Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Semra Hanım, Özal'ı radikalleştirmedi!

        Eski ANAP'lı Bakan Taşçıoğlu Bakan Olmak! adlı kitabında, Özal devrinde 'Atatürk devrimlerine aykırı tutum sergilenmedi ise az da olsa Semra Hanım'ın payı olduğunu düşünüyorum diyor

        ANAP'ın kuruluşunda etkin rol oynayan ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a yakınlığıyla bilinen eski Kültür Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu, anılarını kaleme aldı. Taşçıoğlu, Bakan Olmak! adlı kitabında, başbakan ve cumhurbaşkanı eşlerini Kösem Sultan'a benzeterek, Semra Özal'ı iş ricaları nedeniyle eleştirdi. Taşçıoğlu, o dönem Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olan Şu Çılgın Türkler kitabının yazarı Turgut Özakman'ın görevinden alınmasını isteyen Özal'ın talebini reddettiğini açıkladı.

        Mükerrem Taşçıoğlu'nun yaşam öyküsünü ve siyaset yıllarını anlattığı Bilgi Yayınevi'nden çıkan Bakan Olmak! isimli kitabında yer alan çarpıcı iddialar şöyle:

        Kibarca 'Bu işi hallet'

        Nadir de olsa, bakan, başbakan ve de cumhurbaşkanı eşi olarak bazı taleplerle karşılaşmak kaçınılmaz olabilir. Düşünün ki, bir başbakan veya cumhurbaşkanı eşi, size müracaat ile bir kimsenin meselesinin hallini istiyor. Bu resmen değilse de gerçekte 'Bu işi hallet!' emridir. İşte o zaman akla Kösem Sultan gelir!

        Semra Hanım, Türk siyasi tarihine girmiş bir hanımdır. Ve de eşine birçok konuda müspet anlamda omuz vermiş biridir. Rahmetlinin, radikal kökenli bir formasyona sahip olduğu ve bu nedenle muhafazakârlıktan da öte, dini inançlarla hareket edebileceği ve laik devlet anlayışına ters düşebilecek davranışlarda bulunması ihtimali var mıydı ve ne kadardı bilemem ama böylesine hareketlerinin gerçekleşmemesinde Semra Hanım'ın rolü vardır. Özal devrinde, böyle bir gölge ve böyle bir 'Atatürk devrimlerine aykırı' tutum sergilenmedi ise çok az da olsa, eşiyle ilgili faaliyetlerdeki kısmında Semra Hanım'ın payı olduğunu düşünüyorum.

        İyi ki o zaman Özakman'ı yedirtmedim

        ... Konuttan, Semra Hanım'dan, falan gün ve falan saatte bulunmam kaydı ile bir davet aldım. Gittim... Kalabalıkça bir hanımlar grubu, tümü Devlet Tiyatroları çalışanları hanım sanatçılar! Semra Hanım, bana 'Dertleri var, ben de size aktarıyorum' dedi.

        Sözcüleri, en tanınmış ve de hakikaten değerli bir sanatçı arkadaşımız gayet rahat bir üslupla bağlı bulundukları Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Turgut Özakman'dan şikâyetçi olduklarını ve mümkün ise görevden almamı istemez mi? Kan tepeye nasıl fırlar, o an onu iyi anladım!

        'Bu ne cüret!'

        'Bu ne cüret! Ne yakışıksız bir talep! Biçimi de hoş değil... Sanatçılara ve sanata olan zaafından bilistifade, kadınlığını da kullanarak hanımefendiden böyle bir talepte nasıl bulunabilirsiniz?' dedim ve Semra Hanım'dan müsaade ile orayı terk ettim...

        Acaba Semra Hanım bunu bir yere not mu etti? Benzer hiçbir hadise aramızda geçmedi. İnanmak istemediğim, yerime, bir hanım arkadaşın tayinini eşinden talep etti mi? Ben de kendime ufak bir pay çıkarıyorum: Özakman'ı, yedirtmemiş, iyi yapmışım!

        ŞÜKRAN PAKKAN

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ