Kadınlar EY desteği ile iş dünyasında yükseliyor
EY, kurumsal hayatta cinsiyet eşitliğinin hızlandırılmasına yönelik çözümler üretilmesi amacıyla hayata geçirdiği – Women Fast Forward inisiyatifi kapsamında iki günlük özel bir forum gerçekleştirdi
“Women3. Power of Three” adı altında düzenlenen, 23 ülkeden kamu, iş dünyası ve girişimcilik alanlarında önde gelen 120’den fazla liderin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte kurumsal hayatta 80 yılda ulaşılacağı öngörülen eşitlik için değişime öncülük edecek önlemler tartışıldı. Küresel arenada büyümeyi hedefleyen şirketlerin, cinsiyet eşitliğinin değerini kavraması gerektiğinin vurgulandığı etkinlikte Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Ortağı ve EMEIA (Avrupa, Orta Doğu, Hindistan, Afrika) Stratejik Büyüyen Pazarlar Lideri Demet Özdemir, “Bu forum, yönetimde cinsiyet eşitliğinin şirketlere katacağı değerin görülmesi ve harekete geçilmesi için somut çözümler sunuyor. Türkiye’de bu yıl ilk kez düzenlemeye başladığımız EY Türkiye Girişimci Kadın Liderler Programı ise sektöründe dünya lideri olmayı hedefleyen şirketlerin önünü açacak” dedi.
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 9. Küresel Cinsiyet Farkı Raporu’na göre kadınlar 2095 yılına kadar kamusal ve kurumsal alanlarda ve girişimcilik dünyasında erkeklerle eşit olarak temsil edilemeyecek. EY bu bağlamda, 80 yılda tamamlanması öngörülen değişimin hızlandırılması için başlattığı çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi, Global Women. Fast forward inisiyatifi altında Avrupa, Orta Doğu, Hindistan, Afrika bölgelerini kapsayan Women³. The Power of Three EMEIA Forumu’nu 12-13 Kasım’da İstanbul’da düzenledi. Alanlarında uzman liderler ile girişimcilerin bir araya geldiği forumda kurumsal hayatta cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını hızlandıracak çözümler üretildi. Forum öncesi, iş dünyası ve düşünce liderlerinin katılımı ile Brüksel’de ve İstanbul’da düzenlenen etkinliklerde ise; kadınlar için kariyer fırsatlarının görünür kılınması, yenilikçi kurumsal politikalar ile kültür değişimine ivme kazandırılması ve bilinçli veya bilinçdışı önyargıların elimine edilmesi için destekleyici ortamlar oluşturulması gibi önlemler alınması üzerinde duruldu.
Eşitsizliğin giderilmesinde hem kamusal ve hem de kurumsal olarak destekleyici politikalar izlenmesi gerektiğini dile getiren EY EMEIA Bölgesi Lideri Julie Teigland, sosyal normların değiştirilmesinde medyanın önemine vurgu yaptı ve şunları söyledi:
İŞ HAYATINDA YETENEK AÇIĞA ÇIKIYOR
“Değişim için 80 yıl kabul edilebilir bir süre değil. Düşünün benim kızım, kızımın kızı ve hatta onun da torunu cinsiyet eşitliğini göremeyecek. Teknolojik gelişmelerin sunduğu imkânlardan da yararlanılarak bu eşitsizliğin çok daha kısa bir süre içerisinde kapatılmasını ana hedefi olarak belirleyen forumumuz, sunduğu çözümler ile iş dünyasındaki kadınların önünü açacak ve eğitimde atılacak adımlar ile de gelecek nesiller için yetenek açığının oluşmamasına destek olacak. Teknoloji, değişimi hızlandırmada kritik öneme sahip bir teknik beceri ve kadınların bu alandaki yetkinliklerini artırması gerekiyor. Kadınların teknoloji sektöründeki pozisyonlara daha az ilgi gösterdiği görülüyor. Dolayısıyla eğitimin erken aşamalarında bu konunun üzerine gidilmesi gerekiyor. Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz toplantılarda kadınların yönetici olarak yeni roller üstlenmesi gerektiği, kaydedilen ilerlemenin takip edilmesi ve veri üretilmesinin önemi gibi konular tartışıldı.”
İşverenin talep ettiği ile iş gücünün sahip olduğu beceriler arasında oluşan farkın göstergesi olan yetenek açığının yakın gelecekte ciddi bir biçimde artış göstermesi bekleniyor. Tahmini olarak 2020 yılında, yaratılacak yeni iş pozisyonlarının %60’ından fazlası halihazırda sadece %20’lik bir kesimin sahip olduğu becerileri gerektirecek. Bu günümüzde çalışma hayatını sürdüren nüfus için bir tehdit oluştururken, aynı zamanda değişim için de bir fırsat sunuyor. Teknolojik gelişmelerle birlikte istenen vasıflara sahip personel alımında zorlanmaya başlayan şirketler büyüme ve genişlemede geride kalıyor. Dolayısıyla kadınların kurumsal hayatta hak ettikleri yere gelmesi ekonomik büyüme ve pazarında lider olmayı hedefleyen küresel şirketler için daha da önemli bir zorunluluk haline geliyor.
EY GİRİŞİMCİ KADINLARI LİDERLİĞE TAŞIYOR
Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Ortağı ve EMEIA Stratejik Büyüyen Pazarlar Lideri Demet Özdemir EY Türkiye Girişimci Kadın Liderler Programı ilgili şöyle konuştu:
“Küresel şirketlerin yönetim kurulları getiri odaklı hareket ettiği için kadın girişimcilere destek sağlanmasının şirketlere nasıl bir fayda sağlayacağı konusunda somut değerler sunulmalı. Bunun yanı sıra kadınlara hali hazırda sahip oldukları beceriler konusunda güven aşılanmalı ve mentorluk yapılmalı. Program ile kaynaklarımızı kadın girişimcilerin şirketleri için hayalini kurdukları tam potansiyele ulaşabilmeleri için kullanıyoruz. EY Türkiye Girişimci Kadın Liderler Programı kadınların var olan şirketlerini büyüterek pazar lideri konumuna ulaşmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor.”
SOSYAL POLİTİKA VE MEDYA DESTEĞİ ŞART
Kadın nüfusu dünyanın yarısını oluşturuyor ancak Avrupa Komisyonu’nun verilerine göre kadınların bağımsız üye olarak büyük şirketlerin yönetim kurularındaki oranı 2013 yılında sadece %18 seviyesindeydi. Avrupa Parlamentosu büyük şirketlerin yönetim kurullarındaki bağımsız kadın üye sayısı için %40’lık bir kota getirilmesi tasarısını yasalaştırmaya çalışıyor. Böylece bu organizasyonlara ait kurumsal yönetimin kıdemli liderlikte cinsiyet eşitliğinin dengelenmesi ile geliştirilmesi amaçlanıyor. Öte yandan Norveç, Finlandiya, Fransa, İzlanda,
Hollanda ve İspanya gibi ülkeler hali hazırda belirli kotalar benimsemiş durumda. Kenya hiçbir cinsiyetin bir yönetim kurulunu üçte ikisinden fazlasını oluşturamayacağına ilişkin kararı yasalaştırırken, Malezya ise 2016 yılında bir kota uygulamayı planlıyor.
TV, gazete ve dergi gibi pek çok medya kuruluşunda tasvir edilen kadın imajının gerçekle uyum sağlamadığının vurgulandığı forumda cinsiyet klişelerinin ortadan kaldırılması gerekliliğine de değinildi. Türkiye’de düzenlenen forumun katılımcılarından TheIntern'ün yapımcısı Suzanne Farwell, sektör genelinde kadın ve erkek yönetmen sayısı arasında büyük bir uçurum olduğunu dile getirdi. Farwell, Hollywood yapımı 250 filmin sadece %7'sinin yönetmeninin kadın olduğunu belirtti.
