"Kendi dilimde afiş asamayacaksam neden 'evet' diyelim"

BDP'nin düzenlediği boykot mitingler Diyarbakır'ın Silvan İlçesinde devam etti. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "İki kelime kendi dilinde bir afiş asamayacaksa bu Anayasaya niye evet desin" dedi.

BDP Eşbaşkanı Demirtaş, AKP'nin derdi siyasi gücünü artırmaktır. Bir tek Kürtçe harfe bile tahammülü olmayan bir zihniyet Van'da Kürtleri ben temsil ediyorum diyebiliyor. Diyarbakır'ın Silvan İlçesi Azizoğlu Meydanı'nda Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) tarafından 12 Eylülde yapılacak olan halk oylamasına ilişkin miting düzenlendi.

Mitinge BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, BDP Diyarbakır İl Başkanı Nijat Yaruk, BDP Diyarbakır İl Yöneticisi Ahmet Yıldırım, BDP Silvan İlçe Başkanı Abdullah Eflatun ve BDP'li Belediye Başkanı Fadıl Erdede katıldı. BDP heyetini Mitin alanına gelmesiyle halkın yoğun sevgi seli ile karşılaşırken, BDP Eşbaşkanı Demirtaş yoğun ilgiden dolayı zor anlar yaşadı.

"Tek dil, tek millet demeyeceğiz, 12 Eylül'de sandığa gitmeyeceğiz, Demokratik anayasa istiyoruz, sandığa gitmiyoruz" pankartlarının açıldığı mitingde, sık sık PKK ve terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan lehine sloganlar atıldı. Miting alanında Öcalan'ın posterleri ve sarı kırmızı ve yeşil renklerden oluşan bayraklar ve uzun süreli havai fişek gösterisi yapıldı. Yapılan havai fişek gösterisi ile miting alanında coşkuya neden oldu.

BDP Genel Başkanı Sellahatin Demirtaş, "Bu sıcak ve coşkulu karşılamadan dolayı Barış ve Demokrasi Partisi adına bütün halkımıza teşekkür ediyorum sağ olun, var olun. Şu mübarek ramazan ayında halkımız hem kendi özgür geleceğini, barış için yürüttüğü mücadeleyi bütün dünyaya haykırıyor. Bu gecede Silvan'ın Özgürlük gecesi olsun, Silvan'ın barışa yürüyen demokratik özerkliği ihsan eden coşkulu gecesi olsun. Biliyorsunuz uzun süreden beri referanduma hazırlık yapıyoruz. BDP olarak halkımızla birlikte her yerde adım adım referandumda kendi özgür irademizi ortaya çıkaracak çalışmayı yapıyoruz" dedi.

BDP'nin görkemli boykot mitinglerinin görülmediğini söyleyen Demirtaş, "Bazıları sanıyor ki; bu ülkede sadece evet diyenler var, hayır diyenler var. Birileri sanıyor bilir ki ; bu ülkede sadece başbakan ve Kılıçdaroğlu miting yapıyor, birileri öyle sanmaya devam etsin, birileri bu halkın sesini, bu halkın meydanlardaki gücünü görmesin peki 12 Eylül günü ne yapacaksınız. Sandıklar boş çıktığında bunu kime anlatacaksınız. O günde az kaldı. O günde az kadı inşallah. Silvan kendi direniş tarihini 12 Eylül günü referandum gününü boykotla taçlandırmaya hazır mı? O zaman bizde her yerde sadece Diyarbakır'da Silvan'da değil halkımızın bulunduğu her yerde sandıkları bomboş bırakarak bizi duymuyanlara, bizi saymayanlara, bizi inkar edenlere tarihin en büyük cevabını vermeye hazırız" diye konuştu

Başbakan'ın meydan meydan dolaşıp darbe anayasasını değiştirdiğini söylediğni belirten Demirtaş konuşmasına şöyle deavam etti; "Yeni bir anayasa yapıyoruz diyor ve bu ülkeye demokrasi getiriyoruz diyor. Bizde diyoruz ki eğer senin niyetin faşist anayasayı, Kenan evren'in askeri darbe anayasasını değiştirmek olsaydı senden önce biz koşardık ama senin niyetin farklı şimdi bakıyoruz bu askeri anayasanın bu asker kıyafetinin üstüne takım elbise giydirmekle anayasa sivilleşmez. Herkesi kandırabilirisin, herkesi inandırabilirsin, ama senin takım elbise giydirdiğin o askeri anayasanın, ayağında postallar duruyor başında da şapkası var, bu nasıl sivilleşmedir bu nasıl sivil anayasadır. Askeri üniformanın üstüne ceket giyince asker sivil olur mu? Darbe anayasası sivil anaysa olur mu? Tek dil diyorsun, anayasa tek dil diyor. Tek millet diyorsun anayasada tek millet diyor, başka hiçbir dili milleti bu anayasa tanımaz diyorsun sende bunu alkışlıyorsun ve bu halkı işte bu anayasaya evet dedirtmeye çalışıyorsun. Bizde diyoruz ki, evette senin olsun hayırda senin olsun, darbe anayasası da senin olsun, bu meydanlar yeter bize."

Meydanlar halkın meydanıdır diyen Demirtaş, "Meydanlar yeni bir anayasa yapana kadar, meydanlar bu ülkede yeni bir anayasa yapıncaya kadar seni tanımamaya, boykot etmeye devam edecek. Bizim boykotumuz sadece 12 Eylüle kadar olmayacak, ne zamanki yeni bir anayasa yapılınca, ne zaman ki bu ülkede kürt halkı da var, onun dili de var, özerkliği de var, ana dilde eğitimi de var değinceye kadar, bu taleplerimiz kabul edilinceye kadar, biz bu zihniyeti boykot etmeye devam edeceğiz. Bu kararımızın sonuna kadar arkasında kalacağız" dedi.

Demirtaş Diyarbakır'da YSK tarafından kaldırılan kürtçe Boykot pankartlarına da değinerek "Bakın daha bugün, Diyarbakır'da boykotun Kürtçe açıklaması yasaklandı. Bu ülkede Kürtçe serbesttir denildiği bir dönemde, başbakanın Kürtçeyi serbest bıraktık dediği bir dönemde bile BDP Kürtçe afiş asamıyor. Peki anayasa değişse asabilecek mi? Hayır. Bu nasıl bir özgürlüktür nasıl bir demokrasidir. Kürt halkı kendi dilinde iki kelime bir afiş asamayacaksa bu anayasaya niye evet desin, bu AKP anayasasının peşinden niye koşsun, niye evet desin. AKP'nin kuyruğuna niye takılsın. O nedenle kim ne derse desin, basında medyada meydanlarda ne konuşurlarsa konuşsunlar. Asla ama asla taleplerimiz kabul edilinceye kadar, Başbakan yanlış yaptığını açıklamayıncaya kadar boykottan geri dönüş yoktur. Sandıklar bomboş kalacaktır" dedi.

Referandum günü sabah sandıklar kurulduğunda Silvan gençliği sandıkların başında nöbet tutması gerektiğini söyleyen Demirtaş, "Çünkü biliyoruz ki bu üçkağıtçılar sandık başında hile yapmaya hazırlanıyorlar. Sandığı sahipsiz bırakmayacağız. Sandıkları da örgütleyeceğiz, her sandığın başında partimizin görevlileri olacak, ve kullanılmayan her oy bizim oyumuzdur diyeceğiz, sahip çıkacağız, Silvan'ın bütün sandıkları bomboş çıksın diye 12 Eylüle kadar Silvan gençliğine durmak yok. Bu kadar direnişten sonra bu kadar mücadeleden sonra kendi referandumuna özerkliğin oylanacağı bir referandumda Silvan gençliği öncü gücünü öncü rolünü oynayacak" dedi.

Demirtaş, PKK'nın aldığı eylemsizlik kararına da değinerek "Bu referandum çalışması aynı zamanda barış çalışmasıdır. Bakın çok önemli bir ateşkes ve eylemsizlik süreci yaşanmaktadır. Meydanlardaki seviyesiz tartışmaları hep birlikte ibretle izliyoruz. Bu güne kadar akan kan dursun diye çağrı yapanlar. Aydınlar, yazarlar, sivil toplum kuruluşları, sivil toplum kongresi ve partimiz BDP barış çağrısı yaparken onlar şerefli şerefsiz tartışmasını yapıyor. Biz diyoruz konuşmak en erdemli davranıştır. bu güne kadar savaşarak çatışarak bu sorun çözülmedi. Bundan sonrada çözülemez devletle PKK ve Öcalan'la arasında bir diyalog varsa bu anlamlıdır. Bunun sürmesi lazım diyalogun sürmesi lazım, bu diyalogun devam etmesi lazım barış için bu erdemli duruşun korunması lazım başbakanda geri adım korkmadan cesurca elbette ki diyalog yapacağız demeli. Başbakan geri adım atarsa çözümün yolu tıkanır. Başbakan ve Kılıçdaroğlu'na sesleniyoruz. Diyalogun önünü daha fazla vurgu yapmalısınız konuşmak şerefli bir davranıştır. Bahçeli'nin kışkırtmalarına karşılık hep birlikte dik durmalısınız bir Başbakan olarak bunu yapamazsanız. Tarihe karşı sorumlu oluyorsunuz. 1993 yılından bu yana ateşkesler bu şekilde heba ediliyor. Bu dönemde de askeri operasyonlar durulmuyor. Diyaloga gidilmiyor. Biz sandığa gitmeyerek yeni bir anayasada kararlıyız ne evettir ne hayırdır bundan sonrada değişmeyecek kafaları karıştırmak isteyenler BDP'nin gücünü kırmak isteyenlerdir. Bir halk referandumda hangi oyu kılarsa sonuç bütün dünyaya mesajdır. Kürt halkı demokratik özerkliği referanduma götürüyor. Siyasi partiye oy vermiyoruz bu yüzden Silvan'da bu güne kadar hangi siyasi anlayışlar olursa olsun. AKP'nin derdi siyasi gücünü artırmaktır bir tek Kürtçe harfe bile tahammüllü olmayan bir zihniyet Van'da Kürtleri ben temsil ediyorum diye biliyor bu yüzden Kürtler Kedi siyasi iradesini nerede olduğunu bu referandumda göstermek zorundadır. Bu sancılı süreçte sandıklar boykot olmalıdır" dedi.