Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem "Farklı düşünüyor diye hapse atamazsınız"

        İzmir'de konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir kişiyi farklı düşündüğü için hapse atmanın doğru olmadığını söyledi.

        Türkiye'nin geçmişten ders almadığını vurgulayan CHP Lideri, "Bir düşünceyi benimser ya da benimsemezsiniz, ama bir kişiyi farklı düşündü diye hapse atmak doğru değildir. 1960 darbesinden sonra Menderes ve iki bakanı asıldı. Şimdi ise üniversitelere, havaalanlarına Menderes'in adını veriyoruz. Yanlışı çok sonra fark ediyoruz. Geçmişten ders almayan siyasetçi, geleceği yönetemez" dedi.

        HER DARBEDE BEDEL ÖDEYEN CUMHURİYET

        CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi desteğiyle Narlıdere Belediyesi tarafından yapılan Yaşar Kemal Kültür ve Sanat Vadisi'nin açılışını yaptı.

        Konuşmasına Yaşar Kemal ile ilgili anılarını anlatarak başlayan Kılıçdaroğlu, usta yazarın ilk yazısının Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlandığını hatırlatarak, "Bugün yaşasaydı ne söylerdi? Herhalde Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarının gözaltına alınmasını, avukatlarıyla bile görüştürülmemesini düşünemezdi. Her darbede bedel ödeyen Cumhuriyet Gazetesi, Uğur Mumcu'yu, Ahmet Taner Kışlalı'yı teröre kurban eden, 15 Temmuz sonrası yaşanılan karşı darbe sonrası yazarları gözaltına alınan Cumhuriyet Gazetesi. Yaşar Kemal ömrünün son günlerinde bunları görmediği için biraz da mutluluk duyuyorum" dedi.

        YANLIŞI ÇOK SONRA FARK EDİYORUZ

        Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaşar Kemal bugün yaşasaydı siyasal düşünceleri nedeniyle insanların hapse atılmasına tahammül edemezdi. Bu dünyanın tüm demokrasilerinde kabul edilmez. Bir düşünceyi benimser ya da benimsemezsiniz ama bir kişiyi farklı düşündü diye hapse atmak doğru değildir. 1960 darbesinden sonra Menderes ve iki bakanı asıldı. Generalleri, albayları astılar. Şimdi üniversitelere, havaalanlarına Menderes'in adını veriyoruz. Yanlışı çok sonra fark ediyoruz. Geçmişten ders almayan siyasetçi geleceği yönetemez. Türkiye'nin yaşadığı en temel sorun geçmişten ders almayan siyasetçiler tarafından yönetilmesidir. Bugün yaşanılan tablo geçmişten ders almayanların yaşattıkları tablodur

        KİMSENİN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ YOK

        "Şunu çok açık söylüyorum: bugün Türkiye'de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Toplantı üstüne toplantı yapıyorlar, yatırım yapılsın diye. Can ve mal güvenliği olmayan bir yerde kim yatırım yapacak? Demokrasisi güçlü olmayan bir ülkede kim yatırım yapacak? Daha da önemlisi kim bu ülkeyi bu girdaptan çıkaracak? Benim sorumluluğum var, bunu farkındayım. Ama vatandaşların da var. Eğitimden dış politikaya, ekonomiden spora her alan sorunlu. Siyaset ülkenin sorunlarını çözmek için vardır. Siyasetin kendisi sorun olmaya başladıysa Türkiye felaketlerle karşı karşıya kalır. Ben bunları anlatınca özellikle havuz medyası bir sürü laf ediyor. Bazı yazarlar da vaziyeti dengelemek için şu CHP'ye çakalım diyorlar. Çünkü medya özgürlüğü yok, haber alma kanalları tıkanmış bir ülkenin geleceği parlak değildir.

        ADALETİN OLMADIĞI YERDE DEVLET OLMAZ

        "Adalet çok soylu bir kavramdır. Adaleti besleyen insanın vicdanıdır. Başkasına yapılan hareket beni rahatsız ediyorsa ben adalete sığınırım. Bana yapılan haksızlığa toplum tepki gösterirse adalete sığınırız. Eminiz haksızlıkları adalet önleyecektir. Ama adaletin kendisi siyasetin sopasına dönüşürse o ülkede felaket olur. Adaletin olmadığı yerde devlet olmaz. Üzülerek söylüyorum bugün Türkiye'de adalet, yargı bağımsızlığı yoktur. Olağanüstü Hal KHK'ları çıkartıyorlar, darbe girişimi oldu diye. Bakanlar Kurulu kararıyla hukuk üstünlüğünü dizayn etmek ne zamandan beri demokraside yer alıyor? Milli irade diyorlar, eğer milli iradeyi saraya hapsederseniz, o irade milli irade değil egemen iradedir. Bireyi özgür değil, kendi kulu olarak gören iradedir"

        DİRENME HAKKIMIZI KULLANMALIYIZ

        "Birileri emir veriyor yakalayın bunları atın zindanlara diyor. Eğer zindanlar çözüm olsaydı dünyada sorun almazdı. Gazetecilerin ne işi var hapiste, akademisyenlerin, sanatçıların, er ve erbaşların, öğretmenlerin ne işi var hapiste. Müslüman geçiniyorlar. Peygamberimiz, 'Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' diyor. Biz bizi yetiştiren öğretmenleri hapislere tıktık. Yeri ve zamanı gelince direnme hakkımızı kullanmalıyız. Zalime karşı sessiz kalamayız. Birilerine Türkiye'yi teslim edemeyiz. Eğer demokrasiyi bir kişinin iki dudağı arasına hapsedersek ağzımıza Mustafa Kemal'in adını alamayız."

        Melis APAYDIN İDE-Yunus Emre ÇINAR/ İZMİR

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ