Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem GÜLEN CEMAATİ AKP DİYOR

        Türkiye'nin çok partili döneme geçişiyle birlikte tarikatlar ve cemaatler siyasette etkili olmaya başladı. Her seçim döneminde tarikat şeyhleri, cemaat önderleri, destekledikleri siyasetçileri müritlerine işaret etti. Demokrat Parti ile başlayan süreç 1980 darbesinden sonra renk değiştirdi. Bu tarihe kadar sadece seçmen olmakla yetinen tarikatlar, artık seçilen olmaya başladı. Müritler de aktif siyasete girdi. Tarikatlar, farklı siyasal partileri destekleseler de hep sağ görüşlü siyasal oluşumlar içinde yerlerini aldı. Sadece merhum Bülent Ecevit'in DSP'si cemaatlerden oy almayı başardı.

        Meclis'e girmeyi başaran müritler, Ankara'ya gittikten sonra da şeyhlerini unutmadıklarını gösterdi. Yeri geldi bunu sadece sözlü ifade ettiler, yeri geldi ellerindeki yetkiyi, tarikatları ya da cemaatleri için kullanmaktan çekinmediler.

        Önümüzdeki seçimlerde de hemen hemen her tarikatın ve cemaatin, siyasi partilere dönük bazı beklentileri ve hesapları var. Siyasi parti liderleri de onların oylarına talip olduklarını, seçime az bir süre kala yaptıkları manevralarla gösteriyor. Kısacası, tarikatlar ve cemaatler memnun, siyasi partiler de...

        Milliyet, bu yazı dizisinde tarikat ve cemaatlerin 22 Temmuz seçiminde oynayacakları role büyüteç tutuyor.

        Yurtiçinde ve yurtdışında açtığı okullarla tanınan Gülen cemaatinin yıldızı ilk kez 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde parladı. Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonu cemaate bağlı. Devletin çeşitli kademelerinde kadrolaşmalarıyla sık sık kamuoyunun gündemine gelen cemaatin lideri ise Fethullah Gülen... 28 Şubat sürecinde ABD'ye giden Gülen, cemaatini buradan yönlendiriyor.

        Talay'ı desteklediler

        Cemil Çiçek tepkisi

        Cemaatin önde gelenleri, geçmişte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile cemaatin bugün olduğu ölçüde yakın olmadığına dikkat çekiyor. Geçmişte, Özal'ın ANAP'ına açık destek veren Gülen cemaati, bugün AKP'yi ANAP'ın devamı olarak görüyor. İcraatlarını da Özal'ın icraatlarına benzetiyor.

        AKP milletvekilleri adayları içinde cemaate yakın 30 dolayında isim olduğu, bunlarında seçilebilecek sıralardan aday gösterildiği söyleniyor.

        Fethullah Gülen ile seri röportajlar kitabı bulunan ve uzun süre Zaman gazetesinde köşe yazarlığı yapan Nevval Sevindi, cemaate olan yakınlığıyla biliniyor.

        DP İstanbul milletvekili adayı olan Nevval Sevindi, bu konuda konuşmak istemiyor. Sevindi, sadece, ayrıldıktan sonra adaylık süresince gazetenin kendi isminden tek kelime bahsetmediğini belirterek kırgınlığını dile getiriyor.

        Kendisinin cemaatten biri olmadığının altını çizen Sevindi, okurları arasında kendisini seven çok sayıda insan olduğunu, bu noktada cemaate bağlı insanların kendisini destekleyeceğini düşünüyor.

        Milli Görüş'e destek yok

        Gülen cemaati, geçmişte pek çok bölgede adaylara göre farklı siyasi partileri destekledi. Bir dönem merhum Bülent Ecevit'in DSP'sine açık destek veren cemaat, bu seçimde DSP'ye, dolayısıyla CHP'ye destek vermiyor. Bu da cemaatin asıl desteği isme verdiğini gösteriyor.

        Cemaat, Necmettin Erbakan'ın partilerine ise hiç destek olmadı. Hatta 28 Şubat sürecinde Fethullah Gülen, Erbakan'ı açıkça eleştirdi. Milli Görüşçülerle cemaatin yıldız hiç barışmadı.

        Bağımsız adaylık için Genel Başkanlığını yaptığı partisi BBP'den istifa eden Muhsin Yazıcıoğlu'nun Gülen cemaatinde önemli bir yeri var. 1999'da Gülen'in vaaz kasetleri kamuoyuna yansıdığında büyük tepki toplarken, eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu Gülen'e destek olmuştu.

        Cemaat bu olayı, o tarihten bu yana hiç unutmadı. Cemaat, partisinden istifa edip Sivas'tan bağımsız aday olan Yazıcıoğlu'nu bu bölgede destekleyecek.

        Ancak BBP'nin diğer şehirlerdeki bağımsız adaylarına aynı destek verilmeyecek.

        Fethullah Gülen'in halasının oğlu olan Kazım Avcı, Erzurum AKP'den aday adayıydı. Avcı, "Fethullah Gülen dayımın büyük oğludur. Öteden beri milletvekilliğini düşünüyordum. Kendisine de danıştım ve olumlu yanıt aldım. Ben her şeyimi zaten kendisiyle istişare ederim" diye açıklamada bulunmuştu. Ancak, bu açıklama, hem cemaatte hem de AKP'de olumsuz karşılandı.

        Cemaatin önde gelen isimleri, böyle bir görüşmenin olmadığını söyledi. Avcı'nın Gülen'in ismini açıkça kullanmaktan kaçınmadığı için cemaat içinde tepki çektiği biliniyor. Bu yüzden Avcı'nın Erzurum'dan aday gösterilmemesine cemaat kırgın değil, hatta memnun.

        Nurculuk, Bediüzzaman Said - i Nursi olarak bilinen, 1873 doğumlu Said - i Kürdi'nin 130 parçadan oluşan "Risale - i Nur" isimli altı bin sayfalık eserini yazmasıyla doğdu. Bu kitapları okuyup Said - i Nursi'nin fikirlerini benimseyenlerin oluşturduğu cemaat, "Nurcular" olarak anıldı. Said - i Nursi, cumhuriyetin ilk dönemlerinde yasaklı bir konuma geldi. Said - i Nursi'nin Demokrat Parti iktidarında serbest bırakılması nedeniyle, Nurcular önce bu partiye ardından Adalet Partisi'ne yakın oldu.

        Said - i Nursi'nin 1960 yılında ölmesinden sonra talebeleri tarafından cemaat genişletildi. Cemaat, bugün Fethullah Gülen ile Mehmet Kutlular tarafından farklı kanallardan devam ettiriliyor, çok parçalı bir görünüm arz ediyor. Nurcularda en kalabalık ve güçlü kanalı Fethullah Gülen cemaati oluşturuyor. Yeni Asyacılar olarak da bilinen Mehmet Kutlular'ın da azımsanmayacak bir cemaati bulunuyor. Bu iki cemaatin de önümüzdeki seçimlere bakışı farklı.

        Hemen her cemaatin illerde ve ilçelerde bölge imamları ya da bölge liderleri bulunuyor. Bu liderler, merkezden, yani şeyh ya da cemaatin en tepesindeki isimden aldıkları işaretleri, haftalık toplantılarda cemaat mensuplarına aktarıyor. Böylelikle, hangi parti ya da hangi adayın destekleneceği her yerleşim birimine ulaşıyor.

        Cemaat mensupları daha sonra toplum içinde, çalıştıkları yerlerde, yakın çevrelerine bu yönde telkinlerde bulunuyor. Özellikle de cami cemaati arasında bulunan çok sayıda kararsız seçmen, cemaatlerin bu telkinleriyle karar veriyor. Cami görevlileri, aynı cemaate mensupsa, bu telkinin gücü iyice pekişiyor. 'Hocanın gösterdiği yol doğrudur' noktasından hareket edilerek kararsız cami cemaati istenildiği gibi yönlendiriliyor.

        Ömer Erbil

        MİLLİYET

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ