Uzmanlardan tatil yorumu: Şehirli mahkûmun tatil eziyeti!
Kuyruğu, trafiği, gerilimi bile bile çıkılan tatili uzmanlara sorduk
Güngör KARAKUŞ/GAZETE HABERTÜRK
Bayram tatili 9 güne çıktı; Marmara, Ege, Karadeniz sahillerinde adım atacak yer kalmadı. Peki biz turistler, saatler süren trafiği, yolda ve açıkta kalacağımızı, dönüşte de “gerileceğimizi” bile bile neden tatile koştuk?
Bayram tatili 9 güne çıkınca dolup taşan Marmara, Ege ve Karadeniz’in bazı sahil kesimlerinde neredeyse adım atacak yer kalmadı. Dinlenmek ve eğlenmek için gidenler, tabir yerindeyse “eziyet” çekti.
Balıkesir’in Marmara İlçesi’ne bağlı nüfusu 2 bin 500 olan Avşa’ya 220 bin tatilci gidince kıtlık yaşandı. Edremit, Akçay ve Küçükkuyu gibi sahil bölgelerinde trafik durunca polis ilçeye girişi engelledi. Otel, pansiyon ve kiralık evlerin tamamen dolduğu bazı tatil bölgelerinde, tatilciler plaja kurdukları çadırlarda, şezlongların üzerinde veya araçlarında sabahladı.
Peki bu çileyi bile bile neden çekiyoruz? Hepimiz aynı anda “turist” olmak zorunda mıyız? Bakın uzmanlar ne diyor...
"KENDİLERİNE ZULÜM"
* Psikiyatr Prof. Dr. Erol Göka: İnsanlarda; “Bir an önce biz de buradan kaçalım, kalan garibanlar arasında yer almayalım” psikolojisi hâkim. Ben “Avşa Adası sendromu” diyorum. İnsanlarımız tatil yapmak yerine, neredeyse zulme maruz kalıyorlar. “O kalabalıklardan ayrı kalmayalım, biz de tatile gidelim” diyerek bu zulmü yaşıyorlar. Bizim “Tatil nasıl yapılır, tatil kültürü nedir?” kısmını konuşmamız lazım.
"ŞEHİR MAHKÛMU"
* Psikiyatr Doç. Dr. Armağan Samancı: Tatile gidenlerin neredeyse tamamı metropollerden. Artık büyükşehirler insanlar için açık cezaevi. Monoton çalışma hayatından, trafikten kurtulmak için en küçük fırsatı değerlendiriyorlar. Aslında eziyet çekiyorlar ama bir şehir mahkûmu için 1 günlük özgürlük bile önemli. “Turizmde kriz var, fiyatlar düştü” denilince, tatil anlayışları da değişti. Tatil hep az paraya yapılacak bir şey değil. Kimse eziyet çekeceğini bile bile tatile gitmez. Hayal dünyalarında yarattıkları tatil beklentileri gerçeklerin önüne geçer. Bir sonraki tatilde resmi kurumlar “Eziyet çekeceksiniz” dese bile yine giderler. Aynı cezaevindeki mahkûm gibi. Dışarıdaki hayatın daha kötü olduğuna onları ikna edemezsiniz.
"BİLİNCİ OLMAYAN"
* Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Avcıkurt: Tatili sadece bayramlara sıkıştırıyoruz. Farklı zamanlara yayabilsek her şey daha kaliteli olacak. Bu konuda toplum olarak bilinç eksikliğimiz var. Bu durum tatili eziyet haline getiriyor. Ne tatile giden dinlenebiliyor, ne de bölgedeki işletmeciler gelen yerli turiste iyi hizmet edebiliyor. Yabancı turist gelmeyince işletmeler tarafından yerli turistlere yönelik birtakım uygulamalar oldu. Bu da merak uyandırdı. Daha önce tatil bilinci olmayan insanların bir kısmında bu sene biz de tatile gidelim fikri oluştu.
"GÖREV SANIYORLAR"
* SosyologProf. Dr. Arus Yumul: Modern dönemde tatil bir ihtiyaç olarak yeni baştan kurgulandı. Hatta bir görev olarak kurgulandı. Özellikle yaz aylarında tatile gitmemek bir eksiklikmiş gibi oldu. İnsanlar eziyet çekme pahasına da olsa tatile gitmeyi tercih ettiler. Bir sonraki yıl eziyet çekeceklerini bile bile yine gidecekler. Bu tatile çıkmamış olmak bir eksiklik olarak algılanıyor ve insanlar “Başkalarına karşı bundan eksik kalmadım” demek ihtiyacını hissediyorlar.
