Çözümde kritik hafta!

ekilic@haberturk.com

Çözüm sürecinin en büyük yol kazası olarak nitelendirildi.

Ekim ayında yaşanan Kobani olayları.

Bir süre masanın etrafı boş kaldı.

Hatta “Bu kez artık çözüm bitti” sesleri bile yükseldi.

Ancak öyle olmadı.

Taraflar daha güçlü bir iradeyle buluştu masanın etrafında.

“Süreç artık müzakere aşamasında” açıklaması geldi Öcalan’dan.

Ocak ayının başında oluşturulacak izleme komisyonu Şubat ayının ilk haftasından itibaren taraflarla biraraya gelecekti.

Komisyonun Öcalan’la buluşma tarihi ise 15 Şubat olacaktı.

15 Mart’ta da son nokta konulacak, taraflar imza atacaktı.

Ve beklenin açıklama da 21 Mart’ta yapılacaktı.

Aslında takvim bu kadar netti.

Ancak 2014’ün son günlerinde Cizre olayları patlak verdi.

Daha doğrusu provokasyonu.

Zaten masanın tarafları daha ilk günlerden itibaren “derin el” dedi.

Devreye Abdullah Öcalan girdi.

O “derin elin” açık adresini verdi.

Sonra da “Hendekleri kapatın, silah kullanmayın, olayları sonlandırın” dedi.

Bu çağrı sadece iki saat karşılık buldu.

Bir çocuğun daha öldürülmesi olayların şiddetini artırdı.

İstanbul'a da bombalı paket eylemleri olarak sıçradı.

MASA FARKLI SAHA FARKLI

25 gün boyunca Cizre’de yaşananlar; hem gerçekler hem de iddialar ortada.

İki taraf da ısrarla “Olayların arkasında başka bir güç var” demesine rağmen birbirlerini suçladı.

Hükümete göre olayların son bulmamasında sorumluluk HDP’nindi. HDP’ye göre ise hükümet, devlet içindeki derin güçlerin gençleri öldürmesine sessiz kalıyordu.

Olaylarla birlikte süreç yeni bir durumla karşı karşıyaydı.

Hatta yeni bir manzara ortaya çıktı.

Masanın atmosferi başka, sahanın başka…

Görüşmelerdeki olumlu hava belki de ilk kez sahaya yansımıyordu.

Taraflar bu nedenle enerjilerini olayların son bulması için harcamaya başladı.

Çözüm süreci yavaşladı.

Müzakerelerin başlaması gecikti.

Ancak son bir-iki günde yapılan görüşmelerle Cizre krizi aşıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri önemli.

“Cizre’de tezgâhlanmaya çalışılan olayı biliyor ve ona göre de tedbirimizi alıyoruz” dedi.

Hakkâri’de zıhlı araçtan yol kenarına patlayıcı madde atan üç polisin açığa alınması bir başlangıç aslında.

Asıl şaşırtıcı açıklama ise KCK’dan geldi.

“Sürecin arkasındayız” dediler.

Öcalan’dan sonra Kandil de gençlik örgütlenmesine “durun” çağrısı yaptı.

Açıklamanın en ilginç noktası ise YDG-H adına İstanbul’da yapılan bombalı paket eylemleriyle ilgiliydi.

“Bu eylemler hareketimiz ve gençliğe ait değildir.”

Devamı da var.

Hakkâri’de açığa alınan polislere ve “Benzer eylemlerin olabileceğine” dikkat çekildi.

GÖZLER İMRALI BULUŞMASINDA

Ve önemli bilgi; müzakereleri yürütecek heyetler ilk kez biraraya geliyor.

Bu hafta.

İmralı’da.

Devlet adına Kamu Müsteşarlığı ve MİT yetkilileri.

Diğer tarafta HDP heyeti ve Öcalan.

Bu görüşmede izleme komisyonu konusunda nihai karar verilmesi bekleniyor.

Kaç kişi ve kimlerin olacağı.

Daha önce planlanan müzakere günleri değişebilir.

Hedefteki final tarihi ise aynı; 21 Mart.

HÜDA-PAR’ın “ne istediği” ve bunun “nereye varacağı” ise ayrı bir analiz konusu.