Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Tam 1 yıl önce Soma'daki maden 301 kişiye mezar oldu

        Şefik DİNÇ / Neşet DİŞKAYA / HT GAZETE

        Leyla, Durmuş, Ayşe, Meryem... Tam bir yıl önce 13 Mayıs 2014’te Soma’daki Eynez Kömür Ocağı’nda çıkan yangında hayatını kaybeden 301 madencinin geride bıraktığı onlarca acılı anne, kardeş, eş ve çocuklardan sadece birkaçı. 442 çocuğu yetim bırakan facianın acıları hâlâ taze.

        ‘BİZ BURADAN ÇIKAMAYACAĞIZ’

        ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKTI

        Ölüm haberleri peş peşe geliyordu ve her geçen dakika ölü sayısı artıyordu. Madendeki 787 işçiden 301’inin cansız bedeni çıkarıldı. Yürekler Soma için atıyordu ama ateş düştüğü yeri yakmıştı. Madenden çıkamayan işçilerden biri de Mustafa Korkmaz’dı. Eşi Sema Korkmaz 3 gün boyunca madenin önünden ayrılamamış ve bu günün sonunda eşinin cenazesini çıkarmışlardı. Maden ocağında can pazarı yaşanırken, dışarıda ise ailelerin endişeli bekleyişi sürüyordu. Sağ çıkarılan her bir işçi yürekleri ferahlatıyor. Kurtulan ve herkesin yüreğine dokunan bir isim daha vardı: Murat Yalçın. Madenden yaralı kurtarılıp ambulansa bindirildi. İşte tam o zaman madene inerken giydiği ve kömüre bulanmış sarı çizmelerini fark etti ve görevli hemşireye “Çizmem kirli çıkarayım mı?” diye sordu. Murat’ın bu sözleri yürekleri dağladı.

        EŞLERİNİN YANINA ÇOCUKLARINI GÖMDÜLER

        Soma’da, köylerinde kapısını çaldığınız her evde ağıt yakılıyordu. Evlerde, sokaklarda, maden önünde çocukları için ağlayan anneler, kocaları için ağlayan eşler ve babalarını kaybeden çocuklar vardı. Ne 301 madencinin ölüm acısı ne de madenci ailelerinin yaşadıkları, yaşananlar madeni yakan ateş gibi soğumadı. Acılar üstüne acılar yaşayanlar da oldu, sabırla ölenleri ananlar da. Ama iki isim vardı ki onların acılarına bir de evlat acısı eklendi. Zemine Baygül ile Müzeyyen Bayram. Önce eşlerini Soma’da şehit verdiler, ardından evlatlarını babalarının yanına gömdüler.

        ‘TUTUNACAK DALIM KALMADI’

        ÖLÜME BİRLİKTE GİTTİLER

        Faciada aynı yerde askerlik yapan, aynı gün evlenen, aynı maden ocağında çalışan tek yumurta ikizleri İsmail ve Süleyman’ı kaybeden Ahmet ve Sevim Çata çifti, ikizlerden İsmail’in ikiz kızlarına ve Süleyman’ın oğluna sarılarak acılarını hafifletmeye çalışıyor. Her gün torunlarına sarılarak evlatlarının acısını unutmaya çalıştıklarını söyleyen baba Ahmet Çata, “Torunlarım güç vermese bugün ayakta duramazdık. Henüz küçük olmalarına rağmen ne olduğunun onlar da farkında. Onlara hem dedelik hem babalık yapmaya gayret ediyorum” dedi. İki çocuğunu aynı anda kaybetmenin acısını anlatmanın imkânsız olduğunu belirten Çata, “Acıyı unutmasanız da onunla yaşamayı öğreniyorsunuz. Tek istediğimiz sorumluların ceza alması ve devletin facia mağdurlarının yanında olmasıdır” dedi. Anne Sevim Çata ise, “Süleyman ve İsmail her şeyi birlikte yapıyorlardı. Aynı gün evlendiler, aynı apartmanda karşılıklı daire aldılar. Ölüme birlikte gittiler. Torunlar acımızı biraz olsun unutturuyor” diyor.

        EŞİ VE BEBEĞİ ÖLDÜ, O SUSTU!

        22 yaşındaki Müzeyyen Bayram da eşi Niyazi Bayram’ı toprağa verenlerden. Eşini kaybettiğinde 5.5 aylık hamile olan Müzeyyen, bebeği için hayata tutunmaya çalıştı. Erken dünyaya gelen bebeğe “Niyazi” adını verdi. 1 kilo 600 gram doğan Niyazi bebek, kuvözdeki yaşam mücadelesini sadece 9 gün sürdürebildi. Genç kadın, oğlunu babasının yanına gömdü. Eşi ve bebeğini kaybeden Müzeyyen Bayram’ın acıdan dili tutuldu. Hayata küstü, 2 hafta boyunca çevresiyle sadece yazarak iletişim kurdu. Psikiyatri tedavisi görmeye başladı. Bayram, bugün kimse ile görüşmek istemiyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ