Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Ortadoğu Mavi Marmara davasında İsrail Genelkurmay Başkanına yakalama kararı, Mavi Marmara davasında flaş gelişme, Mavi Marmara davası, Mavi Marmara davasında 4 sanık hakkında yakalama kararı verildi, Mavi Marmara davasında yakalama kararı.

        Gazze'ye 2010 yılında insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerince düzenlenen saldırıya ilişkin davada, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin, Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında, bu zamana kadar duruşmaya gelmedikleri Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla gönderilen davetiyelere bu güne kadar cevap verilmediği, makul sürenin beklenildiği buna rağmen sanıkların duruşmaya gelmedikleri ve kaçak durumuna düştükleri belirtilerek yokluklarında tutuklanmalarına ve haklarında yakalama kararı çıkartılmasına karar verildi.

        KIRMIZI BÜLTEN İSTENDİ

        Mahkeme ayrıca yakalama kararı çıkartılan sanıkların yakalanmalarının uluslararası düzeyde yapılıp ve bu infaz için sanıklar hakkında kırmızı bülten çıkartılmasına ve kırmızı bülten belgelerinin düzenlenmesine karar verdi.

        İstanbul 7'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Bülent Yıldırım ve gazeteci Hakan Albayrak'ın da arasında bulunduğu bazı mağdur ve müştekiler katıldı. Dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin, Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi'yi ise İstanbul Barosu'ndan atana avukat temsil etti. Duruşmaya bazı yabancı avukatlarda izleyici olarak katıldı.

        DENİZALTI BİLE GETİRMİŞLERDİ

        Duruşmada mağdur sıfatıyla ifade veren Bülent Yıldırım, şunları söyledi: "BM ve Avrupa Parlamentosu destek açıklaması yaptı. Hatta Deniz Baykal'a yapılan o tuzak olmasaydı CHP'den bile birisi gelecekti gemiye. Saldırı ihtimaline karşı gemideki tüm temsilcilerle toplanıp, saldırırlarsa nasıl cevap vereceğimizi konuştuk. Gemiye almamaya çalışalım diye karar verdik. Saldırı olması ihtimaline karşı dil sorunu yaşamamak için Türk vatandaşlardan nöbetçi koymaya karar verdik. Neden hep Türk öldü diye soruyorlar? İşte bu nedenle oldu. Hiçbir uyarıda bulunmadan karanlığın içinden öyle bir çıkış yaptılar ki Allah o sırada korkuyu herkesin kalbinden aldı. Helikopterler uçuyor, zodyaklar vardı yanımızda. Denizaltı bile getirmişlerdi. Uğur Süleyman Söylemez'i zodyak botlarının arkasındaki bir bot uzun menzilli bir silahla vurmuştu."

        ADALET BEKLİYORUZ

        Olay sırasında yukarıdan bir asker düştüğünü ve koşarak yanına giderek onu etkisiz hale getirdiğini belirten Yıldırım, "Silahını ve bombalarını alıp denize attım. Askeri de bir arkadaşa teslim ettim. Herkese de ‘ölseniz bile öldürmeyeceksiniz' talimatı verdim. Adalet bekliyoruz. Bir kişi öldürülünce zanlı hakkında yakalama kararı çıkarılır. Ama hala bu dava da bir karar çıkmadı. Gördüğüm kadarıyla antlaşma haberleri yüzünden bazı şeyler gecikti" dedi.

        ÖYLE TEKLİFLER GELDİ Kİ

        Duruşmaya verilen ara sırasında Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nın önünde basın açıklaması da yapan Yıldırım, İsrail'le en güzel ilişki sıfır ilişkidir. Adam bana, ‘seni Türkiye'de öldüreceğiz' diyor. Öyle teklifler geldi ki biz yumuşasak o teklifleri kabul eder dünyanın en büyük mal varlığına sahip kuruluşu olurduk" dedi.

        HAKLI OLDUĞUMUZU BİZ KİME TEYİT ETTİRECEĞİZ

        Basın açıklaması sırasında bir basın mensubunun Uğur Süleyman Söylemez'in ölümünün ardından Fethullah Gülen'in taziyede bulunmadığını belirterek "Bunu nasıl yorumluyorsunuz? Mavi Marmara olayında paralel yapının rolü ne?" diye sorması üzerine Yıldırım, "Bugüne kadar duruşmalar uzadı ‘hep paralel yapı' dedik. Şimdi bu paralel yapı kısmen bertaraf edildi. Bakacağız başka bir derinlik var mı bu işin içinde. İkincisi biz taziye yayınlayan herkesin kendisini kazanacağına inanıyoruz. Aslında biz bir özür bekliyoruz. Çünkü bize denildi ki o zaman bu ropörtajda ‘buna BM karar versin.' BM İnsan Hakları Komisyonu yani Fethullah Gülen bey, BM'ye havale etti işi. BM karar verdi. İnsan Hakları Komisyonu, yüzde yüz İsrail'i haksız gördü. Biz daha haklı olduğumuzu kime teyit ettireceğiz Allah aşkına. Umarım şehitlerin yakınlarının üzüntüsünü bu şekilde giderirler. Allah hepimize akıl fikir versin" diye konuştu.

        BAĞIMSIZ YARGININ KONUSU

        Asla davalardan vazgeçilmeyeceğini ve davalardan vazgeçme hakkının hükümetin değil bağımsız yargının konusu olduğunu söyleyen Yıldırım, "İsrail içinden bir takım bürokat ve özellikle medya mensupları Türkiye'nin davalardan vazgeçtiği sözünü verdiğini söylüyor. Bu sözü bürokraside kim verdiyse Allah katında toplum nezdinde ve bizim nezdimizde çok büyük bir ihanet etmiş olur" dedi.

        Mavi Marmara davası, 9 Aralık 2014 saat 10.00'a ertelendi.

        AHT

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ