Altına ne kadar para kaçtı?

Rahim AK / HABERTÜRK

Uluslararası piyasalarda altınının ons fiyatı global akonomik krizin zirve yaptığıs 2008'den bu yana 700 dolar seviyesinden bin 800 doların (dün bin 733 dolar) üstüne çıkarken bankalar da bu süreçte çakırdıkları altın ve altına dayalı hesaplarla Türk yatırımcısının bu yükselişten yararlanmasını sağladı. Son 1 yılda bile bankalardaki altın hesapları 10 milyar lira artarak 6.2 milyarliradan 16.2 milyar liraya çıktı. Bunun fizik karşılığını ise yaklaşık rakamlarla 2010 yılında 35,6 ton olan bankacılık sektörü altın büyüklüğünün, 2011 yılında 150 tona temmuz 2012 döneminde ise yüzde 15 daha artarak 172 ton seviyesine ulaşması olarak anlatabiliriz.

FONLARDA 1.2 MİLYAR VAR

Altın fiyatlarında son yıllarda yaşanan artış, gelişmiş ülke ekonomilerinde yaşanan dalgalanmalar nedeniyle altın, hem "alternatif bir yatırım aracı" hem de "güvenli liman" olarak yatırımcının ilgisini kazanmayı başlayınca yatırımcının bir tercihi de altına dalayı yatırım fonları oldu. Bu fonlar da 68 bin 957 yatırımcı 1 milyar 190 milyon lira biriktirdi. Böylece nedenle bankalar tarafından müşterilerine sunulan altın tasarruf araçları arasında "altın depo hesapları", "altın yatırım fonları" gibi ürünlerin toplam hacmi bankaların toplam mevduatları içerisinden önemli bir yer tutmaya başladı. Merkez Bankası'nın bankaların zorunlu TL karşılıklarının bir kısmının altın cinsinden tutulmasına olanak sağlanmasıyla da altına dayalı bankacılık ürünlerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar arttı. Diğer taraftan ülkemizde bankalarda bulunan toplam mevduatın büyüklüğü yaklaşık 10 milyar dolar iken yastık altındaki altın tasarruflarının yaklaşık 3-5 bin ton ( 270 milyar dolar) olduğu tahmin ediliyor. Yastık altı altınların ekonomiye kazandırılmasına yönelik çalışmalarla bu miktkarın daha da artması bekleniyor.

64 TON ALTIN DÜĞÜNE GİTİ

Bu yıl 64 ton, yani yaklaşık 3,3 milyar dolarlık Ziynet ve Meskük Cumhuriyet Altını'nın Darphane tarafından basıldı. Bu miktar yine yastık altına tasarruf olarak girdi.

AKBANK ŞUBELERİNDE ALTIN GÜNÜ VAR

Altın rekordan rekora koşarkan bankacılık sektörü de Türk halkının en sevdiği bu yatırım aracına yönelik yeni yeni ürünler çıkarıyor. Altın Bankacılığı alanında öncü adımlar atmaya hazırlandıklarını dile getiren Akbank Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge ile yeni ürünlerini ve altın bankacılığındaki gelişmeleri değerlendirdik.

-Bankanızın altın bankacılığı müşterileri için yaptığı özel hizmetler var mı? Hangi alanda farklılık yaratıyorsunuz? Önümüzdeki dönem için projeleriniz mevcut mu?

Mevcutta bulunan birikimlerini altın olarak değerlendirmek isteyen müşterilerimiz için geliştirdiğimiz “Akbank Altın Mevduat Hesabı”, sektörün en büyüklerinden olan altın fonumuz, anaparasını riske atmak istemeyen yatırımcılar için altına dayalı anapara koruma amaçlı altın fonlarımız ve sevdiklerine özel günlerinde altın hediye etmek isteyen müşterilerimiz için geliştirdiğimiz, “Akbank Altın Hediye Çeki”nin yanısıra yıl sonuna kadar altın bankacılığında bir çok yeni ürün ve hizmeti devreye sokmayı planlıyoruz. Ayrıca çok yakın bir zamanda şubelerimizde "Altın Daveti Günleri" düzenleyeceğiz. Müşterilerimizin elinde bulunan farklı ayarlardaki altınları

"Akbank Altın Hesabı"na aktarılmasını sağlayarak yatırımcılarımızın

altınlarını güvenle alıp satabileceği bir altyapı oluşturacağız.

-Altın bankacılığı hizmetine ne zaman başladınız? Bu süreçte altın bankacılığı ne kadar büyüdü?

Türkiye'de yapılan araştırmalar altının ilk akla gelen yatırım araçlarından biri olduğunu işaret ediyor. Bu durum, altın yatırımının deyim yerindeyse “genlerimize yerleştiğinin” bir göstergesi. 2008 yılı sonrası yaşanan küresel ekonomik sorunlarla, diğer yatırım araçlarına olan güvensizlik hızla arttı. Altının güvenli liman algısı ise pekişerek yatırım tercihleri arasında üst sıralara tırmanmasına neden oldu ve böylelikle altın artık geleneksel bir yatırım aracı olmaktan çıkıp profesyonel yatırım özelliği ile ön plana çıktı. Bu noktada bankalar, altın ve altına dayalı bir çok ürün geliştirdiler ve altın yatırımcısının kullanımına sundular.

Merkez Bankası, bankaların zorunlu TL karşılıklarının bir kısmını altın cinsinden yatırmalarına imkan tanıma kararı ile bir yandan bankalara alternatif bir opsiyon sunarken diğer yandan da altın rezervlerini artırmak konusunda yeni bir adım atmış oldu. Bu gelişme bankaların yüksek maliyetli TL yerine düşük maliyetli altın mevduatını karşılık olarak ayırabilmelerine olanak sağladı ve bankaların altın mevduatına olan ilgisini arttırdı. Bu gelişmeler sonrasında BDDK’nın Temmuz ayı verilerine göre bankacılık sektöründe toplam 9 milyar doların üzerinde kıymetli maden depo hesabı rakamına ulaşıldı.

-Geçtiğimiz dönemde altın bankacılığı müşterilerinin kazançları ne oldu?

2011 yılında altın fiyatlarındaki yaşanan artışın altın içerikli ürünlere talepleri arttırdığı rakamsal bir gerçek. Bu istatistikler bizim altın içerikli ürünlerimize de doğrudan yansımış durumda. Aralık 2010’da 1,5 milyar USD seviyesinde olan “Altın Mevduat”ın da içinde olduğu “Kıymetli Madenler Depo Hesapları” Aralık 2011’de %400’ün üzerinde büyüyerek 8 milyar USD oldu. Temmuz 2012 rakamlarına göre; “Kıymetli Madenler Depo Hesapları” 9 milyar USD’a ulaştı. Şubat 2012 tarihinde sunduğumuz “Altın Mevduat Hesabı” da 7 aylık süreçte müşterilerimizden büyük ilgi gördü.

-Türkiye'de var olan yastıkaltı altın miktarı gözününe alındığında bankalar ne kadar başarılı oldular? Yapılması gereken nedir?

1,500 ile 5,000 ton arasında olduğu varsayılan yastık altı tasarruflarının ekonomiye kazandırılmasına yönelik çalışmalarımızı çok yakın bir zamanda müşterilerimizin hizmetine sunmayı planlamaktayız. Bankacılık sektörünün hızla aksiyon alarak yastık altı tasarrufun ekonomiye kazandırılmasında üzerine düşen görevi yerine getirmekte olduğunu ancak gidecek uzun bir yolumuzun bulunduğunu düşünmekteyiz.

-Altın bankacılığının önümüzdeki dönem banka içindeki yeri ne olacak?

Altın Bankacılığı kapsamında yepyeni teklifleri içeren ürünlerin hazırlıkları içindeyiz. En kısa sürede müşterilerimizi bu ürünlerimizle tanıştırıyor olacağız. Bu tip yeni ürünlerle daha da zenginleştirdiğimiz yatırım portföyümüzle müşterilerimizin farklı beklentilerine çözüm sunup, eksiksiz seçenekler ile memnuniyetlerini sağlamayı ve tüm platformlarda yer alan tasarrufların ekonomiye dahil edilmesine öncülük etmeyi amaçlıyoruz.

- BDDK'nın aldığı bankaların altın alıp satabilmesi kararı sizi nasıl etkileyecek?

BDDK’nın, Cumhuriyet altınları ile ilgili son taslağını yeni bir uygulamadan ziyade mevcut mevzuatta yer alan bir hükmün açıklığa kavuşturulması olarak değerlendiriyoruz. Bugüne kadar bankalar Cumhuriyet altını alıp satma konusunda kendi kararları doğrultusunda ilerledi. Bankaların fiziken Cumhuriyet altını kabulleri ise, hurda altın kapsamı dışında pek mümkün gözükmüyor. Ancak Darphane’nin özel rafinerilerin külçe altın için aldıkları önlemleri Cumhuriyet altınlarını için de alması durumunda bankalar tarafından rahatlıkla alınıp satılabilirler.

YİNE EN GÜVENLİ LİMAN

-Altın fiyatları önümüzdeki dönemde nasıl seyredecek? Yatırımcılara nasıl bir yatırım stratejisi öneriyorsunuz?

Parasal genişleme beklentilerinin sürmesi ve emtia fiyatlarındaki yükseliş sebebiyle yavaş yavaş gündeme gelmekte olan enflasyon teması yanında Euro bölgesindeki ekonomik sorunların devam etmesi, altın fiyatlarının yukarı yönlü hareketini destekliyor. Ayrıca, Ortadoğu’da tansiyonun yükselmesi güvenlik endişelerinden kaynaklanan talebi destekliyor. Bunlarla beraber Merkez Bankası’nın para politikasını gevşeteceği ve faizdeki aşağı hareketin süreceği beklentisi de dövizi kısmen yukarıda tutarak TL bazındaki altın fiyatını olumlu etkileyebilir görüşündeyiz. Bu veriler ışığında özellikle yılın son çeyreğinde altın “güvenli liman “olarak kabul edilmeye devam edecek gibi gözüküyor.

DENİZBANK KAÇ KAT BÜYÜDÜ?

2011 yılı sonunda Altın Bankacılığı departmanını kurduklarını belirten Denizbank Altın Bankacılığı Grup Müdürü Cem Turgut Gelgör, "DenizBank Altın Bankacılığı çok kısa sürede geliştirdiği ürünler ve ilkler sayesinde hem kuyumculara hem de yatırımcılara büyük destek sağlayarak, birbirinden avantajlı çözümlerle buluşturmayı başardı" dedi. Müşteri sayılarının binden 24 bine, mevduatlarının ise 500 kg iken 6 tona ulaştığıın ifade eden Gelgör, "Kredilerimiz ise 400 kg'dan 1,2 tona geldi. BDDK verilerine göre Haziran 2012 itibari ile sektördeki altın mevduatı 180 tona ulaştı ve sektör Haziran 2011'e göre yüzde 184 büyürken aynı dönemlerde Bankamız yüzde 614 büyüdü. Aynı dönemde sektör kredileri yüzde 9 küçülürken, bankamız altın kredilerinde de yüzde 150 büyüdü" diye konuştu.

Halkın son zamanlarda altın hesabı açtırmasında ve farklı altın ürünlerine yatırım yapmasında bankaların başlattıkları yeniliklerin etkili olduğunu kaydeden Gelgör, şunları kaydetti: "Bugün Türkiye'de yastık altında bin 500-3 bin ton civarında altın olduğu hesaplanıyor. Bu altınların ekonomiye kazandırılması adına hala ciddi bir potansiyel var. Merkez Bankası'nın bankalara TL mevduatlar karşılığında ayırması gereken karşılıkların (zorunlu karşılık) yüzde 30'unu altın olarak tutma imkânı vermesi ile beraber bankalar bu alandaki çalışmalarını daha da hızlandıracaktır."

Gelgör sektör ve Denizbank'la ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı:

ALTIN FİYATI YÜKSELECEK

-Altın fiyatları önümüzdeki dönemde nasıl seyredecek? Yatırımcılara nasıl bir yatırım stratejisi öneriyorsunuz?

Altın fiyatlarının uzun vadede yukarı gideceği yönündeki daha önceki tahminlerimiz bugün bizi doğruladı. Altın her zaman güvenli liman olduğundan yıl sonuna doğru altın fiyatlarında talep artışıyla birlikte bu yükselişin devam edeceğini düşünüyoruz.

-Bankanızın altın bankacılığı müşterileri için yaptığı özel hizmetler var mıdır? Hangi alanda farklılık yaratıyorsunuz? Önümüzdeki dönem için projeleriniz mevcut mu?

- Altınların ekonomiye kazandırılması için başlattığımız DenizAltın Günlerinde toplanan altınları müşterilerimiz dilerlerse vadeli altın mevduatı olarak değerlendirebiliyorlar. 1 aydan 1 yıla kadar vade ve % 2'ye varan faiz imkanı ile hem faiz getirisinden hem de altının değer artışından kazanıyorlar. Ayrıca mevduata dönüştürdükleri altınlar ile düzenli olarak altın biriktirmeye devam edebilecekleri Altın Biriken Hesabı da müşterilerimizin hizmetine sunduk. Altın Biriken Hesap ile müşterilerimiz önceden verdikleri talimat ile aylık ya da 3 aylık sürelerle düzenli olarak çeyrek, yarım, tam veya gram şeklinde altına yatırım yapabilir, çok uygun faiz oranları ile altınlarına altın katabiliyorlar. Üstelik tüm bu işlemleri dilerlerse şubelerimizden dilerlerse internet bankacılığı üzerinden kolaylıkla yapabiliyorlar.

- Altın bankacılığının önümüzdeki dönem banka içindeki yeri ne olacak?

- Türk yatırımcısının en çok tasarruf ettiği alanların başında altın ve gayrimenkul geliyor. Özellikle son 10 yılda altının yakaladığı yükseliş performansı ve kolay bir şekilde alınıp-satılır hale gelmesi vatandaşın altına ve altın bankacılığına olan ilgisini daha da artırdı. Artık birçok kişinin bankada altın hesabı bulunuyor. Vatandaş günün 24 saati altın alıp, istediği zaman bu altını paraya çevirebiliyor. Merkez Bankası'nın yastık altı diye tabir edilen altınların ekonomiye kazandırılması için attığı adımlarında etkisi ile beraber altın bankacılığının da bankacılık içindeki önemi daha da artacaktır.

TEB'DEN 0,01 GRAM ALTINI BİLE ALIP SATABİLİRSİNİZ

Türk Ekonomi Bankası Altın Bankacılığı Direktörü Selami Erten altın sektöründeki 17 yılı aşkın deneyimileriylea altın bankacılığı alanında; Altın Kredisi, Taksitli Altın Kredisi, Kuyumcu Paket Sigortası, Vadesiz Altın Depo Hesabı, Vadeli Altın Depo Hesabı, Altın Damla Hesabı ve B Tipi Altın Fonu gibi müşterilerin ihtiyaçlarına yönelik çeşitli ürün seçenekleri bulunduğunu belirterek "Vadesiz Altın Depo hesabıyla yatırımcıların güvenli bir şekilde döviz alıp satar gibi 0.01 gram ve katları şeklinde altın alıp satabilmelerine olanak sağlıyoruz. Bu hesapla yatırımcıların fiziki olarak alım satım yapma zorunluluğu ortadan kalkarken, çalınma-kaybolma riski olmadan ve işçilik maliyeti ödemeden altına yatırım yapılabiliyor. Yatırımcılar, TEB Şubeleri ve internet bankacılığı aracılığıyla gram bazında vadesiz altın hesabı açabiliyor; talep edilmesi durumunda 1 kg ve katlarındaki bakiyeyi de İstanbul’da bulunan belirli TEB şubelerinden fiziken teslim alabiliyorlar. Vadesiz Altın Depo Hesabı’nın yanı sıra yatırımcıların, TEB şubelerinden 1 aydan 12 aya kadar vadeli olarak açılabilen Vadeli Altın Depo Hesabı ile 5 gr ve üzerindeki bakiyeden faiz geliri elde etme olanağı da bulunuyor. Altına uzun vadeli ve düzenli yatırım yapmak isteyen müşteriler, Damla Altın Hesabı ile kredi kartı ya da hesaplarından verdikleri talimatla her ay düzenli olarak altın alabilme imkânına sahip oluyor" diye konuştu.

FONLARA İLGİ YOĞUN

Yatırımcıların uzun zamandan beri B Tipi altın fonlarına yatırım yaptıkların da dile getiren Erten şunları kaydetti: "Altının son dönemdeki yükselişiyle yatırımcıların gözdesi haline gelen TEB B Tipi Altın Fonu ile müşterilerimiz altını fiziki anlamda saklama külfetinden kurtularak istedikleri zaman piyasa fiyatları doğrultusunda alıp satabiliyorlar. Orta ve uzun vadede istikrarlı bir getiri sağlamayı hedefleyen TEB B Tipi Altın Fonu’nda, portföyün en az yüzde 51’i devamlı olarak altın ve altına dayalı finansal araçlar ile değerlendiriliyor. B Tipi Altın fonumuz, vergi olarak da beyannameye tabii olmaması nedeniyle bireysel yatırımcılara ekstra bir avantaj sunuyor." TEB Altın Bankacılığı olarak kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren imalat-ihracat-toptan ve perakende satış yapan firmalara ihtiyaç duydukları finansman desteğini sağlamak amacıyla sektörün ihtiyacı olan hammaddeyi Altın kredisi ve taksitli altın kredisi ürünleri racılığıyla kredi olarak sunduklarını belirten "Yalnızca kuyumculuk sektörü için özel olarak geliştirilmiş altın kredisi ürünlerimiz 250 gramdan başlayarak gram bazında kullanılabilmektedir. Taksitli Altın Kredisi ile sektörde faaliyet gösteren perakendeci ve küçük imalatçı kuyumculara, 250 gramdan itibaren gram bazında aldıkları kredilerin ödemelerini 36 aya kadar taksitlendirme imkanı sunulmaktadır İşletme sermayesini güçlendiren Altın Kredileri, finansman gideri oluşturmanın yanı sıra; dolar ve TL kredilerine göre firmanın altın sermayesini kur riskine karşı koruyarak kuyumculara çeşitli avantajlar sağlamaktadır" dedi.

BANK ASYA NE KADAR ALTIN TOPLADI?

Bank Asya Mart 2012 tarihinden itibaren şubelerinde düzenlenen Altın Kabul Günleri ile birlikte başladığı hurda altın alımı kapsamında bu güne kadar yaklaşık 2,8 ton hurda altın topladı. Bank Asya Bireysel Ürün ve Satış Müdürü Gökhan Çeviker, "2011 yılında bankacılık sektörü içerisinde yüzde 6,6 olan pazar payımız, 2012 yılında sektör ortalaması üzerindeki performans artışıyla yüzde 7'ler seviyesine yükseldi" diye konuştu.

Türkiye'de yastık altı olarak nitelendirilen altın büyüklüğünün 5 bin ton olduğunun tahmin edildiğini balirten Ceviker, "Bankamızca yapmakta olduğumuz Altın Kabul Günlerimizde şu ana kadar yaklaşık 2,8 ton altın toplanmıştır. 2011 yılından bu yana hurda altın alımı gerçekleştiren bankaların yaklaşık 9 tonun üzerindeki altını reel ekonomiye kazandırdıkları tahmin edilmektedir. Bu değerler itibarıyla bankalarca sağlanan bu yeni kaynak girişinin reel ekonomide krediye dönüşmesi, Türkiye'nin büyüme trendine olumlu katkı sağlamaktadır" dedi.

ÜCRETSİZ SİGORTA

Çeviker Altın Kabul Günleri'nin yanı sıra bu dönemde düzenledikleri kampanya ile birlikte altın kabul gününe gelen tüm yeni evli müşterilerine "Yuvam Sigortası" hediye ederek, sektörde hurda altın alımının yaygınlaşmasına da öncülük ettiklerini ifade ederek, "Mayıs 2012 döneminden itibaren ise müşterilerimize altın cari hesap birikimlerini çeşitli vadelerdeki altın katılma hesaplarında değerlendirme imkanı sunduk. Önümüzdeki günlerde şubelerimizden Bankamız logolu 1 gr'dan başlayan farklı ağırlıklarda fiziki altın alım-satım hizmetine de başlayacağız. Bu noktada müşterilerimizin farklı beklentilerine, farklı ürün ve hizmetler sunmaya devam edeceğiz" dedi.