Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Umur Talu 'Öteki Sezer'i yazdı..

        Bilmiyorum; Cumhurbaşkanı'nın kendisi kendini, o dönemi nasıl hatırlıyor?

        Çünkü, o dönem (belki şimdiki Sezer' inki de dahil) çok ezber bozuyor!

        Çünkü, iki dönem var; her ikisinde de iktidarlarla çekişen bir Cumhurbaşkanı.

        Sonuncuda "cumhuriyetçi refleksler, reaksiyonlar, dirençler"; ilkinde ise "demokratik direnişler, itirazlar, isyanlar".

        Ama "büyük çatışma" yı onlarla, hem de hemen, hem de temel ilkeler üstünden yaşadı.

        Bugün "Sezer'le yandaş" olanlar da, "Sezer'e düşman" olanlar da, o çatışmadaki "demokratik özü" pek hatırlamıyor; hatırlamak da istemiyor.

        Birincisi; "Memur kararnamesi".

        Genelkurmay, "bin yıl sürecek 28 Şubat" ın devamı olarak Ecevit Hükümeti' ne bir "sipariş" vermişti; Memurların fişlenmesi!

        Ve bu fişlemeye göre de kolayca görevden alınabilir, işten atılabilir, harcanabilir, damgalanabilir, vebalı kılınabilir hale getirilmesi.

        Çok sayıda büyük asker, büyük medya, büyük sermaye siparişi gibi, hükümet bunu da emir telakki etmişti!

        Bunu onca yıl sonra şimdi söylerken bile, belki ayıptır diye düşünüyorum ama;

        Anayasa Mahkemesi Başkanı iken bir, iki yazımdan ötürü aramış olan Sezer, bu kez Cumhurbaşkanı makamından telefonu açmış, evimden direkt aramıştı:

        Böyle bir kararnameyi asla onaylamayacağını, bir demeç gibi değil, bir derdi paylaşır gibi söylemişti.

        Bir yedi yıldır bunu ve benzerlerini asla bu şekilde yazmadım.

        O gün yazdığım da, Cumhurbaşkanı ile özel konuştuğum, onun beni hem de evimden aradığı, ne yapacağını bana özel olarak söylediği filan değildi.

        O zaman Milliyet'te şöyle yazdım: "Bu Cumhurbaşkanı eğer o konuşmaları yapan demokrat Anayasa Mahkemesi Başkanı ise hâlâ, hükümetin bu kararnamesini asla onaylamaz."

        Sadece hükümeti değil, Genelkurmay'ı da cepheden karşısına aldı ve onaylamadı.

        "Demokratik ilkeler" e aykırı buluyordu. Bugünkü iktidarın nice bürokratı muhtemelen o fişlemenin muhatabı olacaktı.

        Bugün onun halefi pozisyonuna gelen dönemin muhalefet milletvekili Gül ile arkadaşları ve bugün Sezer' e köpüren "iktidar yanlısı medya", o gün Sezer' e "helal olsun" diyordu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ