Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem deniz baykaldan erdoğana eleştiri

        Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya milletvekili Deniz Baykal, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ANSİAD) düzenlediği, ''Seçime Doğru CHP ve Politikaları'' başlıklı söyleşiye katıldı.

        Burada yaptığı konuşmada Baykal, Türkiye'de çok net bir şekilde rejim kaygısı olduğunu iddia ederek, ''Çok açık, çok net bir rejim kaygısı var. İyi gidiş değil. Türkiye çok ciddi sorunların ortaya çıkacağı bir sürecin içinde ve seçim sonrasında bu kaygıları taşımak hepimizin hakkıdır'' ifadelerini kullandı.

        Bu süreç nedeniyle kaygı içinde olduğunu ve aşmak için kökten bir değişimin gerekli olduğunu savunan Baykal, şöyle devam etti: ''Çok şeyin sorgulanması, Türkiye'de çok köklü değişimlere önce kendimizi hazırlamamız gerekiyor. Önce Türkiye'de siyasetin şablonunu değiştirmek lazım. Eğer bu seçim bize, bu gidişe 'dur' diyen, bu gidişe milletin onaylamadığını hissettiren bir sonuç ortaya koyarsa, işte işin başlangıcı olur. Seçimde millet 'ey yeter' demelidir. Burada demeyecekse nerede diyecektir? Bunu şimdi demeye şimdi ihtiyaç var. Bu demokrasi sınavı olacak.''

        "MİLLET BİR SÜRPRİZ YAPMALI"

        Her seçimde sürpriz sonuçların çıkabileceğini ifade eden Baykal, bu seçimde de sürpriz beklediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu seçimlerin, kamuoyu yoklamalarının ortaya koyduğu tablonun gerçekleşmediği, milletin daha farklı değerlendirme yaptığını göstermesi olarak anlıyorum. Orada bir sürpriz yapmalı millet. Her seçim içerisinde bir sürpriz vardır. Hiçbir seçim tam öngörülebilir değildir. Seçmen çok suskun. Yani kamuoyu araştırmaları, 'esip savuruyor' diye rüzgar estiriyor. Fakat vatandaş daha durgun, suskun. Vatandaşın daha ne yapacağı çok net algılanmıyor görüntüsü de var. Bu nedenle bu seçimden de bir sürpriz sonuç çıkabilir.''

        Başbakan Erdoğan'ın söylemlerini eleştiren ve bu söylemlerden ''Başbakanın kaygı taşıdığı' izlenimini aldığını ifade eden Baykal, ''Başbakanın tartıştığı konular artık Türkiye siyasetine, bir Başbakana kesinlikle yakışmayan konular. Ona, buna iftira atmaya yönelik, ona buna karalamaya yönelik yakışıksız söylemler'' diye konuştu.

        "ELEŞTİRECEKSEN ADAM GİBİ ELEŞTİR"

        Başbakan Erdoğan'ın, 9. Cumhurbaşkanı Demirel ile ilgili sözlerine atıfta bulunan Baykal, şöyle konuştu: ''Eski bir Cumhurbaşkanına, bugünün Başbakanı çıkıyor, 'Ayakta duracak hali yok' diye konuşuyor. Bu hangi insanlık anlayışıdır? 87 yaşındaki bir Cumhurbaşkanıyla ilgili bu üsluptan söz açılması nasıl makul karşılanır? İstediğin kadar beğen ya da beğenme, yani bir eski Cumhurbaşkanına bir nezaketle bir zarafetle bir saygı ile yaklaşmak gerektiği açık değil mi? Vatandaşlık hakkını kullanır, öyle söyler, böyle söyler... Yani sen de eleştireceksen adam gibi eleştir. Terbiye ile eleştir. Nezaketle eleştir. 'Ayakta duracak hali yok' diyor. Şimdi 'ayakta duramama' ile eleştiri yapmak bir Başbakana yakışır mı Allah aşkına... Allah sana daha uzun ömür verir inşallah. Sen hep ayakta durursun. Ama bırak bir insanın konumuyla sağlığıyla yaşlılığıyla siyasi tartışma yapılır mı? Allah aşkına ya...''

        ''SİYASETTE BAŞKA YÖNTEMLERLE SUİKASTLAR YAPILIYOR''

        Türkiye'nin olağanüstü bir süreçten geçtiğini, yargılamaların da özel yetkili mahkemelerde yapıldığını, bu mahkemelerin sıkı yönetim mahkemesi olduğunu savunan Deniz Baykal, şunları söyledi: ''İleri demokraside özel yetkili mahkeme mi kurulur? Yargı en temel kurum. Ama Türkiye'de yargı etkili bir şekilde sadece var olmakla özel savcılarla özel yetkili mahkemelerle var olmakla kalmıyor, ortalığı allak bullak ediyor. Göstermelik vitrinde durmuyor. Şimdi işliyor. Bu görmezlikten gelecek bir durum değildir. Türkiye'de herkesi şaşırtan bir yargı uygulaması ile karşı karşıyayız. Yıllarca insanlar bir mahkeme kararı olmadan tutuklanıyor. İnsanlar ne ile suçlandığını bilmeden sanık konumunda tutuklu olarak yargılanıyor.''

        Yargının siyasi amaçlarla yönlendirildiğini, Anayasa Mahkemesi'nin, HSYK'nın ve yapısının değiştirildiğini öne süren Baykal, ''Bu, ileri demokrasi ölçülerine göre değiştirilmiştir'' dedi.

        Mahkeme başkanları ve hakimlerin kararlarından önce görevden alındığını öne süren Baykal, şöyle devam etti: ''Birilerinin işine gelmeyen kararları uygulayanlar, bir kolektif toplumsal suçlama kampanyasının hedefi haline getiriliyor. Bunlar demokrasilerde olağan işler değildir. Bunlar oluyorsa, 'canım dişimizi sıkalım önemli değil, bu da böyle bir dönem, bu da geçer' demek mümkün değildir. Bu giderek derinleşiyor. Yargı demokratik bir hukuk devletinde görülmesi gereken yargı olmaktan hızlı uzaklaşmıştır. Medya etkin bir denetim organı olmaktan çıkmıştır. Medya her şeyi yazabilir konumda değildir. Bugün medya sindirilmiş, korkutulmuş, yıldırılmıştır. Deniz Feneri davası Türkiye'de hala iddianamesi hazırlanmamıştır. Buna demokrasi denilebilir mi? Hukukun işletilmediği, siyasi müdahale ile engellendiği bir ileri demokrasi olabilir mi? Bunları Türkiye'nin tarihine, demokrasi deneyimine, birikimine yakıştıramıyorum. Saygı değer insanlarımızın hiçbirisinin onuruna şerefine yakıştıramıyorum. Ama böyle bir tablo ile karşı karşıyayız. Şantajlar, tehditler, kasetler, iddialar iftiralar, kurgular, karalamalar...Eskiden siyasette, İstanbul köprüsünün üzerinde İttihatçılar işine gelmeyen adamları, gazetecileri muhalifleri vururlardı. Şimdi başka yöntemlerle suikastlar yapılıyor.''

        Baykal, konuşmasının ardından Antalyalı iş adamlarının sorularını da yanıtladı.

        Bir iş adamının ''ÖSYM'de yaşanan sınavlarla ilgili sıkıntılar, seçim sandıklarında da yaşanabilir mi?'' sorusu üzerine Deniz Baykal, ''Çok açık şekilde sandık sonuçları ilan edilmelidir. Sadece seçim sandık sonuçları değil, sandıklara oyun nasıl girdiği de önemlidir. Oy sandığa nasıl girecek? Demokrasi sorgulanarak yaygınlaşacaktır. Bu seçim de buna yardımcı olacaktır. Sandıkların, sandık sonuçlarının internette yayınlaması sağlanmalıdır'' yanıtını verdi.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ