27 Nisan muhtırasının 'bilgi notu' Ergin Saygun'dan

Zülfikar Ali AYDIN / AHT

Siyaset tarihine eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın "Sözde değil özde Cumhurbaşkanı" sözüyle kazınan ve 27 Nisan e-muhtırasıyla sonuçlanan siyasi krizin perde arkasını aydınlatacak bilgi notuna HABERTÜRK ulaştı. Halen Balyoz Davası'nın tutuklu sanığı olan emekli Orgeneral Ergin Saygun'un Genelkurmay 2. Başkanı olduktan sonra, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili hazırladığı belge, 3 sayfalık 'Bilgi Notu' ile 19 sayfalık ayrıntılı ek dosyalarından oluşuyor.

9 MADDE VAR

Saygun'un el yazısı ile kaleme alıp, imzaladığı ve "Sayın Komutanım" başlıklı belgenin üst yazısında "Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak ilk bilgi arzımı takdim ediyorum. Dosya emirleriniz doğrultusunda ve gelişmeler paralelinde güncelleştirilecektir. Arz ederim" ifadesi yer alıyor. Cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle ilgili ayrıntılı bilgilere yer verilen 9 maddeden oluşan Bilgi Notu, seçim sürecinin nasıl yaşanacağına dair bilgiler ile başlıyor.

'BAŞÖRTÜSÜ YAPAY, ESAS KONU TARİKAT TERBİYESİ...'

Bilgi Notu'nde yeni seçilecek Cumhurbaşkanı'yla ilgili "iki hususun" öne çıktığı belirtilerek şu tespitlere yer veriliyor:

-Yeni Cumhurbaşkanı'nın mevcut yönetimin belirleyeceği bir kişi olması durumunda iki husus ön plana çıkmaktadır. Birincisi; Başbakan'ın Cumhurbaşkanı olması halinde eşinin durumu hakkındaki tartışmalar. İkincisi, Başbakan dışında fakat yönetimin belirlediği bir kişinin Cumhurbaşkanı olması halinde ise o kişinin tarafsız olup olmayacağıdır.

-Cumhurbaşkanın eşinin görüntüsü ile ilgili tartışmaların yapay tartışmalar olduğu ve asıl ele alınması gereken konunun, Cumhurbaşkanı yetkilerinin 'Tarikat terbiyesi almış' bir kişide olmasının yaratacağı sonuçlar olduğu düşünülmektedir"

LAİK KÜLTÜRÜ BENİMSEMEMİŞ CUMHURBAŞKANI SEÇİLİRSE

'TARİKAT ZİHNİYETİNE CEZA KALKAR'

Bilgi Notu'nda bu göreve 'Laik kültürü benimsememiş' bir cumhurbaşkanı seçilmesi halinde "Seçimden önce" ve Seçimden sonra" yaşanacaklar da ayrı ayrı tahminler halinde sıralanıyor.

-Oy oranlarını artırmak için 'sıkmabaş' kullanımının, öncelikle üniversitelerde serbest olacağı yönünde taahhütlerde bulunabileceği, bu konuda idari/yasal değişiklikleri dahi yapabilecekleri.

-İmam Hatip Lisesi mezunlarına katsayı uygulamasının kaldırılması için girişimde bulunabilecekleri,

-Anayasa'nın YAŞ(Yüksek Askeri Şura) kararlarının yargı denetimine açılmasını da içeren bazı önemli maddelerin değişikliklerini gündeme getirebilecekleri,

-Bazı tarikat ileri gelenleri ile aynı zihniyetteki kişilerin cezalarının kaldırılmasında etkin olabilecekleri.

SEZER TEK BAŞINA MUHALEFET EDİYOR

Yeni Cumhurbaşkanı'nın sahip olacağı yetkilerle, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, MİT, Emniyet, Askeri Yargıtay, YÖK, Valiler, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu, Danıştay, üniversiteler ile Devlet Denetleme Kurulu gibi kurumlarda nasıl kadrolaşma yapılacağına dair iddialar da bulunuyor.

SEZER'E HAFTALIK GÖRÜŞMEDE YARGITAY ATAMASI RİCASI

Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'a görev süresi 29 Nisan 2007'de dolan Yargıtay Cumhuriyet Savcısı'nın yerine halen görevde olan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından atama yapılması için haftalık görüşmede konuyu dile getirmesi tavsiye ediliyor.

ÖRNEK: ATAMALARLA SIKMABAŞ İÇTİHATLARI DEĞİŞİR

'ATAMALARLA YÖNETİMİN ETKİNLİĞİ ARTAR'

Bilgi notundaki ifadelerde yeni seçilecek Cumhurbaşkanının devlette daha etkin hale geleceği, bunun sonucunda hakim ve savcı atamalarında da "Yönetim" zihniyetinin etkinliğinin artacağı belirtiliyor. Aynı bölümde Askeri Yargıtay üyeleri ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerinin seçimlerinde de Cumhurbaşkanı'nın kendi fikri yapısına yakın kişilerin seçilmesi için etkin olacağı, böylece "Sıkmabaş" diye tanımlanan türban konusunda yargıda yeni içtihat oluşturulacağı öne sürülüyor.

BİLGİ NOTU'NDAKİ PSİKOLOJİK TESPİT

Cumhurbaşkanı'nın kendisine Devlet Denetleme Kurumu'nu "muhalif kurumlara karşı baskı aracı olarak kullanabileceği" iddia edilen bilgi notunda, seçimden sonra resepsiyon ve bayram törenlerinde türban görüntülerinin artacağı öne sürülüyor. Bu durumun yaratacağı psikolojik sonuçlardan da şu ifade ile söz ediliyor:

"Devletin en üst kademesindeki yapıyı gören vatandaşların bir kısmının 'yönetim' zihniyetine yakınlaşma zorunluluğu hissedebilecekleri.."