Samsun'da fındık bahçesinde bulunan ceset Zekiye Keskin'e mi ait?
Samsun'da bir fındık bahçesinde kurşunlanmış olarak çürümüş halde bir ceset bulundu. Cesedin, yanında bulunan çantadan yola çıkılarak üç ay önce kaybolan 15 yaşındaki Zekiye Keskin'e ait olduğu ileri sürüldü. Kesin sonuç adli tıp raporundan sonra ortaya çıkacak. Gerçek olan tek bilgi ise 15 yaşındaki Zekiye'nin yaşadıklarının bir ömürlük öyküsü...
Ümran AVCI / İSTANBUL
Samsun'da kaybolduktan üç ay sonra cesedi bir fındık bahçesinde bulunun 15 yaşındaki Zekiye Keskin'in dayısı küçük kızın dramını anlattı. Annes Gülizar Kuru, Zekiye'yi kucağına alabilmek için tam 20 yıl bekledi. İstanbul'da dünyaya geldiğinde ailesi ona Ayşenur adını verdi. Ancak anne Gülizar Kuru'nun ayakkabıcılık yapan Ahmet Karakaş ile resmi nikahı yoktu. Ayşenur'un da nüfus cüzdanı...
Küçük kız 6 yaşlarına geldiğinde anne kızını da alarak 80'ine yaklaşmış emekli Bayram Keskin'e kaçtı. Yeni adresleri Samsun'du. Anne ikinci birlikteliğinde resmi nikah yaptı. İkinci eş Bayram Keskin Ayşenur'u nüfusuna geçirdi. Küçük kızın ismi de Zekiye olarak değişti. Bu arada Zekiye'nin biyolojik babası İstanbul'da hayatını kaybetti.
Samsun'da yeni bir hayata başlayan Keskin Ailesi nasıl yaşadı, neler yaşadı bilinmez küçük kız ilköğretimin ikinci yarısında okulu bıraktı. Sık sık da evden kaçmaya başladı. Zekiye'nin annesi Gülizar Keskin, ilk eşini bırakıp da başka biriyle kaçınca kendi ailesiyle bağları da koptu. Devamını Zekiye'nin dayısı Ethem Kuru şöyle anlattı:
ANNE, KIZINI ARARKEN ÖLDÜ
"Açıkçası kız kardeşimiz evliyken başka birine gidince ilişkilerimiz de koptu. Ara ara telefonla konuşuyorduk. Bize söylediği ve duyduğumuz Zekiye zaman zaman evi terk ediyordu. O evde neler yaşandı bilmiyoruz. Bir ara Zekiye'nin kötü bir arkadaş çevresi olduğunu, bonzai türü uyuşturucu kullandığını işittik. Bundan bir süre önce kaybolduğunda annesi polise başvurmuş. Bununla ilgili 19 kişi gözaltına alınmış. Aralarında tutuklananlar olmuş. Zekiye kaybolduktan bir ay sonra da annesi vefat etti. Düşünün ilişkilerimiz o kadar kopmuş ki, polise Zekiye'yi Ayşenur diye sorduk, polis 'öyle biri yok' dedi. Yeğenimizin adını da değiştirmişler. Her ne kadar kardeşimle ilişkimiz olmasa da her ikisi de bizim kanımız. Olayın takipçisi olacağız. Üstelik evet cesedin yanında Zekiye'nin çantası bulundu. Yüzde 80 ceset ona ait ama yine de kesin sonuç için Adli Tıp raporunu bekliyoruz. Yüzde bir ihtimal bile olsa onun yaşadığını düşünmek istiyoruz."
'ADLİ TIP RAPORUNU BEKLİYORUZ'
Anne Gülizar Keskin'in ikinci eşi Bayram Keskin'in oğlu Y. Keskin ise Habertürk'e şunları söyledi: "Babam ile Zekiye'nin annesi 2004'te evlendi, 2010'da boşandılar. Ama babam Zekiye'yi nüfusuna geçirdiği için ara ara hepimiz görüşüyorduk. Paraya ihtiyaçları olduğu zaman yardım ediyorduk. Babam 2007 yılında geçirdiği trafik kazasından sonra hafızasını kaybetti. Tedaviyi ihmal edince hastalığı ilerledi ve şimdi Alzheimer oldu. Bulunan cesedin Zekiye'ye ait olup olmadığı Adli Tıp raporuyla kesinlik kazanacak."
'GÜLÜŞLERİMİ YOK EDEMEZLER!'
Öte yandan resmi kayıtlarda adı her ne kadar Zekiye olarak değiştirilmiş olsa da, talihsiz kızın Facebook'ta, doğduğu zaman verilen Ayşenur Keskin ismini kullandığı görüldü. Sayfasında sık sık annesinin hastalığından bahseden Zekiye, "O biricik annem hasta. Ben ne yapacağım? Ellerimden yavaş yavaş gidiyor, eriyor!" diye kederini ifade ederken, 5 Ekim 2015'te okula gidemeyişine şu sözlerle sitem ediyor: "Baba neden herkes okula gidiyor da ben gidemiyorum". "Yüzümü parçalasalar da gülüşlerimi yok edemezler" notu ise akıllarda "acaba tehdit mi ediliyordu" sorusunu getiriyor.
