Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul Dikkat! 3546 ‘gizli yüz’ sizi izliyor, Trafik Müfettişleri, İstanbul Trafik Müfettişleri, Trafik Kontrolleri

        Aslı ÖZTÜRK / HT GAZETE

        Sayıca yetersiz oldukları düşünülen trafik polislerine fahri trafik polisleri yardımcı oluyor. 1997’de çıkan kanunla halk arasından isteyen ve tabii aranılan kriterlere uygun olduğu düşünülen kişiler FTM olarak görev almaya başladı. 18 yıldır süren bu uygulama sonucunda şu an Türkiye genelinde 22 bin 500 müfettiş var. En çok müfettişin olduğu il 4000 kişiyle Ankara iken en az müfettişe sahip iller ise 20 kişiyi geçmeyen sayılarıyla Hakkâri, Ardahan ve Bayburt oldu. Dünyanın en kötü ikinci trafiğine sahip İstanbul’da ise 3546 fahri trafik müfettişi var.

        Fahri Trafik Müfettişleri Derneği başkanı Av. Sami Güleçyüz’le FTM olabilmenin şartlarını, İstanbul’daki trafik müfettişlerinin nelerle karşılaştığını ve neler yapılması gerektiğini konuştuk.

        Fahri trafik müfettişlerine neden ihtiyaç duyduk?

        Bu kanun 1997’de çıktı. Ben de o günden beri bu işin içindeyim. Trafik polisi sayısının yetersiz olması böyle bir ihtiyaç belirmesine sebep oldu. Polisin yetmediği yerlerde sivil insanlardan destek alınması amaçlandı.

        Suiistimal edenler olabilir. Nasıl bir önlem alındı onlar için?

        Yasalarla çeşitli kriterler belirlendi. Bu unvanı alacak kişinin güvenilir olabilmesi için hangi özellikleri barındırması gerektiğine karar verildi.

        Nedir o özellikler? Mesela ben istesem olabilir miyim?

        Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve 40 yaşında olmalısınız. Bununla beraber herhangi bir yüksek öğrenim kurumundan mezun olma şartı da var. Ayrıca 10 yıllık ehliyet sahibi olmalı ve de geçtiğimiz 5 yıl içerisinde 100 ceza puanını doldurmamış olmalısınız.

        40 yaş çok değil mi?

        Bize göre de çok. Ben 30 olması gerektiğini düşünüyorum. Haydi diyelim ki “Gençtir birine kızar, ceza yazar. Bu işi daha olgun kişiler idame ettirsin” diye düşünülüyorsa da o zaman maksimum 35 yaş sınırı olmalıydı.

        Kişinin içinde suiistimal etmek varsa her yaşta etmez mi?

        Cezaların ortalama 80-160 lira arasında olduğunu düşünürsek ben hiçbir vatandaşımızın böyle meblağalar için birbirlerini suçlayacaklarını sanmıyorum. Yani devlet artık vatandaşına bu kadar da mı güvenmeyecek? Hem bu trafik müfettişliği diğer konularda da emsal teşkil edebilecek bir oluşum.

        Hangi konularda?

        Eğer vatandaşımız trafikte kendi kendini denetleme konusunda başarılı olursa fahri gıda müfettişleri de ortaya çıkabilir. Ve bu diğer sektörlere de yayılır.

        ‘CEZALAR İNTERNETTEN DE KESİLEBİLMELİ’

        Herhangi bir ildeki FTM sayısı neye göre belirleniyor?

        Bununla ilgili kurallar koyuldu. Şehirdeki araç sayısının binde ikisi kadar müfettiş olması gerektiğine karar verildi. Şu anda Türkiye’de 22 bin 500, İstanbul’da ise 3546 kişi bu işe gönüllü oldu.

        Bu sayı İstanbul için az değil mi?

        Evet. 2 milyonun üzerinde aracın olduğu bir şehirde 5000 FTM’nin olması gerekirdi ancak şuan hedeflediğimiz sayının gerisindeyiz.

        Yazılan cezalar nasıl belgelendiriliyor?

        Kanun 97 yılında yapıldığı için o zaman böyle akıllı telefonlar ve gelişmiş teknoloji yoktu. Müfettiş kendinde bulunan makbuza cezayı yazıyor. Zaten ceza yazdığı aracın tüm özellikleri ve cezayı yazdığı koordinatla ilgili verdiği bilgilerin hepsi uyumlu olmak zorunda. Eğer ceza yazılan kişinin bir itirazı olursa Sulh Ceza Mahkemesi’ne itiraz ediliyor. Öyle karara bağlanıyor.

        EDS ile plakaya kesilen ceza kişinin ehliyetine ceza puanı olarak işlenmiyor. Müfettişlerinki de öyle değil mi?

        Tabii. Zaten prensip olarak FTM’lerin sürücülerle bire bir diyaloğa girmesi yasak. Sadece uzaktan şahit oldukları sıkıntıları şikâyet edip ceza kesme hakları var.

        Peki hangi konularda ceza yazamıyorlar?

        Denetleme yapamayacakları bir çok husus var. Mesela müfettiş olarak yasal sınırından fazla yük taşıyan bir kamyonete ya da alkollü araç kullandığını düşündüğünüz bir vatandalşa ceza kesemezsiniz. Çünkü resmi ölçüm ve değerlendirmelerini yapmakla yükümlü değilsiniz.

        Müfettişlerden tam performans aldığınızı düşünüyor musunuz?

        Maalesef o konuda negatifim. Çünkü cezaların bir hafta içinde emniyete ulaştırılması gibi bir zorunluluk var. Bu da insanların iş gücü kaybına sebep oluyor. Bu sebeple internetten erişimin sağlanması lazım. Bir müfettiş yazdığı cezayı internet ortamından iletebilmeli. Ancak şu an bu konuda bir kanun yok. Yenileme yapılması gerekiyor.

        ‘2 BİN 500 POLİS YETERSİZ’

        İstanbul trafiğindeki denetim yetersizliği hakkında sizin fikriniz nedir?

        Birçok devletten bile fazla nüfusa sahip olan İstanbul gibi bir şehirde ortalama 2.500 trafik polisi var. Onların da çoğu büro hizmetlerinde çalışıyor. İstanbul’da her gün yüzlerce trafik kazası yaşanıyor. Eldeki şartlar göz önünde bulundurulunca her kazaya ekip göndermek mümkün olmuyor.

        Karşılıklı rapor tutma gibi bir opsiyonumuz var sadece...

        Onu da 2008’de dernek olarak biz önermiştik ve kabul oldu. Yurtdışında birçok ülkede geçerli olan bir sistem. Maddi hasarlı kazalar için insanların 2 saat polis bekleyip hem kendilerine hem de trafikteki diğer sürücülere eziyet çektirmesine gerek yok.

        ‘Emniyet şeridi ihlali 1000 lira olmalı’

        “İstanbul trafiğinde bu kadar çok kural ihlali yapılmasının sebebi cezaların yetersizliği ve adaletsizliğidir. Bunun ciddi bir şekilde denetlenmesi ve insanların cezaların ağırlığını hissetmesi gerekiyor. Türkiye’de kesilen cezalar oltaya takılan balık gibi. Bazen bir bakıyorsunuz aynı suçu işlemiş ya da aynı ihlali yapmış kişilerden biri ceza alırken diğeri almıyor. Bu konuda sağlıklı bir sonuç alınabilmesi için elektronik sistemlerin ciddiyetle kullanılması gerekiyor. Ayrıca prensipte aynıymış gibi görünüp ihlal ettikleri hak ve alanlar açısından farklı olan birçok suç var. Mesela kaldırıma park edene de, duble park edene de aynı ceza yazılıyor. Bunların meblağ olarak karşılığı farklı olmalı. Çünkü kaldırıma park eden hem kuralları ihlal ediyor hem de yaya haklarını çiğniyor. Aynı şekilde emniyet şeridi ihlalini 1000 lira yaparsanız kimse bir daha o şeridi işgal etmez.”

        ‘İnisiyatif almak kaza riskini artırıyor’

        “Dünyada en çok trafik kazaları gelişmemiş ülkelerde yaşanıyor. Ancak uçak kazalarını mukayese edersek eğer pek bir fark göremeyiz. Yani Amerika’daki bir havayolu şirketiyle Hindistan’daki bir havayolu şirketinin kaza istatistikleri arasında uçurum yoktur. Çünkü söz konusu uçak olduğunda pilotun inisiyatif alması söz konusu değil. Uçağın içinde bir tane ışık yansa o pilot piste geri dönmek zorunda kalıyor. Oysa trafikte öyle değil. Piyasada kabak lastikle, tutmayan frenle dolaşan birçok sürücü var. Aşırı hız ve hatalı sollamalar da yine sürücünün inisiyatif almasından ve kendine güvenmesinden kaynaklanan felaketlerle sonuçlanıyor.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ