Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para IMF önce övdü sonra cari açık uyarısı yaptı! - Makro Ekonomi Haberleri

        IMF İcra Kurulu Türk ekonominin kriz sonrasında devam eden güçlü toparlanmasının 2010 yılı boyunca, yüksek düzeydeki sermaye akışları tarafından desteklendiğini bildirdi. 2010 büyüme rakamının Türkiye'nin üretimini kriz öncesi düzeye yerleştirecek şekilde yüzde 8'i aşmasının beklendiğini belirten IMF, bunda krediyle finanse edilen iç talebin başlıca yönlendirici olduğunu belirtti. IMF, geçici unsurlar çekirdek enflasyon üzerinde baskı oluştururken, çalkantılı gıda fiyatlarının katkısıyla ana enflasyonun 2010 hedefinin biraz altına geldiğini bildirdi.

        Türkiye'nin yoğunlaşmış sermaye akışlarının arkasında ev sahibi ülkeden kaynaklanan çekici faktörler ve sermayenin geldiği ülkelerden kaynaklanan itici faktörlerin bulunduğunu belirten IMF "Büyük faiz oranı farkları, Türkiye'nin görece sağlıklı kamu ve özel sektör bilançoları, güçlü kısa vadeli büyüme beklentileri, artan politik kesinlik ve yatırım statüsünde olası yükseltme beklentisinin tümü sermaye akışlarını destekledi" dedi.

        Bol elde edilebilen düşük maliyetli yabancı tasarrufların Türkiye'nin kırılganlıklarını vurguladığını belirten IMF, cari açıkta 2010'da GSYİH'nın yüzde 6.2 ile beliren hızlı dönüşün, iç ve dış talebin yüksek ithalat içeriğini ve zayıf dış rekabet semptomu olarak büyümenin sermaye akışına bağımlılığını ortaya koyduğunu bildirdi.

        Ağırlıklı olarak, büyük ölçüde bankacılık sektörünün aracılık ettiği kısa vadeli sermaye akışlarının, ters akışa maruz kalmayı artırdığı ve yeniden fiyatlama riskleriyle birleştiğini kaydeden IMF Kamu Bilgi Uyarısı'nda şöyle dedi:

        "Son dönemlerde uygulanan politikalar değişik ölçülerde, bu makroekonomik ve makrosakıngan (macroprudential) riskleri hafifletmenin çaresini aradı. Merkez Bankası büyük ölçüde döviz alımlarını azaltarak ve rezerv yükümlülüklerini yükselterek likidite büyümesinde adımları yavaşlattı. Daha da alışılmamış bir şekilde faiz koridorunu aniden genişletti ve politika ödünç verme faiz oranını düşürdü. Kimi finans sektörü ihtiyat standartları sıkılaştırıldı, bunlar arasında gayrımenkul borç-değer oranlarına tavan koymak da yer aldı. Finansal olmayan kamu sektörü faiz dışı dengesi 2010 yılında bütçe hedefinde öngörüleni, ithalat patlamasından kaynaklanan fakat kısmen geçici olan yüksek vergi gelirleri artışına karşın aştı. Bu ve benzer gelirler hariç, mali denge talep baskısı ekleyerek geriledi. 2011'de ek talep baskıları bekleniyor."

        "TÜRKİYE 2011'DE YÜZDE 6.1 BÜYÜYECEK"

        IMF'ye göre Türkiye'nin gayrısafi milli hasılası 2010 yılında 1 trilyon duvarını aşarak, 1 trilyon 114 milyar, 700 milyon lira olarak hesaplandı. GSYİH'nin bu yıl 1 trilyon 239 milyar 800 milyon liraya ulaşması bekleniyor.

        IMF "Kamu Bilgi Uyarısı"nda yer alan temel ekonomik göstergelere göre Türkiye'de büyümenin 2011'de yüzde 4.5 olacağı tahmin ediliyor.

        Özel tüketim büyüme oranının yüzde 6.1, özel sabit sermaye yatırım büyüme oranının ise yüzde 6.6 olması bekleniyor. GSYİH büyümesine özel iç talep yüzde 5.2, kamu harcamaları yüzde 0.5, net ihracat ise negatif yüze 1.2 düzeyinde katkıda bulunacak.

        GSYİH deflatörü 2011'de IMF'ye göre yüzde 6.4 artacak. GSYİH'da nominal artış yüzde 11.2 olacak. IMF 2011'de 12 aylık dönem sonu tüketici fiyatları endeksinin yüzde 6.5, üretici fiyatları endeksinin ise 6.7 artacağını tahmin ediyor.

        Finans dışı kamu sektöründe faiz dışı fazla GSYİH'nın yüzde 0.3'ü, net faiz ödemeleri GSYİH'nın yüzde 2.5'i olacak. Genel denge -2.1 düzeyinde gerçekleşecek. Genel brüt kamu borcu GSYİH'nın yüzde 40.1'i, net borç 34.9'u olacak.

        IMF cari işlemler açığını yüzde 7, akaryakıt hariç cari işlemler dengesinin yüzde 2.4 olarak tahmin etti. Brüt finansman gereğini yüzde 20.8 olarak öngören kuruluş, net doğrudan yabancı yatırım oranını ise GSYİH'nın yüzde 1.4'ü olarak tahmin etti. Brüt dış borç GSYİH'nın yüzde 42.7'si, net dış borç ise yüzde 27.7 olacak.

        IMF 2009 yılında Türkiye'de kişi başına milli gelirin 8 bin 711 dolar olduğunu da bildirdi.

        CARİ AÇIK UYARSI

        IMF'nin Kamu Bilgi Uyarısı'nda sermaye akışlarının süreceği beklentisi karşısında iç talebin güçlü olmaya, cari açığın ise yüksek kalmaya devam edeceğinin tahmin edildiği bildirildi. 2011'deki yüzde 4.5 büyümeyle ilgili "Baskılanmış ihracat yanında İthalatta güçlü büyüme ve yüksek enerji fiyatlarının, cari açığı GSYİH'nın yüzde 7'sine yükselteceği tahmin ediliyor. Yılın ilk aylarından sonra baz etkinin ortadan kalkmasından sonra enflasyonun, yıl sonunda artan talep ve maliyet baskıları nedeniyle yüzde 6.5'a ulaşacağı bekleniyor" denildi.

        KBU'da IMF İcra Kurulu değerlendirmeleri şöyle yer aldı:

        -İcra Direktörleri, üretimin kriz öncesi düzeyini aşması ve işsizliğin önemli ölçüde ılımlı hale gelmesiyle birlikte, Türk ekonomisinin 2010 yılında güçlü bir şekilde toparlanmasını memnuniyetle karşıladı. Bununla birlikte Direktörler, bol düşük maliyetli dış finansman bağlamında oluşan zayıf rekabetle bağlantılı cari işlemler açığındaki ani genişlemeye dikkat çekti.

        Direktörler, Türkiye'nin ana zorluğunun, aşırı iç talep ve çalkantılı kısa vadeli sermaye akışları nedeniyle ortaya çıkan kırılganlıklar karşısında doğru politika bileşimine karar vermek olduğu konusunda aynı fikirdeler.

        Direktörler Türkiye'nin olumlu kısa vadeli büyüme tahminlerinin ve sağlıklı bilançolarının sermaye akışlarını çekeceğini kabul ediyor, fakat aynı zamanda ani ters sermaye çıkışları riskine karşı uyarıyorlar. Direktörler bu kırılganlıkların üzerine mali ve makrosakıngan daralma politikaları, daha sınırlayıcı likidite koşulları ve rekabet artırıcı yapısal reformlardan oluşan bir kombinasyon ile gidilebileceğini belirtiyorlar."

        Uluslararası Para Fonu (IMF) İcra Kurulu'nun 11 Şubat'ta tamamladığı İkinci Program Sonrası İzleme görüşmeleri sonrası hazırlanan "Kamu Bilgi Uyarısı" açıklandı. IMF İcra Kurulu Türk ekonominin kriz sonrasında devam eden güçlü toparlanmasının 2010 yılı boyunca, yüksek düzeydeki sermaye akışları tarafından desteklendiğini bildirdi. 2010 büyüme rakamının Türkiye'nin üretimini kriz öncesi düzeye yerleştirecek şekilde yüzde 8'i aşmasının beklendiğini belirten IMF, bunda krediyle finanse edilen iç talebin başlıca yönlendirici olduğunu belirtti. IMF, geçici unsurlar çekirdek enflasyon üzerinde baskı oluştururken, çalkantılı gıda fiyatlarının katkısıyla ana enflasyonun 2010 hedefinin biraz altına geldiğini bildirdi.

        Türkiye'nin yoğunlaşmış sermaye akışlarının arkasında ev sahibi ülkeden kaynaklanan çekici faktörler ve sermayenin geldiği ülkelerden kaynaklanan itici faktörlerin bulunduğunu belirten IMF "Büyük faiz oranı farkları, Türkiye'nin görece sağlıklı kamu ve özel sektör bilançoları, güçlü kısa vadeli büyüme beklentileri, artan politik kesinlik ve yatırım statüsünde olası yükseltme beklentisinin tümü sermaye akışlarını destekledi" dedi.

        Bol elde edilebilen düşük maliyetli yabancı tasarrufların Türkiye'nin kırılganlıklarını vurguladığını belirten IMF, cari açıkta 2010'da GSYİH'nın yüzde 6.2 ile beliren hızlı dönüşün, iç ve dış talebin yüksek ithalat içeriğini ve zayıf dış rekabet semptomu olarak büyümenin sermaye akışına bağımlılığını ortaya koyduğunu bildirdi.

        Ağırlıklı olarak, büyük ölçüde bankacılık sektörünün aracılık ettiği kısa vadeli sermaye akışlarının, ters akışa maruz kalmayı artırdığı ve yeniden fiyatlama riskleriyle birleştiğini kaydeden IMF Kamu Bilgi Uyarısı'nda şöyle dedi:

        "Son dönemlerde uygulanan politikalar değişik ölçülerde, bu makroekonomik ve makrosakıngan (macroprudential) riskleri hafifletmenin çaresini aradı. Merkez Bankası büyük ölçüde döviz alımlarını azaltarak ve rezerv yükümlülüklerini yükselterek likidite büyümesinde adımları yavaşlattı. Daha da alışılmamış bir şekilde faiz koridorunu aniden genişletti ve politika ödünç verme faiz oranını düşürdü. Kimi finans sektörü ihtiyat standartları sıkılaştırıldı, bunlar arasında gayrımenkul borç-değer oranlarına tavan koymak da yer aldı. Finansal olmayan kamu sektörü faiz dışı dengesi 2010 yılında bütçe hedefinde öngörüleni, ithalat patlamasından kaynaklanan fakat kısmen geçici olan yüksek vergi gelirleri artışına karşın aştı. Bu ve benzer gelirler hariç, mali denge talep baskısı ekleyerek geriledi. 2011'de ek talep baskıları bekleniyor."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ