Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Erdoğan global satrancı kazanıyor

        Türkiye’nin başlattığı “büyük güç mücadelesi” (büyük oyun) acımasızca sürüyor. Karşımızdaki en net, en sert güç olarak İsrail görülüyor ama oyunun dışında kalmak istemeyen, global güç kavgasının dışında kalamayacak diğer bazı güçler de (Fransa, İtalya) çatışma alanına aceleyle giriyorlar. Bu oyunda Türkiye’nin elindeki kozlar çok kuvvetli. Açıkça söylemeliyim ki Erdoğan yeni girdiği global güç savaşında oyunu dâhiyane oynuyor. Hedefleri net, ne yapması gerektiğini de iyi düşünmüş, kendinden çok emin ve ortada çok derin düşünülmüş bir stratejik kararlılık da var. Erdoğan’ın laikliğin önemini vurgulayarak yaptığı konuşma, Türkiye’nin ne kadar önemli ve güçlü bir yeni stratejisi olduğunu ortaya koyuyor.

        GÜÇ ODAKLARINI ATLIYOR

        Başbakan Erdoğan, Arap Baharı’nı yaşayan ülkelerde ne güç odaklarına ne de devletlere oynuyor. Erdoğan direkt halka konuşarak, onların duymak istediklerini söyleyip güç odaklarını atlıyor ve halkı arkasına alarak o güç odaklarını her taraftan kuşatıyor. Mısır’da bunun nasıl yapılabildiğini gördük. Müslüman Kardeşler istedikleri kadar bağırıp çağırabilirler, Erdoğan Mısır halkının güvenini kazanmış durumda. Bundan böyle Erdoğan Mısır’da seçimin sonucunu bile belirleyecek güce kavuştu. Laikliğe vurguyu içeren yeni global stratejisi, Arap Baharı’nın anlamını Erdoğan’ın çok net ve doğru anlamasından kaynaklanıyor. Türkiye’nin bu yeni giriştiği global güç kavgasında, bu büyük oyunda istediği sonuçları kesinlikle alacağını düşünüyorum. Erdoğan, Arap Baharı’nın anlamını bu dünyada en iyi okuyan lider.

        ERDOĞAN’IN ARAP BAHARI

        Erdoğan’ın Arap Baharı’nda hangi özellikleri tespit ettiğini hatırlarsak onun girdiği bu global mücadelede neden mutlaka başarılı olacağını da anlarız. Arap Baharı’nın yaşandığı ülkelerde nüfus ağırlıklı olarak gençlerden oluşuyor. Hatta bazı ülkelerde gençlerin nüfus içindeki oranı yüzde 70’e bile yaklaşıyor. Bu ağırlığı genç olan nüfus, aşırı fikirleri artık kesinlikle istemiyor. Özellikle gençler artık cihat kültürünün dışına çıkmak ve bu kültürün toplumdaki etkisini azaltmak istiyorlar. Bu ülkelerde modernleşme arzulayanların, bunu istemeyenlere oranının ülkesine göre 2 ya da 6 misli fazla oldukları tespit edildi. Bu nüfus artık Batı fikriyle kavga etmek istemiyor, bunlar Batı’nın temsil ettiği düşünce ve tavırları kendi kültürleri içinde eriterek kullanmak istiyor. Arap Baharı’nda Facebook, Youtube, Twitter ve uydu televizyon (Türk dizilerinin bu ülkelerdeki raporlara geçen büyük etkisini hatırlayın) gibi ortamlar çok etkili oldu. Arap Baharı’nın anlamı ve ortaya çıkardığı toplumsal arzular bile yeni global savaşında Türkiye’nin neden başarılı olmaya mahkûm olduğunu ortaya koyuyor. Listeden göreceğiniz gibi neredeyse sadece Türkiye’nin daha önce başardığı şeylerin listesini yapıyor gibiyiz. AKP, Türkiye’de zaten bu fikirleri uygulamaya geçirdi ve çok da başarılı oldu. Zaten Arap Baharı’ndaki kitlelerin Türkiye gibi olmak fikrini bazen açıkça bazen de özel toplantılarda ifade ettikleri biliniyor. Uydu televizyon aracılığıyla da anlatılan yeni Türkiye gibi olmak, bu kitlelerin hayali olmuş durumda. Erdoğan da bu gerçeği gördü, Türkiye’nin ve kendisinin artık global lider olduğunu anladı. İşte bu güçlü konumu nedeniyle İsrail gibi güçlü bir ülkeyi rahatlıkla karşısına aldı.

        TÜRKİYE KESİN KAZANACAK

        Sarkozy gibilerine ve İsrail’e kötü bir haberim var. Türkiye karşısında kaybedeceksiniz; çünkü Türkiye tarihin önlenemez diyalektiğinin tsunamisini arkasına almış yürüyor yolunda.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ