Asitçi enişteye 24 yıla kadar hapis istemi
İddianamede, C,A'nın diğer mağdur çocuklar E.E. ve B.Ö'ye yönelik "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçlarını işlediği de iddia edildi
Sedef ŞENKAL DEMİR / İSTANBUL
Ataşehir'de 17 Ekim 2015 günü kendi çocuğu daha az ilgi görüyor diye eşinin ablasının 3 yaşındaki oğlu Y.K.'nın yüzüne sülfürik asit atan 33 yaşındaki C.A. hakkındaki soruşturma tamamlandı. Savcı Bülent Canoğlu tarafından düzenlenen iddianamede C.A'nın Y.K'ya karşı "Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istendi. Savcı, saldırıda etkilenen diğer çocuklar B.Ö. ve E.E'yi de iddiamasinde mağdur olarak gösterdi. İddianamede Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile 3 yaşındaki Y.K ve yaralanan diğer çocukların ailelerinin müşteki olarak yer aldığı iddianamede, C,A'nın diğer mağdur çocuklar E.E. ve B.Ö'ye yönelik "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçlarını işlediği de iddia edildi. C.A'nın bu suçlardan da 8 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi. Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamenin kabulü ardından davanın görülmesine başlanacak.
"KISKANDIM. RENCİDE ETMEK İSTEDİM"
Ataşehir'de lüks bir lokantada ailece yemek yerken meydana gelen olay sonrası çıkarıldığı mahkemede tutuklanan C.A. Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliğinde gözyaşları içinde verdiği ifadede, ailenin Y.'ye kendi oğlu C'den daha fazla ilgi göstermesi nedeniyle tamamen küçük Y'yi korkutmak istediğini belirtti. Zanlı, "Ben boya olduğunu biliyordum amacım Y'ye sıkıp onu rencide etmekti. Şaka yapmak istedim. Sonucun böyle olacağını bilmiyordum. Çok pişmanım" dedi.
KİŞİLİK BOZUKLUĞU ÇIKTI
Savcı Bülent Canoğlu, normal bir insanın küçük bir çocuğa karşı böyle bir suç işlemeyeceği kanaatine vararak zanlıyı Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk etti. Burada müşahade altına alınan C.A hakkında hazırlanan raporda kişilik bozukluğu olduğu belirtildi. Zanlının kişilik bozukluğunun cezai ehliyetini azaltmadığına da vurgu yapıldı.
