THY uçağına yetişemeyince bomba ihbarı yaptı

Türk Hava Yolları'nın (THY) İstanbul- Diyarbakır seferini yapacak olan Boeing 737-700 tipi uçağına yetişmek için asılsız bomba ihbarında bulunan Mehmet Sıddık Günaydın, polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Türk Hava Yolları ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin, asılsız ihbarcıya; uğradıkları maddi zarar nedeniyle tazminat davası açacağı belirtildi.

İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan dün (perşembe) saat 10:15'de havalanması planlanan, içinde 84 yolcunun bulunduğu Türk Hava Yolları'nın Diyarbakır uçağına kalkış öncesi bomba ihbarı yapıldı. Bunun üzerine TK2602 sefer sayılı uçak 155'e gelen ihbar üzerine bulunduğu park yerinden güvenli park alanına çekildi. Güvenlik güçleri, bomba uzmanı köpeklerle uçakta arama yapmaya hazırlanırken ihbarı yapan kişi polisin çalışması sonrası yakalandı. Yapılan ihbar üzerine yolcular ve bagajlar uçaktan indirilerek ikinci kez aramadan geçirildi. Polisin yaptığı araştırmada bomba ihbarını uçağa yetişemeyen Mehmet Sıddık Günaydın isimli bir yolcunun yaptığı belirlendi.

POLİS YAKALADI

Teknik takip soncusu polis tarafından yakalanan gözaltına alınan Günaydın Atatürk Havalimanı'nda polis merkezinde işlemlerinin yapılmasının arından Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edildi. Gazetecilerin görüntü almaması adına yüzünü montuyla gizleyen Günaydın'ın ilk ifadesinde metroda gelirken Arapça konuşun birkaç kişinin aralarında "Uçakta bomba var' şeklinde konuşmalarını duyması üzerine ihbar yaptığını söyledi. Polis bunun üzerine metro istasyonlarındaki güvenlik kameralarında da inceleme yaparken Günaydın uçağa geç kaldığının anlaşılması üzerine gerçek ortaya çıktı. Bu arada THY ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin asılsız bomba ihbarında bulunan yolcu hakkında şikayetçi olacakları öğrenildi.

5 YIL HAPİS CEZASI VAR

Geçtiğimiz yıl kasım ayında da THY'nin İstanbul-Konya uçağı için sahte bomba ihbarı yapan kişiye "hava ulaşım aracının hareket etmesini engellemek" suçundan 5 yıl hapis cezası verilmişti. Mahkeme kararında "Hava ulaşım aracının hareket etmesinin engellenmesi suçunun sadece cebir ve şiddetle işlenmesi gerekmediğine, hukuka aykırı herhangi bir fiil ile işlenmesi halinde de bu suçun oluşacağına" hükmetmişti.

Gökhan ARTAN / İSTANBUL