"Yeni vergi kanunu kadınlara büyük teşvik"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gelir Vergisi Kanunu'nda devrim niteliğinde yeni bir düzenleme yaptıklarını belirterek, ''Kanunun sağladığı bu imkanlarla ev hanımlarımız hem aile ekonomisine, hem de ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayacaktır''dedi. Başbakan Erdoğan, Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen ''Toplumsal Yaşamımızda Kadınlarımız'' konulu panelin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği kalkınma hamlesinde kadınların payının çok büyük olduğunu belirtti. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Biz iktidarımızda kadın sorunlarına büyük bir duyarlılık gösterdik. İktidarımızın ilk 4 yılında kadın-erkek eşitliğinin, kadın haklarının korunması, kadına karşı şiddetin önlenmesi ve kadınların istihdamıyla ilgili çok önemli yasal düzenlemeler yaptık. Özellikle çeşitlendirme anlayışıyla olaylara yaklaştık. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün teşkilat yasasını 2004 yılında çıkartarak yürürlüğe koyduk. Niye bugüne kadar bunu gelen iktidarlar yapamadı? Anayasa'nın 10. maddesinde, 'Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçirilmesini sağlamakla yükümlüdür' maddesini biz ekledik. Bugüne kadar gelenler niye eklemedi? Anayasa'nın 90. maddesinde Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni ulusal düzenlemeler karşısında üstün konuma getirdik. Yeni İş Kanunu'nda işçi-işveren ilişkisinde özellikle cinsiyet bakımından ayrımcılık yapılmasını yasal olarak biz engelledik. Kamu kurumlarına personel alımlarında cinsiyet ayrımcılığı yapılmamasına ilişkin Başbakanlık Genelgesini biz yürürlüğü koyduk. Bugüne kadar gelenler bunu niçin yapamadılar veya neden yapmadılar? Kadının Statüsü Genel Müdürlüğümüzce hazırlanan doğum izniyle ilgili düzenlemeyi biz kanunlaştırdık. 5257 sayılı Belediyeler Kanunu ile kadınlarımıza yönelik hizmetler konusunda belediyelerimize önemli görevler yükledik. Bu kanunla, büyükşehirlerde ve nüfusu 50 binden fazla olan belediyelerimize kadın ve çocuklar için koruma evleri açma yükümlülüğünü biz getirdik. Niçin bizden öncekiler böyle bir görevi belediyelere yükleyemediler?'' KADINA YÖNELİK ŞİDDET VE TÖRE CİNAYETLERİ Başbakan Erdoğan, Türkiye İş Kurumu Aktif İç Gücü Programı projesinde kadınlara öncelik verdiklerini belirterek, Başbakanlık genelgesiyle kadına yönelik şiddet ve töre cinayetlerini önlemek için Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'ne koordinasyon görevini yüklediklerini anlattı. Vatani görevini yapmakta olan er ve erbaşlara yönelik ''Yurttaşlık Sevgisi'' dersi kapsamında kadın haklarıyla ilgili konuların yer aldığı eğitim materyalleri, CD ve afişlerinin, bir bilinçlendirme sürecini hızla başlatabilmek için kullanıldığını ifade eden Erdoğan, polis koleji, polis akademisi ve polis okullarında okutulan insan hakları dersleri kapsamında kadın haklarına da yer verilmesi için çalışmaların sürdüğünü bildirdi. Erdoğan, ''Kadına Yönelik Şiddete Son'' kampanyası çerçevesinde, erkeklerin bilinçlendirilmesine ilişkin duyarlılığı artırmak amacıyla Türkiye Giyim Sanayicileri Derneğiyle iş birliğine başladıklarını da dile getirdi. DEVRİM NİTELİĞİNDE DÜZENLEME Başbakan Erdoğan, Nevşehir'in dünyada başka hiçbir yerde bulunmayan doğal güzelliklere sahip bir turizm bölgesi olduğuna dikkati çekerek, buranın turizm dolayısıyla ticari hayatının dinamik olduğunu anlattı. Ev hanımlarının bir çoğunun turistik mekanlarda tezgahlarını kurduklarını bildiğini ifade eden Erdoğan, el sanatlarının binlerce güzel örneğini üretip, evinin geçimini sağlamaya çalıştıklarını kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bu nedenle bu haftaki grup toplantımızda verdiğimiz bir müjdeyi olur ki, Nevşehirli hanım kardeşlerim duymamış olabilir. Nevşehirli hanım kardeşlerimizin şahsında buradan 780 bin kilomet rekarelik vatan topraklarımızda yaşayan tüm hanım kardeşlerime sesleniyorum. Hanımlarımızı çok yakından ilgilendirdiği için burada bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Gelir Vergisi Kanunu'nda devrim niteliğinde yeni bir düzenleme yaptık. Bu düzenlemelerin başında, kadın emeğinin değerinin öneminin artmasına vesile olabilecek yenilikler getirdik. Başta belediyelerimizin, kaymakamlıklarımızın bu değişimi bir imkana dönüştürecek şekilde ev kadınlarının emeklerini ekonomiye kazandırmak için aktif olmalarını diliyorum.'' Başbakan Erdoğan, kadınların bilgi ve birikim sahibi olduklarını ve şu anda inovasyon çağında yaşandığını belirterek, şunları söyledi: ''Bu lafla olmaz, bu nedir? Bu, bilginin yaşama geçirilmesidir. İşte bunu en güzel şekilde yaşama geçirecek olanlar sizlersiniz. Bildiklerinizin burada kalmasının hiçbir anlamı yok. Ama bunu hayata, yaşama geçirirseniz işte bu değişime, gelişime sizler de ayak uydurdunuz, sizler de katkıda bulundunuz demektir. Bu düzenlemeler ev hanımlarımıza büyük imkan getiriyor. Yeni düzenlemeyle ev hanımlarının evlerde dikiş makinesi, nakış makinesi, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler kullanmak suretiyle ürettikleri ürünlerden ve işlerinden elde edecekleri gelirler, tümüyle vergiden muaf olacak. Ev hanımlarımız, kanunun öngördüğü makine ve aletler dışında bir şey kullanmadan kendi el emekleriyle yaptıkları ürünleri, kamu kurum ve kuruluşlarınca, örneğin belediyelerin gösterdikleri yerlerde satabileceklerdir. Açılan panayır, kermes, fuar, festival gibi yerlerde ev hanımlarımızın ürünlerini satmaları da ifade ettiğim gibi bu muafiyeti bozmayacaktır. Ondan dolayı hiçbir kuruş para ödemeyeceklerdir.'' ''MEVCUT KANUN EV HANIMLARINA FIRSAT SUNMUYORDU'' Bu satışlardan elde edilen gelirlerin, ister aralıklı, ister devamlı olsun herhangi bir vergiye tabi olmayacağını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: '' Mevcut kanun, ev hanımlarının üretim yapmasına, yapsa bile bunları pazarlamalarına fırsat sunmuyor, imkan sağlamıyordu. 1994'teki belediye başkanlığım aklıma geldi. O zaman ben de hanım kardeşlerime İstanbul'da meslek edindirme kursları açmıştım. İstanbul'da Feshane'yi bitirdiğimiz zaman, Haliç'te o tarihi eseri bitirdikten sonra, onun büyükçe bir bölümünü tamamen hanım kardeşlerimizin ürünlerine, fiyatını kendi koysun, kendi satsın, kendi de gelirini alsın diye o süreci başlatmıştım. Şimdi bunu yasal bir zemine oturttuk ki, bütün Türkiye'de her yerde bu rahatlıkla yapılabilsin. Yeni düzenlemeyle ev hanımlarımız kendi evlerini isterlerse bir atölye, bir iş yeri gibi değerlendirebilecekler. Kanunun sağladığı bu imkanlarla ev hanımlarımız hem aile ekonomisine, hem de ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayacaktır. Ayrıca ev hanımlarının emeklerinin vergiden muaf tutulması, onları çalışma hayatına katma konusunda da büyük bir teşvik olacaktır. İnanıyorum ki, özellikle belediyelerimiz, yerel yönetimlerimiz, hatta muhtarlıklarımız kadın emeğinin ekonomiye kazandırılması için yeni örgütlenmelere gidecekler. Buradan maddi hem de kültürel bir çok kazanıma kavuşacağız.'' ''BİZİM İÇİN HER GÜN DÜNYA KADINLAR GÜNÜ'' Erdoğan, toplantının yapıldığı salonun kısa zamanda bitirilerek 8 Mart Dünya Kadınlar gününe yetiştirilmesinden duyduğu memnuniyeti de ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bizim medeniyetimizde dünya kadınlar günü bir gün değil. Dünya kadınlar günü her gün, her gün. Biz, analar olmadan yaşayamayız, eşler olmadan yaşayamayız ve hayatı bir ve beraber yaşarız ve bir günü biz burada bir durum değerlendirmesi günü olarak vasıflandırabiliriz. Yoksa başlık doğrusu benim hoşuma giden bir başlık değil. Ama böyle konulduğu için biz de bunu böyle kabulleniyoruz, yoksa bizim için her gün Dünya Kadınlar Günü. Her gün dünya babalar günüdür. Bunu da böyle ortaya koymamız lazım. Her türlü ayrımcılığa karşıyız ya. Biz, saygı ve sevgi toplumuyuz. Bir olacağız, beraber olacağız. Bizi kimsenin ayırmaması lazım.'' Konuşmasının ardından Munise Yılmaz adlı down sendromlu bir genç kız, Başbakan Erdoğan'a, kendisinin resmedildiği bir tablo hediye etti. Yılmaz'a teşekkür eden Başbakan Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan ise kızın elini öptüler ve birlikte fotoğraf çektirdiler.