Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Çocuğunun katilinden şikayetçi olmadı

        Merkez Yüreğir İlçesi Ulubatlı Hasan Mahallesi'nde 2 Aralık 2011 tarihinde, iddiaya göre Seydullah Güneri, kimliğini kaybettiği için tartıştığı annesi 58 yaşındaki Gülüzar Güneri ve kardeşi 26 yaşındaki Hatice Güneri'yi tekme tokat dövdü. Öfkesine hakim olamayan Seydullah Güneri, kız kardeşini yere yatırarak bıçakla boğazından kesmek istedi. Annesi ve yengesinin "İmdat" çığlıklarını duyarak yardıma gelen Sezayi Güneri, ablasını kesmeye kalkışan ağabeyi Seydullah Güneri'yi 38 bıçak darbesiyle öldürdü.

        Tutuklanan Sezayi Güneri hakkında Adana 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kasten adam öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ayrıca, davanın iddianamesinde, sanığın, cinayeti ağabeyinin ablasının hayatına yönelik gerçekleştirdiği ve başka türlü engelleme imkanı da kalmamış olan bıçaklı saldırıyı önlemek amacıyla işlediği belirtildi.

        'HALA OLAYIN ŞOKUNDAYIM'

        Yargılanmasına başlanan sanık Sezayi Güneri, hala olayın şokunda olduğunu belirterip "Allah kimseye böyle acı yaşatmasın" diyerek ağladı. Sanık Güneri, "Annemi yerde ağlarken, ablamı da boğazına bıçak dayanmış halde görünce kendimi kaybettim. Ben 'Yapma' deyince 'Zaten seni bekliyordum' diyerek küfredip saldırdı. Parmağımdan ve kulağımdan yaralandım. Ben de masanın üzerindeki bıçağı alarak kendimi savunmaya çalıştım. Korkutmak için salladım. Bir kez omzuna vurduğumu hatırlıyorum. Gerisini hatırlamıyorum" dedi.

        'O BENİM CANIM'

        Tanık olarak çağrıldığı duruşma salonunda uzun süre ağlamaktan ifade veremeyen Hatice Güneri, mahkeme başkanının "Ölen de öldüren de kardeşin. İstersen tanıklık yapmayabilirsin" demesi üzerine sanığı göstererek "O benim canım" diyerek tanıklık yapacağını söyledi. Mahkeme başkanın "Ölen değil miydi?" sorusuna ise "O her şeyi sorun yapıp huzursuzluk çıkarıyordu. Ben onun çıkardığı huzurluklardan kurtulmak için küçük yaşta evlenmek zorunda kaldım. Diğer kız kardeşlerim de erken yaşta evlenip evden uzaklaştılar. Babam onun yüzünden kalp krizi geçirdi. Onun yüzünden evde hiç huzurlu bir günümüz olmadı" diye konuştu.

        'ÖLMESEYDİ ÖLDÜRECEKTİ'

        Duruşma sonuna kadar ağlamaya devam edem Hatice Güneri, olay anını şöyle anlattı:

        "Sabahtan huzursuzluk çıkarmaya başladı. Uzun süre bu yüzden odamdan çıkmadım. Öğle saatleri olduğunda dayanamayıp çıktım. 'Yeter artık istersen gel bizi öldür' diye bağırdım. Bunun üzerine elindeki bıçakla birlikte benim elimi tutarak, bıçağın ucunu kendi göğsüne dayayıp bastırdı. Elinden güçlükle kurtulup mutfağa kaçtım. Peşimden gelince ben de elime bıçak alarak korkutmaya çalıştım. Ama elimden bıçağı alıp, dizinde kırdı. Sonra da 'Bıçağı bu elinle tutuyordun değil mi?' diyerek kolumu kırdı. Kırılan kemikler kolumun dışına çıktı. Kolumu hissetmiyordum. Buna rağmen odama kaçtım. Kapının arkasına durarak girmesini engellemeye çalıştım. Ancak gücüm yetmedi. Kapıya vurunca yüzüstü düştüm. Üzerime çöktü. Çenemi bir kurbanlık koyun gibi yukarı kaldırdı ve bıçağı boynuma dayayacağı sırada elimi boynumla bıçağın arasına koydum. Bu yüzden elimden de yaralandım. Tam bu esnada üzerimden birinin çekip aldığını fark ettim. Sonra küçük kardeşimin olduğunu gördüm. Kardeşim onu öldürmeseydi, hepimizi öldürecekti. Şu an biz burada olmayacaktık."

        'ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM'

        Olayda ayağı kırılan anne Gülüzar Güneri de kızıyla benzer ifade vererek sanık oğlundan şikayetçi olmadığını söyledi. Mahkeme heyeti, ölen Seydullah Güneri tarafından yaralandığı ileri sürülen sanık, annesi ve ablasının yaraları konusunda ilgili sağlık kuruluşlarından rapor alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

        DHA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ