Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Hrant Dink cinayetinde kritik hafta, Reşat Altay konuşacak mı? Ecevit Kılıç yazdı

        ekilic@haberturk.com

        İlk önce dönemin en güçlü polisinin ifadesi alındı.

        Hem de şüpheli olarak.

        O günlerin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek başka bir polisi işaret etti.

        "Bu işlerden sorumlu şubenin başında Ali Fuat Yılmazer vardı."

        Akyürek'in ismini verdiği Yılmazer aynı dönemde önce İstanbul sonra da Ankara'da en az kendisi kadar güçlüydü.

        Onun da ifadesi alındı.

        Tam 5 saat sürdü.

        Ne mi dedi?

        "O dönemde Ankara'daydım, İstanbul emniyeti sorumludur"

        Suikastla ilgili ihbar raporu da soruldu.

        "Haberim yok. O tarihte de Tahran'daydım" dedi.

        Dört gün sonra da dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör ifadeye gitti.

        Güngör, suikasttan önce Hrant Dink'i İstanbul Valiliği'ne çağıran isimdi.

        Dink o görüşme sonrası "Tehdit edildim" demişti.

        Güngör, savcıya ne mi söyledi?

        "Tehdit edilmedi, sadece uyarıldı!"

        Savcı, sonra da dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ı sorguladı.

        Yeni hiçbir şey söylemedi.

        Zamanında yaptığı açıklamaları tekrar etti.

        "ONLAR PLANLADI"

        Bir de "tanık" ifadesi alındı.

        Hrant Dink'i öldüren Ogün Samast.

        Yedi yıl sonra gelen "itiraf"ta iki isim verdi.

        "Cinayeti planlayanlar Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’ti."

        Ve cinayet mahallinde yalnız olmadığın söyledi.

        "Onların adamları ve bir MİT’çi beni kolluyordu."

        Peki, kamera görüntülerini kim silmişti?

        Samast yine aynı isimleri işaret etti.

        "Banka kamera görüntülerini, kendi kayıtlarını ortadan kaldırmak için onlar sildi."

        Elbette ifadenin zamanlaması Türkiye'nin içinden geçtiği siyasal atmosfer nedeniyle ilginç.

        JİTEM ARTIKLARI... LİNÇ GRUBU....

        Ancak cinayetle ilgili bugüne kadar net olarak ortaya çıkan tek halka var.

        O da tetiği çekenler.

        O günlerde gücünü yavaş yavaş kaybetmeye başlayan eski merkezi derin devletin unsurları, onların yerini doldurmak isteyen yeni güçler ve JİTEM artıkları ne soruşturuldu ne de yargı önüne çıktı.

        Peki, Dink'e dava açanlar, sokakta linç etmeye çalışanlar?

        O nedenle Ogün Samast'ın cinayetin perde arkasıyla ilgili ilk kez konuşması hepsinden önemli.

        Önemli bir isim daha var...

        Kim mi?

        Dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay.

        Bu hafta veya en geç önümüzdeki hafta başında ifade verecek.

        Özellikle Samast'ın anlattıklarının doğru olup olmadığına yanıt verecek belki de tek isim o.

        Geçen yıldı, yazın sonuydu.

        İhmali olan kamu görevlilerinin yargılanıp yargılanmayacağı tartışılıyordu.

        O günlerde Reşat Altay'ı aradım.

        Röportaj yapmak isteğimi ilettim.

        "Evet, artık her şeyi konuşma vakti geldi" dedi.

        Kabul etti.

        Ancak ertesi gün vazgeçti.

        "Soruşturma açılırsa orada konuşacağım" dedi.

        Yani Altay'ın ifadesiyle Dink cinayeti yeni bir boyut kazanabilir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ