Kılıçdaroğlu'ndan Başbakan'a sert sözler: Önce sen sus, aklını başına topla

HABERTURK.COM

Kılıçdaroğlu, "Bana sus diyor önce sen sus aklını başına topla. Devleti adam gibi yönet, yoksa o koltuğu boşlat." dedi.

29 Ekim resepsiyonuna katılmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Önümüzde Cumhuriyet Bayramı var. Davetler geldi. Bizi Ak saray'da bekliyorlarmış. ‘Gitmeyin kirlenmeyin’ dedim. O bina vatandaşın alın teri ile yapılmış vergilerle yapıldı. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı kaçak binada oturur mu? Orada Cumhuriyeti kutlayacaklarmış. Hangi Cumhuriyeti? Biz Cumhuriyeti meydanlarda kutlayacağız. Onlar oraya gidenler kimliği ne olursa olsun mahkeme kararı ile durdurulan ama mahkeme kararı dinlenmeyen kaçak yapıya gidip Cumhuriyeti kutlamak için Erdoğan'ın dizinin dibine çöken insanları tarih affetmeyecek." ifadesini kullandı.

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları;

Demokratik tepkilere izin vermeyiz. Bu süreç demokrasi açısından tehlikeli süreçtir. Parti ile devletin iç içe geçtiğini gösteren unsur yasama, yargı ve yürütme erklerinin yok olmasıdır. Her şey bir kişinin iki dudağı arasında şekillenmeye başladı. Sadece içeride değil dışarıda da sorun olan AKP devleti ile karşı karşıyayız. Etnik kimlik ve inanç siyaseti kullanılıyor. Senin inancın bizim başımızın üzerindedir, senin kimliğin başımızın üzerindedir. Sorun senin inanç ve kimliği kullanarak devleti soyanlardır. Bunu bileceksin ve öğreneceksin biz bunu nereye kadar ifade edeceğiz.

“DAVUTOĞLU ÜLKEYİ YÖNETMEKTEN ACİZ”

Davutoğlu Türkiye’ye yönetmekten aciz. Türkiye’de başbakanlık koltuğu da cumhurbaşkanlığı koltuğu da boş. Görevlerini yapmıyorlar. Davutoğlu’nun görev alanını ağabeyi belirlemiş. Böyle anlayış kabul edilmez. Devleti yöneteceksen adam gibi yönet adam gibi yönetmeyeceksen o koltuğu boşlat. Vesayet altında başbakanlar görev yapmaz. Kimin koltuk değneği olacaksın?

“BAŞBAKAN AYRI DIŞİŞLERİ BAKANI AYRI KONUŞUYOR”

İçeride de dışarıdan da çuvalladınız. Dış politikada tam bir çuvallama var. Yüksek tepede oturan uçağa binerken ve uçaktan ayrı konuşuyor. Başbakan başka, Dışişleri Bakanı başka konuşuyor. Milletin kafası karıştı. Tam bir kaos yönetimi var. Hükümeti samimi olarak uyarıyoruz.’Yanlış yapıyorsunuz’ diyoruz.

“AKLINIZLA ORTAYA ÇIKAN TABLO ORTADA”

Sizin aklınıza ihtiyaç yok dediler. Buyurun sizin aklınızla ortaya çıkan tabloya bakın. ‘Muhalefet susun’ diyorlar. Böylece demokraside de yeni evreye geldik. Herkesin sustuğu iktidarın konuştuğu evre var. Bunun adı demokrasi değil O sözcüğü kullanmak istemiyorum ama yeri geldiğinde kullanacağız Bu farklı rejimdir. Hele bunun unvanında profesör yazan bir kişinin kullanması, ‘susun’ demesi kabul edilemez. Bu ülkenin cumhurbaşkanı BM’de boş sıralara konuştu. Türkiye’nin itibarı bu mu?

“ÇÖZÜM SÜRECİNDE ÇUVALLADILAR”

Çözüm sürecinde de çuvalladılar.40’a yakın vatandaşımız öldü. Çıktılar onları güvenlik güçleri değil vatandaşlar öldürdü dediler. Bakanlık koltuğunda oturacaksın vatandaşların öldürülmesini dile getireceksin benim sorumluluğum yok diyeceksin. Kendi yolsuzluğun olduğu zaman polisi, hakimi sürüyorsun. Vatandaş öldürüldüğü zaman susuyorsun. O bakan o koltukta oturmamalı. Şiddete misli ile karşılık vereceğiz ne demektir. Almanya’ya, tarihine baksınlar. Aynı süreci yaşatmaya çalışıyorlar.

“ÖNCE SEN SUS”

Koşa koşa Öcalan’a gittiler. Olaylar yatıştı. Böyle devlet yönetimi olabilir mi? Bana sus diyor önce sen sus aklını başına topla devleti adam gibi yönet, yoksa o koltuğu boşlat.

"FAZIL SAY'A YASAK GETİRDİLER"

Bu toprakların yetiştirdiği Fazıl Say'a yasak getirdiler. Dünyanın hangi demokrasisinde sanatçılara yasak getirilir? Sanatçıya yasak getirdi diye örnek veren biri çıkar mı ? Fazıl Say eline silah mı aldı, yüzünü mü kapattı? Hangi gerekçe ile yasak getiriyorsunuz? Tek çaldığı piyano. Ama çalma anlayışları farklı. O nedenle yediremiyorlar kendilerine.

Gözünün önünde sanatçı şiddete maruz kalıyor. Buna nasıl tahammül ediyorsun? Şimdi yeni teklif getirdiler.

İÇ GÜVENLİK PAKETİ

Kuvvetli şüpheyi makul şüpheyi dönüştürüyorlar, geriye dönüyorlar. Güvencenin hukuk olması lazım, güvence kalmıyor.

29 EKİM RESEPSİYONU:"GİTMEYİN, GİDENLER KİRLENECEK"

Önümüzde Cumhuriyet Bayramı var. Davetler geldi. Bizi Aksaray'da bekliyorlarmış. ‘Gitmeyin kirlenmeyin’ dedim. O bina vatandaşın alın teri ile yapılmış vergilerle yapıldı. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı kaçak binada oturur mu? Orada Cumhuriyeti kutlayacaklarmış. Hangi Cumhuriyeti? Biz Cumhuriyeti meydanlarda kutlayacağız. Onlar oraya gidenler kimliği ne olursa olsun mahkeme kararı ile durdurulan ama mahkeme kararı dinlenmeyen kaçak yapıya gidip Cumhuriyeti kutlamak için Erdoğan'ın dizinin dibine çöken insanları tarih affetmeyecek.