Başbakan Ahmet Davutoğlu G20 zirvesinde konuştu
Başbakan Ahmet Davutoğlu, G20 Ekonomi Bakanları ve Merkez Başkanları Toplantısı'nda konuştu
Başbakan Ahmet Davutoğlu, G20 Ekonomi Bakanları ve Merkez Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
İşte Davutoğlu'nun konuşmasının satırbaşları;
Belli dönemlerde tarihi kriz döngüsünden sonra analizleri çok dikkatli yapmalıyız. Eski deneyimlerden ders almak zorundayız. Uzun vadede bakıldığında çok açık bir bağlantı göreceksiniz. 1929 krizi tarihte yaşanan en büyük krizdir. O da 2. dünya savaşına zemin hazırlayan bir kriz olmuştur. 1970'lerden sonra da enerjiye yönelik krizler yaşadık. Ne zaman politikacılar iş birliği yaparlar ise bu tarz krizkeri aşmaları kolay olur. İşte bu nedenle liderler B20 mekanızmasını kurma kararı verdiler. jeopolitik krizler hepimizi çok daha büyük ve kapsamlı sıkıntıyla karşı karşıya bıraktı.Bir çok ülke psikolojik şok yaşar. Aynı zamanda toplumsal sonuçları olur.
Toplumsal rahatsızlıkları yaşanır. Özellikle işsizlik. Gençler arasındaki işsizlik Türkiye'nin de gündem maddesi. Bir çok ülkede müilyonlarca geç işsiz kaldıktan sonra Avrupa'nın başkentlerinde yürüyüşler düzenledi ve bir toplumsal rahatsızlık ortaya çıktı. Kriz başladıktan sonra bir devlet sorunu olarak ortaya çıktı kriz sonrasında mal, ekonomik ve siyasi sorunlara dönüştü.
Bunun yanında psikolojik sonuçlar önemli bir ulusal tramvaya neden oldu. Avrupa içerisinde biz belli tramvalar yaşadık. Göçmenlere karşı tutulan tutumu görüyoruz. Ekonominiz iyi değilse bu sıkıntıları aşamassınız. Sosyal sıkıntılar ortaya çıktı ki işsizlik bunların başında gelir ve sosyal sıkıntılara neden olur.
Bugün bir çok ülkede ekonomik krizleri göüyoruz. Buralarda aşırı siyasi hareketlerin güçlendiğini siyasi istikrarsızlığın güçlendiğini görüyoruz. Böyle durumda ekonomik istikrar da olumsuz etkilenecektir. Bu sorunlar tüm ülkelerin karşısına çıkıyor. Türkiye'de biz demokratik seçimler tyaptık. Şu anda siyasi istikrra sağlamak için yeni bir seçim düzenleyeceğiz.
"JEOPOLİTİK ETKİLERİ ÇOK YAKINDAN HİSSEDİYORUZ"
Bazı ekonomilerde mevcut duruma bakılırsa hala iyileşmeler var. Eğer ki biz verimli bir şekilde iş birliği yapamıyorsak bu sıkıntıları aşamayız. Gelişmiş olan ekonomilerde eski dinamizden çok uzak. Dinamizmde ciddi bir azalma var. Küresel ticaret beklenmedik şekilde azalıyor küresel ticaret ve siyasi istikrar birbiriyle bağlantılıdır. Türkiye olarak jeopolitik etkileri çok yakından hissediyoruz. 6-7 ülkede hükümetler ülkeyi yönetemiyorlar merkezi hükümet sıkıntısı yaşıyorlar. Biliyorsunuz Afrikada petrol anlamında en zengin ülkelerden biri ama iyi bir yönetim olmadığındığından dolayı bunu kullanamıyor. Jeopolitik riskler ekonomik durumdan ayrı tutulmamalı.
Genel sorunları gözlemlediğimizde G20 başkanlık dönemi projelerimizi geliştirirken Türkiye'nin başkanlık konusunda nasıl bir yolu olacak?
İlk olarak uzun vadeli bir planı koordineli bir şekilde geliştirmek önemli. İkinci olarak dünyayı entegre bir toplum olarak görmeliyiz. Diğer ülkelerin düşük gelirli ülkelerin durumunu anlamalıyız. Üçüncü olarak toplumun tüm kesimleri bu ekonomik kararların bir parçası olmalı. Gençler enerji, istihdam tüm bunlar entegre edilmeli. Çünkü kitlelerin sorunlarını anlamassan makro ekonomik olarak gelişmek çok zor olur.
"SÜREÇ ODAKLI DEĞİL SONUÇ ODAKLI ÇALIŞMAK ÇOK ÖNEMLİ"
Burada yaklaşımımız tüm toplumsal kesimlere yayılmalı. Süreç odaklı değil sonuç odaklı çalışmak çok önemli. Karşımızda 3 operasyonel öncelik listesi var. Uygulama kapsayıcılık listesi var. Burada ortak bir terminolojik ayak oluşturmuş durumundayız. Özelikle G20 kakınma grubunu gelişlmekte olan ülkelerin sorunlarını kendi gündemine alacaktır. Özelikle kadınlar arasındaki işsizlik ve gençler arasındaki işsizlik çok önemli. Bu noktada bu sorunları çözüme kavuşturacak kararlar almamız ve çözüme kavuşturmamız gerekiyor. Büyümenin niteliği de çok önemli. Tüm bu büyümenin toplumsal kesimleri yayılması açısından oldukça çok önemli. İşsizliğin çözümü için çok önmeli.
