Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Çanakkale Boğaz'ında gövdesinde pet şişe olan balık yakalandı

        Çanakkale Boğazı'nda avlanan balıkçılar tarafından gövdesinde pet şişe halkası bulunan "kupa balığı" yakalandı.

        Denizden çıkan bir canlının gövdesindeki plastik cismin kendisini şaşkınlığa düşürdüğünü belirten balıkçı İdris Avcıl, yakaladığı balığı diğer meslektaşlarının da gördüğünü söyledi.

        Avcıl, yaptığı açıklamada, Kepez beldesi açıklarında denize bıraktığı ağlarına takılan balığı karaya çıkardıktan sonra fark ettiğini söyledi.

        Ağları temizlerken balıkta bir farklılık gördüğünü ifade eden Avcıl, "Balığın kafasına geçmiş pet şişe halkasını görünce şaşkınlık yaşadık" dedi.

        Avcıl, bir süre sakladığı balığı, balıkçı derneğindeki diğer meslektaşlarına da gösterdiğini belirterek, "Bir arkadaşımın fotoğraflamasını sağladığım balığı daha sonra denize attım" diye konuştu.

        "İLK DEFA BÖYLE BİR OLAYLA KARŞI KARŞIYAYIM"

        Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezginer Tunçer de yakalanan balığın yörede "kupa balığı" adıyla bilindiğini söyledi.

        Bu tür balıkların genellikle olta avcıları tarafından tutulduğunu belirten Tunçer, "Günümüzde artan çevre kirliliğinden bu balık da nasibini almış. Türkiye denizlerinin uzunluğu yaklaşık 8 bin 300 kilometre. Bu balık da tüm denizlerimizde avlanabilen bir materyal. Zaman zaman kilit türler olarak bilinen caretta caretta kaplumbağaları, yunus ve fokların midesinden çıkan plastiği ilk kez bir balığın kafasına geçmiş olarak gördüm. Meslek hayatımda ilk defa böyle bir olayla karşı karşıyayım" ifadesini kullandı.

        "PLASTİK ATIKLAR BALIKLARIN ÖLÜMÜNE YOL AÇIYOR"

        Prof. Dr. Tunçer, Türkiye'nin de dahil olduğu bazı kuruluşların deniz kirliliğini yakından takip ettiğini, bu tür olayların mutlaka rapor edilmesi gerektiğini bildirdi.

        Pet şişe halkası gibi kirleticilerin boğaza genellikle Marmara Denizi'nden yüzey sularıyla geldiğini bildiren Tunçer, plastik maddelerin doğal koşullarla kolaylıkla taşınabildiğini ifade etti.

        Ege Denizi'nden gelip Çanakkale Boğazı'nı etkileyen dip akıntısı da bulunduğunu aktaran Tunçer, şöyle konuştu:

        "Bunun Ege'den mi yoksa Karadeniz'den mi geldiğini söylemek çok zor fakat her gün kullandığımız plastik maddeleri sorumsuzca denize atıyoruz. Bunların hepsi yüzer madde. Parçalanma süresi en az 450 yıl. Bu korkunç bir süre. İnsan dışkısı, kağıt, bunlar çok kolay parçalanıyor ve balıklara yem oluyor. Bu tür plastik atıklar maalesef balıkların ölümüne yol açıyor. Derin deniz balıkların midelerinde de bunlara rastlanıyor. İtalya'da bunun örneklerini gördüm. Derin deniz balıkların midelerinde mikro partiküllerin kalıntıları bulundu."

        Tunçer, özellikle çevreyle ilgili kuruluşlar ve belediyelerin, bu tür atıkları titizlikle toplayıp geri dönüşümünü sağlaması gerektiğini vurguladı.

        Türkiye'de bu işin yeterince yapılamadığını dile getiren Tunçer, "Zaman zaman bazı dernekler ve kuruluşlar kıyı temizliği yapıyor. Denizden ve kıyıdan en çok çıkan plastik maddelerdir. Yani pet şişeler karşımıza çıkıyor. Şişelerin ağzındaki halkalar kolayca denizlerde kalabiliyor" değerlendirmesinde bulundu.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ