Gazete Habertürk'ün "Taksi yok zam var" haberi gündem oldu, vatandaş isyan etti!

Dün, İstanbul’daki taksicilerin Türk müşterileri almamasını manşetimize taşımış, Taksim, Sultanahmet, Eminönü ve Dolmabahçe’de yaptığımız araştırmayla Türkçe konuşarak taksiye binilemediğini kanıtlamıştık. Bu 4 semtte toplam 21 taksi durdurmuş, Türkçe konuşarak sadece 1 taksiye binebilmiş, İngilizce ile 2’sine alınmıştık. Bizim binemediğimiz taksilere ise pazarlıkla yüksek ücret alınabilen Arap turistler binmişti.

BATILI UYANDI, ŞİKÂYETÇİ OLUYOR

Türkçe konuşarak taksilere binememiştik çünkü turistik bölgelerde taksiciler Euro ve dolar üzerinden taşıma yapıyor. Türkler hem güzergâhı hem de taksimetre tarifesini bildiğinden, döviz hesabını da kabul etmediğinden, taksiciler tarafından tercih edilmiyor. Ekibimizde yer alan Avrupalı turist görünümündeki arkadaşımız da yalnızca 2 taksiye binebilmişti.

Zira Batılı turistler, İstanbul’daki taksilerde yaşanan dolandırıcılıklara aşina. Taksim’den Karaköy’e 100 Euro taksimetre ücretleri, 50 TL’ye 5 TL muamelesi yapılması, trafiğin tıkalı olduğu yerlere bilerek girip bekleme ücretinin katlanması gibi vakalar Batı basınına yansımış, hatta National Geographic’te yayınlanan ‘Dolandırıcılar Şehri: İstanbul’ belgeseline bile konu olmuştu. Batılı turistler de bu talihsiz deneyimler üzerine tecrübe kazanıp kazıklandığını anladığında şikâyetçi olduğundan kurnaz taksicilerin menzili dışında.

7 YOLCU, FAZLA PARAYA RAZI...

Gelelim Araplara... Taksicilerin gözbebeği halindeler. Nedeni de Arap turistlerin hem dövizle ödeme yapması hem de pazarlık yapmalarına rağmen daha çabuk kandırılmaları. Taksicilerle yaptığımız sohbette anlatılanlara bakılırsa, Arap turistlerin tercih edilmesinin en önemli nedenlerinden biri de taksiyi uzun mesafede kullanmaları. Sayfiye bölgelerinden Şile, Kilyos, Kumburgaz, Sapanca gibi yerlere sıklıkla gitmeleri. Bu uzun mesafeler için 200-300 Euro ödemeleri. Alışveriş sırasında taksileri bekletmeleri ve para üstünü alma konusunda ısrarcı olmamaları da önemli bir etken. 4 yolcu koltuğuna 6-7 kişi bindikleri için fazla para ödemeyi göze almaları da taksicilerin iştahını kabartıyor.

DOLANDIRICILIK NUMARALARI

Taksicilerin turistleri kazıklama yöntemlerinin başlıcası yol uzatma... Hedefe en kısa güzergâh yerine daha uzun olan alternatifleri kullanarak gitmeye çalışıyorlar. Ayrıca trafiği avuçlarının içi gibi bildikleri için sıkışık olan yolları tercih ederek taksimetrenin ‘bekleme’ yazmasına neden oluyorlar. Birbirine çok benzeyen 50 TL ve 5 TL’yi değiştirme meselesi de önemli dolandırıcılık taktiklerinden. Turistlerin uzattığı 50 TL’yi alıp 5 TL ile değiştiren ve ücretin yetersiz olduğunu söyleyen taksiciler, böylelikle haksız kazanç elde ediyor. Bazı taksiciler de trafiğin yoğun olduğu bölgeye gitmek istememesine rağmen yolcuya “Giderim” diyor. Trafiğin tıkanacağı noktaya kadar giden taksici, “Daha ileri gidemem, sizi indireyim” diyerek yolcuyu zor durumda bırakıyor. Ayrıca korsan taksimetrelerle normal ücretlerin 3 katının aldındığı da daha önce defalarca tespit edildi.

34 T serisi sarı taksi plakalarının fiyatları 1 milyon 600 bin TL civarında.

ÖDÜL GİBİ ZAM: YÜZDE 15

İstanbulluların taksiyle ilgili şikâyetleri ortadayken dün ilginç bir gelişme oldu, sanki ödül verir gibi bir de taksiye zam geldi. Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) dün İstanbul’da taksi ücretlerine yüzde 15 zam yaptı. 2016’nın son günlerinde yapılan düzenleme ile kısa mesafe ücreti uygulaması getirilmiş ve 8.75 TL olarak belirlenmişti. UKOME’nin dünkü toplantısı sonrasında taksimetre açılış ücreti 3.45 TL’den 4 TL’ye, 8.75 TL olan kısa mesafe ücreti ise10 TL’ye yükseltildi.

‘TAKSİCİNİN FORSU KİMSEDE YOK; CEZA VAR, YAPTIRIM SIFIR’

Gazete Habertürk'ün taksicilerin uyruğuna göre turist seçme oyununu “Türk’e taksi yok” başlığıyla verdiği haber, büyük yankı uyandırdı. İstanbullular, sosyal medyadan haberimize yorum yağdırdı. ‘#TaksideTekelKalksin’ başlığıya açılan hashtag’e şikâyetlerini dile getiren vatandaşların eleştirileri, özellikle de taksi tekelinin kaldırılması noktasında birleşti. İşte o yorumlardan bazıları...

- Uber yasallaşmalı, bakalım o zaman ne yapacaklar?

- Bir de “Irkçılık yapmayalım” diyorlar, kendi memleketimizde yabancı olmuşuz.

- Fırsatçı zihniyete sahip olan bu taksicilerin plaka ve ruhsatlarını iptal edeceksin, herkese ders olacak.

- Bu memlekette taksicinin forsu kimsede yok. İstediğini yapıyor. Ceza var, yaptırım sıfır!

- Araştırılacak bir şey yok; almıyorlar. Ben bunlardan bıktım. Devlet acele taksi plakası kısıtlamasını kaldırmalı.

- Taksi plakaları belediyeye ait olmalı ve bunları kiraya vermeli ve kiraya verdiğinin de hesabını sormalı. Taksiyi de ancak kiraya verdiği kullanmalı.

- İstanbul Taksiciler Esnaf Odası, taksicilere gizli denetim uygulayacak. Taksici kısa mesafe de olsa müşteri kabul etmiyorsa, o şoförün işine son verilecek ve taksi en az 3 iş günü bağlanacak. Ancak böyle çözülür.

- Devletin himayesinde ticari taksiler oluşturulsun. Madem ayrımcılık yapıyorlar, cezasını da çeksinler.

- Basın Ekspres, Beyazıt, Atatürk Havalimanı ve Sefaköy’de de durum aynı.

- “Turist var, gam yok”, adamların mottosu olmuş.

- Tekeli kaldırsınlar, rekabet gelsin. Taksici almıyorsa “Hayırlı işler” diyebilelim.

‘YETKİYİ BİZE VERSİNLER, ÇÖZELİM’

Taksicilerin müşteri seçmesi, özellikle turistik bölgelerde Türk yolcu almaması, aslında herkesin bildiği fakat çözüme kavuşturulamayan bir sorun. Dün konuştuğumuz İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur, bu konuda kendilerine de İBB’ye de yoğun şikâyetler geldiğini söylemişti. Peki ama köklü bir çözüm niye bulunamıyor? Uğur, yetki karmaşası yüzünden taksicilerin ihlallerinin takip edilemediğinin altını çiziyor: “İstanbul’da 17 bin 395 taksi var. Fakat bunların 9 bini bize bağlı. Diğerleri ilçe esnaf odalarına bağlı. Dolayısıyla bir yetki karmaşası var. Yani bir taksiciyle ilgili şikâyet aldığımızda bize bağlı değilse bir adım atamıyoruz. Ceza yetkimiz de yok. Taksici seçilme aşamasında ve şikâyetlerin takibinde yetkilendirilirsek, en azından denetimlerde bulunursak netice alırız.”

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur