"Melek'in bedeni yaralar içindeydi"

Ümran AVCI / AHT

Ağrı'nın Hamur ilçesinde, 16'sında evlendirilen, sekiz yıl şiddet gören, aklını yitiren, tuvalete bağlanan, kötürüm kalan, cenazesi de ortada kalan 24 yaşındaki Melek Karaaslan'ı son yolculuğuna uğurlayan Van Kadın Deneği VAKAD'dan Esen Günay, cenazenin perde arkasında kalanları yazdı.

"Yazık ki yaşadıklarından habersiz olduğumuz birçok Melek var daha" diyen Günay, cenazenin yıkanmasına yardım ettiğini, talihsiz kadının bedeninin yara içinde olduğunu yazdı. Melek Karaaslan, duygularını şöyle dile getirdi: "Melek'in uyuyan bedenini yıkayacak olan kadın hoca tek yıkayamam deyince ve diğer kadınların biz yapamayız sözleri üzerine, Melek için yapmamız gerektiğini düşünerek ben ve sema cenaze aracına bindik. Vücudu aylarca bir tuvalette kapalı tutulmanın, ışıktan, yiyecekten uzak kalmanın ve bir sandalyede sürekli oturmanın etkisiyle küçücük kalmış ve yaralar bağlamıştı belki, üstüne otopsi yapılmıştı bedenine... Ama Melek'in masum yüzü hala oradaydı.

Köyde cenaze namazı kılındıktan sonra mezarlığa gittik. Melek'in tabutunu taşıyıp üzerini toprakla örttük. Farkettim ki Melek yaşarken Melek'ten habersiz olan herkes üzerine toprağı el birliğiyle attılar. Melek'in mezarının bir tarafında köylü kadınlar ve ortalarında Melek'in annesiyle evli kız kardeşi ağıtlar yakıyordu. Yanlarına gittim. Hepsi 'sen Melek'in bedenini görmüşsün, Melek nasıldı' diye sordular, yutkunamadım...

En çok Melek'in ölünceye kadarki kimsesizliği dokundu yüreğime. Melek hastanedeyken kimse yanında kalmamış. Annesi hayvanlarımı bırakamam demiş, erkek kardeşi ben lokantada çalışıyorum işi bırakamam. İnsan yürekli bir kaç hastane çalışanın uğraşıyla abisi Melek'i Ankara'ya götürmeyi kabul etmiş. Ama Ankara da çare olamadı Melek'e..."

CENAZESİNE KADINLAR SAHİP ÇIKTI

Törenin etkin olduğu Türkiye'nin en doğu illerinden Ağrı'da dünyaya gelen Melek Karaaslan, 16 yaşında görücü usulüyle evlendirilmiş, kocasından şiddet görmüştü. Kış günü sokakta dünyaya getirdiği bebeği ölünce büyük acı yaşayan genç kadın, babasının evine geri döndü ama namus meselesi diye koca evine geri gönderildi. Son olarak kapatıldığı tuvalette aşırı zayıflamış, vücudu yaralar içinde, akli dengesini yitirmiş halde bulundu ve kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı. Cenazesine kadın dernekleri sahip çıktı, tabutunu kadınlar taşıyıp gömülmesini sağladı. Kadın dernekleri temsilcileri, "Aslında bu aile içi infaz. Cinayet işlemekten daha kötü bir şey yapıldı. Melek işkence edilerek öldürüldü. Ölüme mahkum edildi" diyerek tepkilerini dile getirdi.