilerin kanı dünyanın laneti olacak'' dedi.

        Hatib, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el-Arabi ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'na bir mektup yolladı.

        Hatib, mektubunda şunlar yazılıydı;

        ''Dünyanın gözü önünde Suriye yönetiminin işlediği soykırım, daha kötü sonuçların doğmasına sebep olacak. Eğer daha fazla zaman kaybedilirse, Suriyelilerin kanı dünyanın laneti olacak. Rakka'ya dün yaklaşık 30 hava saldırısı düzenlendi. Aynı şekilde, Humus ve Şam da korkunç bir abluka ve ateş altında. Suriye yönetimi Irak ve Lübnan'dan gelen güçlerle destekleniyor. Bu size gönderdiğim son mektup da olabilir. Sorumluluğu, Allah'ın ve Suriye halkının önünde size bırakıyorum.''

        Ambulansların sürekli sınır ötesinden yaralı taşıdığı bugünlerde Suriyeli'lerin tek bir dileği var; akan kanın durması...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ