Başbakan Ahmet Davutoğlu: Silahlar bırakılana kadar operasyonlar sürecek
Başbakan Ahmet Davutoğlu, TOBB Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen "Teröre Karşı Sivil İnisiyatif" programında konuştu
Terör olaylarına ilişkin konuşan Davutoğlu, "Bu operasyonlar silahlar bırakılana, gruplar Türkiye'yi terk edene kadar, DEAŞ terörü tehdit olmaktan çıkana kadar devam edecektir." dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın, "Bizim yeniden hızlı ve karşılıklı çatışmasızlık, yeniden diyalog müzakere koşullarını yaratmamız lazım, gençlerimiz ölüyor. Bunlar bizim kardeşlerimiz. Silahları susturalım, ölümleri durduralım en acili budur" açıklamasına ilişkin de konuşan Davutoğlu, "Siz vatandaşlarımızın oyları ile geldiniz. Silahlı mücadeleyi savunarak bir görev üstlenmediniz. Gayri meşru silahlı mevcudiyeti nasıl savunursunuz? Hangi gerekçe ile? Hangi modern toplumda bir parlamenter aynı zamanda 'Sırtımızı silahlı terör örgütlerine dayadık' deme cüretini gösterir."dedi.
Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"11 TEMMUZ'DA KCK ATEŞKES'İ BİTİRDİĞİNİ İLAN ETTİ"
Terörle mücadelede toplum omuz omuza vermeli. En büyük özgürlük yaşama özgürlüğüdür ve kamu düzeninin olmadığı yerde yaşama özgürlüğü yoktur. Kamu düzeni, güvenlik ve özgürlük bir arada olmalı. 7 Haziran'dan sonra yeni tablo ortaya çıktığında biz temel ilkeden hareket etmeye çalıştık. Türkiye'yi hükümetsiz bırakmayacağımızı ve milli iradeye saygı gösteren hükümet oluşumu için çaba göstereceğimizi ifade etmiştik.
Türkiye'de her şey meşruiyet çizgisi içinde ve milli iradenin bize söylediği yolda ilerlerken, birden demokrasimize, güvenliğimize ve Türkiye'nin geleceğine darbe vurmak isteyen şer odaklarının eş zamanlı olarak harekete geçtiğini gördük.
Şimdi bazıları sanki bütün bu yaşananların arka planını bilmiyormuş gibi hükümetimizi bir erken seçim için bu operasyonları yapmakla suçluyorlar.
Operasyonlar 22 Temmuz’u 23 Temmuz’a bağlayan gece başladı. KCK, 11 Temmuz’da çatışmasızlığı bitirdiğini ilan etti. Şimdi barış güvercinliğine soyunanlar bunları görmek zorundadır. Böyle bir saldırı karşısında harekete geçmeseydik emin olunuz bugünlerde Türkiye tam bir kaosa sürüklenmiş olurdu.
Hükümet kurma çabaları sürerken birileri düğmeye bastı. DAEŞ dinimizin dünyasındaki algısına darbe vuran terörist örgüt. PKK da halk savaşına başlatır şeklinde Adıyaman'da saldırıya geçti. DAEŞ, PKK, DHKP-C'nin saldırılarına maruz kaldık. HDP Eş Başkanlarına sesleniyorum operasyonlar 23 Temmuz'u 24 Temmuz'a başlayan gece oldu. Polisimiz 21 Temmuz'da şehit edildi. Sadece güvenlik yöntemleri ile başarıya ulaşmak mümkün değil.
"BEN BU OPERASYONA HUZUR VE DEMOKRASİ OPERASYONU DİYORUM"
Üç ayaklı operasyon başlattık. Ben buna huzur ve demokrasi operasyonu diyorum. Askerimize sıkılan bir kurşunun bedeli o kurşunu sıkanların tümünün tafsiyesi ile sonuçlanacak. Kimse bir daha sınırlarımıza bu şekilde böyle bir şeye cesaret edemesinler. PKK'nın bilinen tüm sığınakları imha edildi.
DEMİRTAŞ'A YANIT
Çatışmasızlıktan bahsettiğiniz 2013'ün Mayıs'ın da bahsettiğiniz gibi silahların bırakılmasıysa o zaman çatışmasızlık, çözüm süreci anlam taşır. Bu operasyonlar silahlar bırakılana, gruplar Türkiye'yi terk edene kadar, DEAŞ terörü tehdit olmaktan çıkana kadar bu operasyonlar devam edecektir. HDP Eş Başkanı 'Çatışmasızlık dönemine girelim, Başbakan'ın silahları bırakma çağrısı gerçekleşebilir değildir' dedi.
Siz vatandaşlarımızın oyları ile geldiniz. Silahlı mücadeleyi savunarak bir görev üstlenmediniz. Gayri meşru silahlı mevcudiyeti nasıl savunursunuz? Hangi gerekçe ile, hangi modern toplumda bir parlamenter aynı zamanda 'Sırtımızı silahlı terör örgütlerine dayadık' deme cüretini gösterir. Düşünün Avrupa'da bir ülkede birisi çıkacak, bir parlamenter çıkacak 'sırtımı El Kaide'ye dayadım' diyecek.
"1302 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI"
Eş zamanlı üçüncü ayak olarak Türkiye'nin tüm şehirlerinde pilot 39 şehirde bugüne kadar devam eden operasyonlarda PKK, DEAŞ ve DEAŞ operasyonlarına karşı huzur operasyonları yapıldı. Çarşamba gece yarısı itibari ile 1302 terör zanlısı gözaltına alındı. İstanbul, Ankara ve İzmir sokakları bir daha yüzlerini maskelerle kapatan vandalların gösteri alanı olmayacaktır.
“KİMSE KAFASINA ESTİĞİ GİBİ GÖSTERİ YAPAMAZ”
Özgürlük ve güvenlik tanımını herkesin doğru görmesi lazım. Kimse kafasına estiği gibi gösteri ve yürüyüş yapamaz. Özgürlükler teminat altındadır. Herkes miting toplantı yapabilir ama gösterilen yerlerde ve mutabık kalınan tarihlerde.
Birileri vatandaşlarımızın özgürlüklerini tehdit ederse o zaman devletin kudret yumruğu onların üzerine gelir. Şefkat ve kudret bir arada devletin temel mayası olarak bulundurmak en büyük görev sivil toplum kuruşlarına düşüyor. Biz gerektiğinde kendimizi feda etmeye hazırız.
Eğer bir milletin içinden çıkan temsilciler bu şuurdaysa, bir milletin içinden çıkan sivil toplum kuruluşları, devlet adamları böyle omuz omuza ise dostlarımız sevinsin, düşmanlarımız tir tir titresin.
