Uluslararası Ebola alarmı!

Dünya Sağlık Örgütü’nün Cuma günü yaptığı açıklamaya göre dünyanın son zamanlarda gördüğü en kötü salgını Ebola’nın Batı Afrika’da yaklaşık 1,000 kişinin ölümüne sebep olması ve aylardır yayılmaya devam etmesi, uluslararası bir sağlık alarmı olarak görülmeli.

Sierra ve Liberya’dan sonra Nijerya da, en ölümcül hastalıklardan biri olan salgınla baş etmek için yeterli sağlık hizmeti sistemlerine sahip olmadığından Cuma günü milli alarm veren üçüncü Afrika ulusu oldu.

Dünya Sağlık Örgütü başkanı Margaret Chan, Cenevre’deki genel merkezlerinden telefonla yaptığı basın toplantısında "Salgın kontrol edebileceğimizden hızlı yayılıyor” diye açıkladı.

Birleşmiş Milletler’den yapılan açıklamada Ebola virüsünün bulaştığı insanların olduğu her yerin milli alarm vermesi gerektiği söylendi. Salgını “özellikle ciddi” olarak nitelendiren sözcüler bu ülkelere seyahat ya da ticaret için gidilmesine uluslararası bir yasaklama getirmediklerini de ekledi.

"Açıklama, tüm dünya liderlerinin dikkatini canlandıracak. Salgın, sadece sağlık bakanlıklarıyla yok edilemez” diye ekledi Chan.

Liberya’ya gidip dönen bir adamın hastalanmasından sonra onaylanmış 7 Ebola vakasının daha görüldüğü Nijerya’da, Başkan Goodluck Jonathan milli alarm ilan ederek acil durum fonundaki 11.7 milyon doları virüsü yok etmek için kullanacaklarını açıkladı.

Sağlık güvenliği başkanı Keiji Fukuda da Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerinde daha korunumlu davrandığını söyledi.

Gazetecilere konuşan Fukuda "Deneyimlerimize dayanarak bunun bir noktada kontrol altına alınabileceğini düşünmüştük. Bu salgın daha önce hiç görmediğimiz şekilde gelişiyor” dedi.

"Büyük olasılıkla işler iyileşmeye başlamadan önce daha da kötüleşecek” diye ekleyerek Dünya Sağlık Örgütü’nün aylarca sürebilecek bir salgına hazırlandığını belirtti.

Medecins Sans Frontieres (MSF) adlı tıbbi hayır kurumu, WHO’nun (Dünya Sağlı Örgütü) beyannamesinin, salgınla baş etmede gösterdikleri ciddiyeti ortaya koyduğunu ancak bazı sözlerin eyleme geçirilmesi gerektiği söyledi.

KISITLAMALAR GEÇİM SIKINTISINA NEDEN OLUYOR

Ebola’nın henüz bir tedavisi yok ve salgından korunmak için yapılacak aşı da henüz bulunmadı. Bu nedenle ateş, kusma ve ishal gibi belirtileri en hafife indirmek üzerine dayalı bir tedavi uygulanıyor.

Yayılması ancak virüs kapmış insanlara karşı doğru önlemler alınmasıyla durdurulabilir diyen Fukuda, Ebola virüsü kapmış kişilerin acilen izole edilip 30 gün boyunca izolasyonda tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.

Amerikan Uluslararası Gelişme Birimi, fonlarındaki 12 milyon dolardan daha fazla paranın salgının tedavisinde kullanılacağını duyurdu. Avrupa Birliği de Cuma günü yaptığı açıklamada Ebola için oluşturdukları fonda 8 milyon euro biriktiğini ve salgın olan bölgelerdeki hükümetlerin giderek artan ciddi önlemler aldıklarını söyledi.

Sierra Leone ordusu da, komşusu Liberya milli alarm verirken Perşembe günü Ebola’nın vurduğu kırsal bölgeleri ablukaya aldı. Ancak yerli halk, gerekli olan bu sınırlamaların onları ekonomik sıkıntıya soktuğunu söylüyor.

Örnek olarak, silahlı 30 subayın mal yüklü tırları Montserrado County’den Liberya’ya uzanan sınırdaki kontrol noktasında engellediği söyleniyor. Tır şoförlerinden Sackie Sumo, kapanan yolun nakliye yapmasına ve dolayısıyla para kazanmasına engel olduğunu açıkladı. Reuters muhabirlerine konuşan Sumo, “Kötü hissediyorum. Aileme para yollamam gerek” dedi.

TOPLAM ÖLÜ SAYISI

Dünya Sağlık Örgütü’nün son açıklaması gittikçe kötüleşen tabloyu ortaya çıkarıyor. Enfeksiyon kapan 1,779 kişiden 961 tanesi ölmesinin, insanlarda son 40 yıldır görülen en ölümcül salgın olduğunu açıkladı.

Bunun nedenlerinden biri de salgından etkilenen ülkelerdeki sağlık sistemlerinin kötü ve kısıtlı olması. Sierra Leone’da bir doktora 45,588 hasta düşüyor, Liberya’da ise bir doktor başına 86,275 kişi düşüyor.

Dünya Sağlık Örgütü, salgının bu denli artmasının tedavideki yanlış anlamalar ve deneyimsizlikler olduğunu açıkladı.

Ebola’nın en çok görüldüğü yer olan Gine sınırındaki Sierra Leone ve Liberya, geçen ay uçakla Liberya’ya seyahat eden bir Amerikalının tatil dönüşünde hastalanmasından sonra salgın alarmı vermişti.

Amerikan Dışişleri Bakanlığı da Liberya’nın başkenti Monrovia’da bulunan elçiliğindeki aile üyelerini ülkeye geri çağırdı.

Uluslar arası şirketler de salgın olan ülkelerle ithalatı azaltarak koruyucu önlemler almaya başladı.

Nijerya’nın devlete ait bir yağ şirketi de Ebola virüsünün görüldüğünün ispatlandığı Lagos’un sanayi bölgesi Victoria Adası’ndaki kliniğini kapattı.

Gambia Bird Havayolları da, hükümetten gelen istek üzerine Gambiya’nın başkenti Banjul’dan Ebola görülen ülkelere sadece tek yönlü sefer düzenleyeceğini açıkladı. Kaygılar giderek diğer komşu ülkelere de sıçrıyor. Ugandalı sağlık yetkilileri de bir Ebola şüphelisinin testinin negatif çıktığını açıkladı.

Deneme amaçlı bir ilacın Liberya’dan mikrop kapan iki Amerikalı hayır kurumu çalışanı üzerinde uygulanmasının ardından, Ebola uzmanları Dünya Sağlık Örgütü’nü bu tarz ilaçları Akrikalılara da vermeleri konusunda zorladı. Birleşmiş Milletler ajansı, bu seçeneği incelemesi için tıbbi etikçilerden yardım istedi.

Batı Afrika’dan getirilen ve Atlanta’da Ebola tedavisi gören Teksaslı doktor 33 yaşındaki Kent Brantly, kendini giderek daha güçlü hissettiğini söyledi.

Ebola’dan bitkin düşen ve ilk halk duyurusunu yeni yapan Brantly "Bunu karantina odamdan yazıyorum. Her geçen gün daha iyi oluyorum ve bu korkunç hastalıkla mücadelemde bana destek verdiği için Tanrı’ya şükrediyorum” diye açıkladı.