Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Yargı Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan: Yargının siyasallaşması hukuk devletinin sonu olur

        Anayasa Mahkemesi'nin 53'üncü yıldönümü dolayısıyla TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da katıldığı bir tören düzenleniyor. Törende AYM Başkanı Zühtü Arslan, konuşma yaptı.

        Yargıdaki paralel yapılanma tartışmalarına değinen Arslan şunları söyledi:

        -Fikri ve vicdanı hür olmayandan hakim olmaz. Aklını ve vicdanını başkalarına kiralayan veya iradesine ipotek konmasına izin veren kişiden hakim olmaz. Hukuk devletinde, uzaktan kumandalı yargı da yargıç da düşünülemez.

        - Yargının özeleştiri yapması yetmez siyasal sistemin tüm unsurlarının da muhasebe yapması gerekiyor.Yargının siyasallaşması hukuk devletinin sonu olur. Yargı, üzerinde kurulacak her türlü vasayete karşı durmalıdır.

        'YARGI VESAYET KURUMU OLARAK İŞLEV GÖREMEZ'

        -Demokratik toplumlarda yargıya düşen görev, topluma ve siyasete nizam vermek değil, hukuk kurallarını adalet süzgecinden geçirerek uygulamak, bu suretle uyuşmazlıkları çözmektir. Ancak bu durumda yargı ve yargıç, temel hak ve özgürlüklerin teminatı olabilir.

        - Yargı, toplum ve siyaset mühendisliğine soyunan bir vesayet kurumu olarak işlev göremez, görmemelidir.Kendisini sistemin sahibi ve nihai koruyucusu olarak gören ve bu nedenle kendisi dışındaki herkese ve her şeye ayar veren bir yargı anlayışı kabul edilemez.

        - Adaletin tesisi gibi son derece ağır bir yükü taşıyan yargının bu yükünün altından hakkıyla kalkabilmesinin ve kendisinden beklenen işlevi yerine getirebilmesinin yolu 'vesayet' kavramıyla yüzleşmesinden geçmektedir.

        'GÜÇLER AYRILIĞI GÜÇLER SAVAŞI DEĞİLDİR'

        - Yargının siyasal organların etkisinde kalması büyük bir tehlikedir. Bu anlamda yargının siyasallaşması hukuk devletinin sonu olur. Yargının vesayet organı gibi hareket etmesi ise siyasetin yargısallaşmasını doğurur. Yargının siyasal alanı dizayn etmesi kabul edilemez.

        - Güçler ayrılığı güçler savaşı değildir. Bağımsız bir yargıya sahip olmamız kaçınılmaz bir gerekliliktir. Anayasa Mahkemesi'nin varlık nedeni Anayasal adaleti gerçekleştirmektir.

        '20 BİN BİREYSEL BAŞVURU SONUÇLANDIRILDI'

        - Şu ana kadar 20 bin 689 bireysel başvuru sonuçlandırıldı. Mahkememiz başvuruların yüzde 90'ında ihlal kararı verdi. Bireysel başvurular ülkemizin özgürlükler standardını yükseltiyor.

        - AYM'nin kararlarımıza ve uygulamalarımıza yönelik her türlü eleştiri değerli gördüğümüzü belirtmek isterim. Örneğin gerekçesi belirtilmeden açıklama uygulamasından vazgeçtik.

        'YENİ ANAYASA ZORUNLULUK'

        - Ülkemizin bugün itibariyle ulaşmış olduğu ekonomik ve siyasal gelişmişlik düzeyinde, yeni anayasa kaçınılmaz bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Yeni bir anayasanın gerekliliği noktasında, toplumda çok geniş, hatta tam bir mutabakat olduğu bilinmektedir. Şu anda ihtiyaç duyulan, anayasa yapımı sürecinin tüm aktörlerinin etkili bir irade ortaya koymalarıdır.

        'YENİ ANAYASA ÖNÜNDEKİ EN ÖNEMLİ ENGEL...'

        -Yeni anayasanın önündeki en önemli engellerden biri telifi çok zor görüş ve önerilerin her şeye ve herkese rağmen anayasallaşmasının istenmesi olabilir

        'SİHİRLİ DEĞNEK DEĞİLDİR'

        - Kopyala yapıştır yöntemiyle anayasa yapmak ne kadar yanlışsa çoğulculuk, insan hakları gibi unsurları dikkate almadan anayasa yapmaya çalışmak da o derece yanlış olur.

        - Yeni anayasa dokunduğunda tüm sorunları bir çırpıda çözecek bir sihirli değnek değildir. İyi anayasa kadar iyi uygulayıcılar da gereklidir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ