Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para Bu viraja 250 km hızla girmeyelim! - Makro Ekonomi Haberleri

        AK Partili Gedikli'nin “Fazla harcamayın” sözlerinin ardından bakanlardan gelen uyarılar, daralma sinyali verdi. İş dünyası viraja hızlı girmemeyi doğru bulsa da uyarıların “kriz çığırtkanlığına” dönüşmesinden rahatsız.

        Uyarılarda temkinli hareket edilmesini isteyen patronları kaygılandıran, “kriz geliyor” korkusuyla ihtiyaçların da ertelenmesi. Yoksa onlar da tüketicinin ayağını yorganına göre uzatmasından yana.

        Son iki-üç gündür arka arkaya yapılan uyarıların tüketicilerin beyinlerine kazındığını düşünen iş dünyası, artık gün içinde sık sık telefonlaşıp, “Bugün sizde durum ne, satış düştü mü?” diye soruyor.

        AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli’nin vatandaşa “Ne varsa tutun, fazla harcamayın” uyarısı yapmasıyla alevlenen kriz tartışması sürüyor. Perakendeciler, “Tüketici etkilendi, iki günde cirolar düştü” derken, sanayiciler de talep daralmasının gereğinden fazla olması halinde ekonominin çıkmaza gireceğini vurguluyor

        AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli’nin kriz uyarısı yaparak vatandaşa “Tedbirli olun. Ne varsa onu tutun. Fazla harcamayın” uyarısı yapmasının ardından başlayan tartışma sürüyor. Konuyla ilgili farklı bakan ve çevrelerden farklı açıklamalar gelse de Türkiye’yi etkileyecek olası bir krizin daha fazla dile getirilir hale geldiği bir gerçek. Tüketimin azaltılması çağrısına ilk itiraz AMPD Başkanı Mehmet Nane’den “İhtiyaca yönelik harcamalar kesilirse dramatik sonuçları olur” sözleriyle gelmişti.

        "GEREĞİNDEN FAZLA OLMASIN"

        Bu görüşe bir destek de İpekyol’un patronu Yalçın Ayaydın’dan geldi. Ayaydın, “Kriz söylemi tüketicinin beynine kazındı, iki günde ciromuz yüzde 10 düştü” dedi. Benzer şekilde Derimod’un patronu Ümit Zaim de harcamaların kesilmesinin istihdamın da küçülmesine yol açacağını vurguladı. “Gereğinden fazla” bir talep daralması olasılığı sadece perakendecilerde değil, sanayicilerde de endişe yarattı. Zorlu Holding’in patronu Ahmet Zorlu, “Kriz çığırtkanlığı yapmayalım. Ama herkesin hep tedbirli olmasında fayda var, viraja 250 kilometre hızla girilirse tepeüstü gidilir” derken, Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Kibar da “Gereğinden fazla kısıntı olursa çarklar durur, orada çok hassas bir denge var” diye konuşuyor.

        "Herkes hesabını bilsin borç yiyen keseden yer"

        Ahmet Nazif Zorlu Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı

        “Ben her şeyden önce kriz çığırtkanlığı yapılmasına karşıyım. Sonuçta Türkiye ilk çeyrekte yüzde 11 büyüme yakalamış bir ülke, hükümet de çıkabilecek sorunlara karşı gerekli tedbirleri alıyor. İlgili bakanlar ve Merkez Bankası da bu önlemlere ilişkin birtakım açıklamalar yapıyor. Tek sorunumuz cari açık, ama Türkiye 10 yıldır mali disiplini olan bir ülke, cari açık da kontrol altında tutulabilir.

        BORÇ YİYEN KESEDEN YER

        Öte yandan, tüketiciye yönelik yapılan ‘dikkatli olun, çok harcamayın’ uyarılarını anlıyorum. Sonuçta herkesin tedbirli olmasında fayda var. Ben patron olarak her zaman kriz olacakmış gibi çalışıyorum. Borç yiyen kesesinden yer derler, tüketici de dikkat edecek tabi, dikkatli harcama yapacak, cebinde ne var ne yok bilecek, hesabına kitabına bakacak. Bu durum şuna benziyor: eğer bir viraja 250 kilometre hızla girerseniz tepeüstü gidersiniz, biraz frene basmakta fayda var.”

        "Her gün birbirimizle konuşup bilgi alıyoruz"

        Yalçın Ayaydın Ayaydın-Miroglio Group Yönetim Kurulu Başkanı

        “Sayın Gedikli’nin açıklamalarından sonra tüketici tedirgin oldu. Tabii tasarruf etmeliyiz; ancak, bu mertebede biri daha ihtiyatlı konuşmalı. Bu kadar keskin ve net bir tavır piyasada ciddi tedirginlik oluşturdu. İnsanlar her toplulukta bunu konuşmaya başladı. 2 günde bile satışlar düştü. Ciroda yüzde 10 gerileme var; fiş sayısı azaldı. Anadolu’da etki daha fazla. 5-6 parça alan müşteri 1-2 parça alıyor. Bunun yazla ilgisi yok. Tüketicinin beynine kazındı. Personelle ‘Çok harcamamak lazım’ diye sohbet ediyorlar. Biz de ‘İşler nasıl?’ diye her gün birbirimizi aramaya başladık.”

        "Kontrollü harcama gerek çok hassas bir denge var"

        Ali Kibar Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

        “Şu anda yakın çevremizde ve dünyada yaşanan birtakım gelişmeler doğal olarak tereddüt yaratıyor. AB’de Yunanistan bir yana İtalya, İspanya gibi başka ülkeler endişe kaynağı. Euro’nun geleceği kaygı yaratıyor. Türkiye’de de ithalatta hızlı bir artış yaşanıyor. Bir yandan hammadde ve yarımamul maddelerin ithalatına birtakım tedbirler konuşuldu, ama öte yandan da işin tüketici ayağı var.

        İTHAL TÜKETİMİ KRİTİK

        Tüketici kredilerine ulaşmanın maliyet ucuzluğu ve rahatlığı tüketim meyilini artırdı, bu da bizim dış ticaret açığımızı artırdı. Özellikle ithalata dayalı tüketimde bir fren yapılması iyi olabilir. Ama tüketicinin hiç harcamaması ya da aşırı kısıntıya gitmesi de çarkları durdurur. Orada çok hassas bir denge var. Şu an ‘Gelir seviyesi aynı rahatlıkta sürdürülemez ise sıkıntı olur, o nedenle aşırı tüketim olmasın’ deniyor. Sanıyorum esas olan kontrollü harcama dönemine girmek olacaktır.”

        "Şirketi küçültün’ demek istiyorlar"

        Ümit Zaim Derimod Yönetim Kurulu Başkanı

        “11 Eylül saldırılarından sonra, 12 Eylül’de New York’un o günkü Belediye Başkanı Rudy Giuliani enkaz yığını üzerinde, ‘Büyük darbe aldık ama moralimizi yüksek tutmalıyız. Önemli olan ekonomi çarkının dönmesi. İhtiyaçlarınızı ertelemeyin. Harcamayı kesmeyin’ dedi. Henüz bir kriz yok. Dünyayı takip edelim. Bu dönemde tüketim ekonomisi yerine, toplum olarak ihtiyaç ekonomisine alışalım. Kriz geliyor diye ‘Fazla harcamayın’ lafı, bizim gibi firmalar açısından ‘Şirketi küçültün. İstihdamı azaltın’ demektir.”

        HER KESİMDE İHTİYAT HÂKİM

        "İhtiyat dedik ama böyle bir çağrı yapmak yanlış"

        Ekrem Demirtaş İzmir Ticaret Odası Başkanı

        “2011 başından bu yana ihtiyat, ihtiyat, ihtiyat dedik. Türkiye ekonomisi açısından değil ama dünya ekonomisi açısından zor bir yıl olacağı uyarısını değişik defalar yineledik. Ancak, ‘tüketmeyin, harcama yapmayın’ çağrısı yanlış. Ekonomi üretecek ve tüketecek. Üretmeden tüketim olmaz, çarklar dönmez. Hiçbir sanayici tüketim olmasın diye üretim yapmaz. Avrupa bugün duran bir ekonomiye döndüğü için sıkıntılar yaşıyor. Dolayısıyla tedbir söyleminde bulunurken, kriz algısına yol açacak demeçlerden uzak kalınmalı.”

        "Bekleyip görmekten başka çaremiz yok"

        Ender Yorgancılar Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı

        “Şu an yaşananlar Yunanistan ve ABD’den kaynaklanıyor. Angela Merkel ile Sarkozy, Yunanistan’ın borçlarının çevrilmesi konusunda görüş birliğine vardı. Krizin ilk ayağındaki olası sıkıntı çözülmüş oldu. 2 Ağustos’ta da Obama, Senatosundan borçlanma ile ilgili yetkiyi alacak. Bu yetkiyi alamazsa Çin’e olan borçlarını ödeyemeyecek. 2 Ağustos’u beklemekten başka çare yok. Ancak kriz olursa, üretim azalacak. Bu üreten ekonomiler için zor günler demek. ‘Harcamayın’ derken, tüm bunları dikkate almak ve bu söylemi bir uyarı olarak algılamak gerek.”

        "Tüketiyoruz ama tasarruf çok düşük"

        Jak Eskinazi Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçı Birliği Başkan Yard.

        “Küresel ekonomik krizden etkilenmeyen ülkelerde tasarruf oranı yüzde 25. Bu ortamda küresel ekonomide kriz beklentisi artarken, Türkiye’de tasarruf oranı yüzde 15’lerde. Türkiye ne yazık ki üretimden çok tüketen bir ekonomiye dönmüş durumda. Bizim, tasarruf oranını artırmamız gerekiyor. İhracat boyutunda ise işler fena gitmiyor. Örneğin bizim sektörümüzde pamuk fiyatlarının da gerilemesiyle tekstil ve konfeksiyon ürün ihracatındaki yükseliş devam ediyor.”

        "Harcama kesilirse sonuçları ağır olur"

        Selamet Aygün Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı

        Kriz açıklamalarından perakende sektörü rahatsızlık duyuyor. Kısa bir süre öncesine kadar Türkiye dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olarak nitelendiriliyordu ama birbiri ardına gelen ‘kriz’ söylemi, tüm Türkiye için acı sonuçlar doğurur. Bunun vebali ağır olur, hiçbir sorunun olmadığı ekonomilerde bile harcamaların bir anda kesilmesi acı neticeler doğurur. Bu sonuçları düşünmeden yapılan açıklamalar karşısında tüm tarafları düşünmeye çağırıyoruz.

        "Ekonomi çalışmalı frene yumuşak basalım"

        Mehmet Nane AMPD Başkanı

        Elektronik sektörü, cari açık olarak baktığımızda en küçük kalemleri oluşturan sektörlerden bir tanesi, ithalat çok büyük rakamlarda değil. Bir küsur milyar dolar civarında. Beyaz eşya ve elektronik olarak net ihracatçı bir ülkeyiz. Cari açık ve istihdam en büyük problem. Sektör olarak alınacak her tür tedbire uymak boynumuzun borcu. Ne yapılıyorsa h kabullenmek mecburiyetindeyiz. Bu frenler hiçbir zaman kriz dönemlerindeki frenler gibi olmayacaktır. İstihdamın artması ve cari açığın azalması için ekonominin çalışması lazım, frene yumuşak basmak lazım.

        "Önlem alınmalı, kriz çığırtkanlığı yapılıyor"

        Aydın Ayaydın CHP İstanbul Milletvekili

        Ekonomi kurmaylarının 'kriz kapıda, harcama yapmayın' açıklamaları hem kafaları hem de piyasaları karıştırdı. İyi de madem ekonomik kriz geliyor, bu krize karşı önlem almak kimin görevi? Ekonomi kurmayları kriz çığırtkanlığı yapıyor. Ali Babacan ve Bülent Gedikli şunu demek istiyor: "Kriz geliyor ancak bu bizden kaynaklanmıyor. Önce Yunanistan, ardından İtalya ve İrlanda ve diğer bazı AB ülkelerinde hissedilmeye başlandı. AB’de başlayan kriz, bize doğru geliyor, dikkatli olun benim yapacağım bir şey yok, vatandaşlarım.”

        Meltem Ersoy-Menekşe Ataselim/HT EKONOMİ

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ