Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Bir terör örgütü olan IŞİD'in içyüzü... Nevzat Çiçek yazdı... Zerkavi’den sonra örgütün başına Bağdadi geçti ve Irak El Kaide’si dönemi başladı

        NEVZAT ÇİÇEK / HT GAZETE - YAZI DİZİSİ (3)

        Zerkavi'nin 2006’da öldürülmesi üzerine aynı yıl kurulan Irak İslam Devleti’nin lideri Ömer el-Bağdadi oldu. Asıl ismi Hamid Davud ez-Zavi olan bu kişi Saddam Hüseyin rejiminde istihbarat subayı idi. İşinden istifa etti ve 80’lerin sonundan itibaren Selefi görüşleri benimsemeye başladı. Küçük bir Selefi grup kurdu. Sonrasında Biladur Rafideyn El-Kaide’si kurulunca buraya geçti. Ocak 2006’da Irak el Kaide’si Irak’ta savaşmakta olan Sünni grupları bir çatı altında toplamak için Mücahidin Şûra Konseyi adı altında bir organizasyon kurdu.

        Irak’taki Zerkavi, 7 Haziran 2006’da ABD güçlerince düzenlenen bir operasyonda öldürüldü. Yerine Ebu Hamza el Muhacir geçti. Şûra Konseyi adlı bu yapı da kısa bir süre sonra Irak İslam Devleti’nin ilanıyla tarih oldu. 2006 sonlarında El Kaide’ye yakın Ebu Ömer el-Bağdadi ise liderliğini yaptığı “Irak İslam Devleti”ni kurduklarını açıkladı... Bu noktada devreye Irak eski ordusundan Kurmay Albay Semir el-Halifevi (Hacı Bekir) girdi ve Bağdadi’ye çok kıymetli istihbari, askeri bilgiler verdi, danışmanlık yaptı.

        Kendisi de eski bir asker olan, tövbe edip bir ıslah süreci yaşayan Bağdadi, tövbe edip cihada, direnişe katılmak istediğini söyleyen Albay Bekir’e inandı. Veya bu yönde iyi niyetler besledi ve El Kaide’ye albayın girişi sağlandı.

        19 Nisan 2007’de örgüt bölgesel yönetim kurduğunu ve ilk İslami yönetimin temellerinin atıldığını duyurdu. Kurulan emirliğin Ebu Ömer el-Bağdadi ve 10 bakanı tarafından yönetileceği ilan edildi... 2010 Nisan’ında, ABD ve Irak güçleri, Sisar bölgesinde Ebu Ömer el-Bağdadi ve Ebu Hamza el-Muhacir’in kaldıkları eve ortak bir operasyon düzenledi ve her ikisi de öldürüldü.

        EBU BEKİR EL BAĞDADİ HALİFE İLAN EDİLİYOR

        16.05.2010 tarihinde El Kaide’den yapılan açıklamada Irak İslam Devleti’nin yeni emirinin Ebu Bekir el-Bağdadi olduğu ilan edildi. Kurmay Albay Bekir; birinci emir Bağdadi ve El-Muhacir öldürüldükten sonraki ilk saatlerde yeni emir Ebu Bekir el-Bağdadi’yle gerçekleştirdiği özel toplantıda bazı teklifler sundu.

        Albay Bekir arkadan lojistik destek görevini yükleneceği ve kendisini destekleyeceği yönünde güven vermeye başladı. Bundan memnun kalan Bağdadi, liderliği başladığından itibaren onu çevresindeki yakınları arasında tuttu. Böylece Irak İslam Devleti’nde (IİD) ön sıralarda yeni lider Ebubekir el-Bağdadi, gölge lider ise Kurmay Albay Bekir olacak şekilde iki liderden oluşan yeni bir dönem başladı.

        ALBAY BEKİR'İN KURDUĞU İKİ BİRİM

        Bağdadi liderliğe gelmeden yaklaşık iki ay öncesine kadar örgüt mensuplarından kimse Albay Bekir’i tanımıyordu. Bekir, Bağdadi ile örgütün yeni yönetim şemasını belirlemek için özel toplantılar yapmaya başladı. İki birime dikkat edilmesi hususunda ortak karar alındı. Buna göre ilk birim IİD’nin başının ağrımaması, sıkıntılarla karşı karşıya kalmaması için onu içeriden koruyacak bir güvenlik timi şeklinde çalışacaktı. Örgüte tehdit teşkil edecek herhangi bir yapıya meydan okuyacak, tehdidi bertaraf edip tasfiye edecek bir görev üstlenecekti. İkinci birim ise mali kaynak birimi idi.

        1- GÜVENLİK BİRİMİ:Albay Bekir’in attığı ilk güvenlik adımı, komutanlider Bağdadi’nin alt kademe liderlerle yapacağı görüşmelerde güvenliğini sağlamak ve güçlendirmekti. Bunun amacı ise Bağdadi’nin tesir veya yönlendirmeler altında kalmamasını temin etmekti.

        2- TASFİYE GRUBU: Albay Bekir tarafından oluşturulan bu grubun görevi IİD’den ayrılmaya veya isyana meyilli olanları tasfiye etmekti; bunların arasına saha komutanı veya şeri görevi bulunanlar (kadı) da dahil edilmekteydi. Tasfiyeler bu gizli birim tarafından gizlice gerçekleştirilmekteydi. Tasfiye emirleri örgütteki teşkilat silsilesi şeklinde gelmemekte, bilakis Albay Bekir’in arkadaşı olan ve bu birime atanan Ebu Safvan Rufai isimli subay tarafından yapılmaktaydı. Bu tedbirler ve çalışmalar nedeniyle Bağdadi kendisini daha fazla güvende hissetmekte ve Albay Bekir’e olan güveni artmaktaydı. Öyle ki Bağdadi, liderliğinin Albay Bekir olmaksızın ayakta kalamayacağına inanır hale geldi. Zira Bekir, hem savunma hem istihbarat bakanı gibi hizmet etmekteydi.

        İŞTE IŞİD’İN YÖNETİM KADROSU

        IŞİD’in lider kadrosunun yer aldığı yönetim şeması ilk defa gazetemizde yayınlanıyor. Lider kadronun içinde yer alan bazı kişilerin fotoğraflarının bulunmaması örgütün gizlilik ilkesinin en önemli kanıtı...

        Yedi aşamadan oluşan ve El Kaide tarafından düzenlenmiş ama IŞİD tarafından uygulanıp Zerkavi tarafından da kabul gören planda 2014 yılı, 5. aşamanın sonuna denk geliyor.

        KAİDE'NİN ORTAYA KOYUP IŞİD'İN UYGULADIĞI PLAN

        El Kaide’nin pratik planı, süresi 20 yıl olan 7 aşamadan oluşuyor. 2000 yılında New York darbeleriyle başladı ve 2020 yılında bitecek

        1- UYANIŞ AŞAMASI: El Kaide ve IŞİD, ümmetin tarih boyunca görülmemiş derin bir uyku aşamasından geçtiğine inanıyor. Bu uyku, 19. yüzyılda başladı, 20. yüzyıl boyunca sürdü. Uyanış aşaması, 2000 yılı başında 11 Eylül saldırısına hazırlıkların başlamasıyla start aldı ve 09.04.2003 tarihinde Amerika’nın Bağdat’a girmesiyle bitti

        2- GÖZLERİ AÇTIRMA AŞAMASI: El Kaide düşünürleri, gözleri açtırma aşamasının 09.04.2003 tarihinde Bağdat’ın işgaliyle başladığına inanıyor. El Kaide düşünürlerine göre 3 sene sürüp aşağı yukarı 2006 sonunda biten bu aşama, ümmete, gerçeğin üzerinde durma, saklanmış şeyleri ortaya çıkarma, oyunları ve komploları keşfetme olanağını sağladı.

        3- KALKINMA VE AYAKTA DURMA AŞAMASI: El Kaide düşünürleri ve teorisyenleri kendilerine, 2007 yılının başında başlayıp 2010 yılı başında son bulan yine 3 senelik bir süre tanıdılar. Onlara göre ayakta durmak, üretici ve etkin hareket gücü olmak demektir. Bu aşamanın ana hatları ve aşamalı hedefleri, Irak’ı çevreleyen bölgedeki değişim sürecinde çok önemli ve nitelikli bir atlamaya yol açacak. İlk etapta Şam’a odaklanacaklar.

        4- TEKRAR SAĞLIĞA KAVUŞMA, DEĞİŞTİREBİLECEK BİR GÜCE SAHİP OLMA AŞAMASI: 2010 yılında başlayıp 2013 yılının başında son bulmasını umdukları bu aşamada, sert ve direkt çatışmalara girerek rejimleri devirmeye odaklanacaklar. El Kaide’nin plan koyucularına göre Amerika’nın Arap bölgesine karşı tutumunda şimdiki politikası, ileride iktidardaki rejimlerin gerçek yüzlerini ortaya çıkaracak, çirkin yüzlerini ümmetteki herkese gösterecek. Bu arada El Kaide’nin elektronik kabiliyetleri tamamlanmış, Amerikan ekonomisine elektronik ataklar düzenleme vakti gelmiş olacak. Amerika’nın ekonomisi zayıflayacak. Tüm bu faktörler, El Kaide’nin ve İslami cihat akımlarının 5. aşamaya girmelerine imkân tanıyacak.

        5- DEVLETİ İLAN ETME AŞAMASI: El Kaide’nin stratejisine göre bu aşama, 2013 yılının başında başlayıp 2016 yılının başlamasıyla son bulacak. Bu aşama sırasında Arap bölgesindeki yabancı-Batılı baskı çok hafiflemiş olacak. Çin, şimdiki oranda büyümeye devam ederse, gerçek bir süper güç haline gelecek. Aynı şey Hindistan için de geçerli. Avrupa, şimdiki uzlaşma durumunda devam edemez. Çünkü -El Kaide analizcilerine göre- İngiltere, Avrupa Birliği’nin büyümeye devam etmesine müsaade etmeyecek ve İngilizler, bu birliğin aşağı yukarı 3 yüzyıl sürmüş, dünyayı tek başına kontrol eden Anglosakson ittifakı menfaatine olmayacağını düşünüyor. Bunun için kontrolün ellerinden alınmasına göz yummayacaklar.

        6- KAPSAMLI KARŞILAŞMA AŞAMASI: El Kaide düşünürleri, 2016 yılının başlangıcının, iman gücü ve evrensel küfür gücü (iki kutup) arasındaki kapsamlı çatışmanın başlangıcı olacağını tahmin ediyorlar. Bu kapsamlı çatışma, İslam devletinin hemen kurulmasından sonra başlayacak. Dünya o zaman, iman ve küfür olmak üzere iki bloka ayrılacak.

        7- SON ZAFER AŞAMASI: El Kaide teorisyenleri, batıl güçleri ile olan kapsamlı savaş ve geniş karşılaşmanın sadece birkaç sene içinde sonuçlanacağı görüşünü taşıyorlar. İslam devletinin taraftar toplamaya ve hazırlanmaya imkânı ve gücü devasa boyutta olacak. Özellikle o zamandaki Müslümanların sayısı, 1 buçuk milyarı aşacak. Bu da düşmanlarını korkutacak, başta direnmeye gücü yetmeyecek İsrail olmak üzere hızlı bir şekilde geri çekilmelerine sebep olacak. Etkin İslami güç, düşmanlarımızın kalplerine korku salacak. Bu noktada dünya, İslami anlayışa göre gerçek terör terimi kavramını idrak edecek. O, düşmanın psikolojisinde caydırıcı bir etki yaratarak ezilmiş insanlara ve Müslümanlara saldırmadan, haklarının herhangi birine dokunmadan önce bin kere düşündürecek bir terör olacak.

        ABD’NİN IRAKLI PARALI ASKERLERİ: SAHVELER

        Sahve denilen Uyanış Konseyleri, ABD işgal güçlerinin Irak’ta bazı Sünni aşiretler ve eski direnişçilerden devşirerek kurduğu, Irak direnişine ağır darbe vuran bir yapıydı. Ciddi desteklerle güçlendirilen ve bir çete haline gelen Sahveler, kendilerine ait kontrol noktaları, karakollar kurarak bulundukları yerlerde gerek Irak direnişi, gerekse El Kaide’ye ağır darbe indirmişti. Amerikan işgal güçlerinin korkulu rüyası olan Sünni bölgeler artık tehlikeden uzak bir hal almış, aksine Sahvelerin terör estirdiği bir yarı özerk bölge haline dönüştürülmüştü.

        İşgal güçlerinden maaş alan Sahve üyelerinin, ABD’nin 2011’de ülkeyi terk etmesinden sonra Irak ordusu güvenlik birimlerine eklenmesi, maaşlarının bu şekilde sürmesi yönündeki karara Şii Nuri Maliki ve partiler şiddetle karşı çıktı. Böylece ortada kalan Sahveler, geçmişte yaptıkları ihlaller ve ihanet gibi suçlamalarla hem Irak direnişi, hem El Kaide tarafından hem de Maliki ordusu ve Şii milisler tarafından hedef alındı, ağır darbeler yedi ve tasfiyelere uğradı.

        Şimdi IŞİD, bu Sahve kelimesi üzerinden Irak’ta yaşanan korkular, spekülasyonlar ve acı tecrübeleri kullanmakta, özellikle yabancı direnişçiler nezdinde böylece etkili olmaktadır. Şu an IŞİD başta Özgür Suriye Ordusu ve İslami Cephe bileşenleri olmak üzere neredeyse kendisi dışındaki herkesi Sahve, işbirlikçi, Amerika ve Batı yandaşı, ajan, kâfir vs. diye nitelendirmekte, intihar saldırıları, suikastlar, bombardımanlar, cinayetler, adam kaçırma, işkence ve yürüttüğü ihlalleri kendisinde bu şekilde meşrulaştırmaktadır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ