Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Baydemir'den Demokratik Özerklik Projesi

        Tunceli'de 10. Kültür ve Doğa Festivali kapsamında "Kürt Sorununda Muhataplık Konusu ve Demokratik Özerklik" konulu panelde konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Kürt sorununun Demokratik Özerklik ile çözüleceğini söyledi. Baydemir, "Bu proje ile 'DEMOKRATİK TÜRKİYE ÖZERK KÜRDİSTAN' olarak kabul edilmelidir. TBMM olacak, ancak Marmara'da da parlamento olacak, bunun yanında Kürdistan Parlamentosu da olacaktır. Bu ülkenin kuruluşunda kendi renkleri ile savaşan atalarımızın al yıldızlı bayrağının yanında 'Kesk u sor u zer' bayrağımız da olacaktır." iddiasında bulundu.

        Tunceli'de 10. Kültür ve Doğa Festivali kapsamında "Kürt Sorununda Muhataplık Konusu ve Demokratik Özerklik" konulu panel düzenlendi. Belediye Konferans Salonu'nda düzenlenen ve Moderatörlüğünü Gazeteci Nuri Fırat'ın yaptığı panele Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, EMEP MKYK üyesi Feyzi Ayber, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Türkiye Barış Meclisi üyesi Ayla Yıldırım, DHF temsilcisi Uğur Yeşiltepe ve Partizan Temsilcisi Eren Korkmaz katıldı.

        "ELLERİ TETİKTEN ÇEKMEYİ BAŞARMAMIZ LAZIM"

        Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir yaptığı konuşmada yaşanan çatışmalara dikkat çekerek legal kurşunun da legal olmayan kurşunun da doğurduğu sonucun aynı olduğunu savundu. Baydemir, "Daha birkaç gün önce Hatay'da dört tane polis memuru yitirdik. Onlara değen kurşun açık söylüyorum kimden gelirse gelsin toprağa düşürdü o canları, Şırnak'ın eteklerinde atılan yasal kurşun insanları toprağa düşürdü. Açık ve net söylüyorum aynı zamanda Kürt halkının bir evladı olarak söylüyorum, yasal şiddetin doğurmuş olduğu sonuç ile devrimci şiddetin doğurmuş olduğu sonuç aynıdır. Ölümdür gözyaşıdır. Bizim artık 21.yüzyıl itibariyle Kürt sorunun gelmiş olduğu merhale itibariyle elleri tetikten çekmeyi başarmamız lazım, bunu yapamazsak toprağa canlar düşmeye devam edecektir." dedi.

        "TÜRK BAYRAĞININ YANINDA KÜRT BAYRAĞI DA İSTİYORUZ"

        Konuşmasında demokratik özerkliğe yönelik açıklamalarda da bulunan Baydemir sözlerini şöyle sürdürdü: "Özerkliği kentin idari yönetimlerinin, Kürtlerin kendi yerelinde kimliksel, kolektif yönetme merkezi olarak görüyoruz. Başbakan Erdoğan'ın 'Milli Birlik Projesi'ne karşı biz de Demokratik Özerklik Projesi'ni 'Milli Beraberlik Projesi' olarak görüyoruz. Demokratik Özerklik şartı, Avrupa Özerklik şartından farklıdır. Çünkü Demokratik Özerklik daha geniş bir yelpazede ele alınmaktadır. Her kesimin kendini dışarıda görmediği, kendini ifade edebildiği bir projedir. Bu proje, 'Demokratik Türkiye Özerk Kürdistan' olarak kabul edilmelidir. TBMM olacak, ancak Marmara'da da parlamento olacak, bunun yanında Kürdistan Parlamentosu da olacaktır. Bu ülkenin kuruluşunda kendi renkleri ile savaşan atalarımızın al yıldızlı bayrağının yanında 'Kesk u sor u zer' bayrağımız da olacaktır."

        Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun sınır karakolu ziyaretlerin değinen Baydemir, "Mevzide ne çömelerek, ne ayakta poz vermeye gerek yok. İlla poz vermek gerekiyorsa, Ankara'da BDP milletvekillerinin, bu halkın temsilcilerinin halkın her fırsatta ifade ettiği gibi siyaset aktörleriyle aynı masada tartışma pozlarını vermeleri gerekiyor" diye konuştu.

        DEMOKRATİK ÖZERKLİK

        'Demokratik Özerklik' adını verdiği anlayışı daha açık ifadelerle anlatan Baydemir, "Açık bir ifade ile egemenliğin yerelde paylaşılması meselesidir. Egemenliğe kimliksel olarak, kolektif olarak katılma meselesidir. Bunun da artık açıkça söylenmesi lazım. Demokratik Özerklik Projesi, Kürtlerin de iradesiyle birlik ve beraberlik projesidir. Bölünmenin, kavganın 21. yüzyılda panzehiri Demokratik Özerkliktir. Partimizin Demokratik Özerklik anlayışı Avrupa yerel yönetimler özerkliği değildir. Bunu karıştırmamak gerekir. Bizim Demokratik Özerklik anlayışımız ondan daha ileridir. En azından ben öyle anlıyorum" ifadelerini kullandı.

        Osman Baydemir bu programdan anladıklarını somut olarak açıklarken, "Demokratik Türkiye, bütün etnik kimliklerin, emekçilerin, inançların, hiçbirinin kendini dışarıda görmediği, baskılanmadığı, özgürce ifade ettiği, gelir dağılımında adaletin sağlandığı demokratik refah içinde bir Türkiye oluşturma projesidir. Böyle bir Türkiye nasıl olacak, Özerk Marmara, Özerk Doğu Akdeniz, Özerk Batı Karadeniz, Özerk Kürdistan'la olacak. Arkadaşımız çıkıp, Başkan sen yanlış anladın diyebilir ama ben böyle anladım" şeklinde konuştu.

        Artık her şeyi karnından değil açık ve beyninden konuşmanın zamanının geldiğini belirten Baydemir, "Türkiye Büyük Millet Meclisi var olmaya kesinlikle devam edecektir. İstiklal Marşı Türkiye'de okunmaya devam edecektir. Türk bayrağı Türkiye'de dalgalanmaya devam edecektir. Ama bununla birlikte her bölgede bölgesel parlamento olacaktır. Bu bölgesel parlamentolardan biri de Kürdistan Bölgesel Parlamentosu olacaktır. Türk bayrağı yanında benim yerel renklerin olan Kürt bayrağı da olacaktır. Dersim'de, Sayın Başkan, ay yıldızlı Türk bayrağı yanında Kürt bayrağı yan yana dalgalanması fena mı olur? Kıyamet mi kopar? Diyarbakır, Hakkari , Van, Mardin, Dersim halkı Ankara'ya daha çok bağlanır" dedi.

        Cami inşasına katkı sunup açılışına katıldığını, ancak mevzuatın cemevi açmasına izin vermediğini belirterek, inanç konusunda ayırım yapıldığını belirten Baydemir dil konusunda da, "Bütün devlet okullarında Türkçe yanında Kürtçe de resmi dil olarak okutulmalıdır" görüşünü dile getirdi.

        CHA / İHA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ