Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Eğitim Ders kitaplarındaki 'inanılmaz' hatalar!

        AHT MUHABİRİ ÜMRAN AVCI'NIN ÖZEL HABERİ

        "Ders kitapları yazım ve anlam hatalarıyla dolu" bu değerlendirme, Milli Eğitim Bakanlığı yayını ders kitaplarını inceleyen Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Zekeriya Kaya'ya ait. MEB yayını olan 16 ders kitabını inceleyen Kaya, gördüğü yanlışları toparlayarak bir araya getirdi. Kitaplarda azımsanmayacak sayıda anlatım bozukluğu, yazım ve noktalama yanlışı olduğuna dikkat çeken Kaya, seçilen metinlerin de kötü olduğunu söyledi.

        Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Zekeriya Kaya, Zeynep Cemali Edebiyat Günü Konferansı'nda yaptığı "Türkçe Sorunları ve Ders Kitaplarımız" başlıklı sunum için ders kitaplarını masaya yatırdı. Söz konusu çalışma için MEB yayını olan 3.-8. sınıf Türkçe, 9. -12. sınıf Türk Edebiyatı ders kitaplarındaki metin ve etkinlikleri inceledi. "Türkçe ders kitaplarındaki metinler kötü" diyen Zekeriya Kaya, kitaplara Türkçe'nin gücünü yansıtan ve bilim insanı titizliğiyle oluşturulmuş metinlerin alınması gerektiğini söyledi. Metinlerin çocuğa, gence duygu, dil ve sanat eğitimi verebilecek yetkinlikte olması gerektiğini belirten Kaya, "Nasıl ki yediğimiz ilk yemek kötüyse diğer yemekleri yemek istemezsek, okuduğumuz metinler güzel olmazsa çocukları okumaya alıştıramayız. Kitaplar görsellik ve içerik açısından çocuğu ve genci sarmalı, onu okur olmaya özendirmelidir" dedi. Toplamda öğretmen kitapları da dahil olmak üzere 16 ders kitabın üzerinde yapılan incelemeye göre, ortaya çıkan sonuç ve göze çarpan yanlışlar şöyle;

        - Üçüncü sınıf kitabında: Unutma lütfen bunları / Söze başla rica ile / Eğer olmazsa yararı / Yavaşcacık özür dile / diye bir dörtlük var. Oysa özür dilemenin bir anlamı olmalı. Eğer gerekmiyorsa çocuğa ille de özür dile denmemeli..

        - Komşuoğlu isimli metinde, "(...) Sözün kısası her şeyi ile bir balta hırsızına benziyordu..." diyor. Bir insan nasıl balta hırsızına benzer? Kılığı kıyafeti, davranış biçimi ile hırsıza benziyordu diyebilirsiniz ama şahsen birinin balta hırsızı olup olmadığını anlayamam...

        - "Tasarruf Ne Güzeldir" şiirinden bir dörtlük: "Gereksiz ısı kaybı nedir öğretti öğretmenimiz teker teker"... Demek ki ısı kaybının gereklisi de varmış, öğretmen burada gereksiz olanını öğretmiş.

        - "Ben Mustafa Kemal" diye Atatürk'ün anlatıldığı bir metin var... Atatürk bir seslenişinde "Sevgili yavrularım" diyor. Metnin sonunda da "arkadaşlar" diyor. Bu da sağlıklı değil. En azından Mustafa Kemal için yapılmamalı.

        - "Yerli Besinlerimiz" başlıklı bir başka konu... Ayvamız altın gibi / Kirazlar beşibirlik / Bak karpuzlar ne iri / Ege'nin bal inciri / Yerli besin yemeli... / Şimdi bu şiire göre kivi ya da ananas gibi başka egzotik ürünlerden yemememiz gerekiyor demek ki.

        - Aynı şiirden devamla: "Pastırma Kayserili, Mercimek Güneydoğu / Patates Nevşehirli Zeytin mideler dostu / Bol bol üzüm yemeli... Duygu birliği, paragraf birliği ya da düşünce birliği diye bir şey var. Zeytin mideler dostu yerine bol bol zeytin yemeli dese belki güzel olacak... Durduk yerde üzüm nereden çıktı diye de soruyorsun...

        - Hasan Ali Yücel'in bir şiirini almışlar: "Güzel kokulu ekmek / Olmaz seni sevmemek / Sensin ekmeklere baş / Her yemeğe arkadaş... / Bu şiir yanlış yazılmış ki doğrusu "Sendin yemeklere baş" olmalıydı. Ekmek ekmeğe baş olabilir mi? Ekmek yemeğe baş olabilir...

        - "Öğretmenim" şiiri: Sendin yol gösteren / Sendin ışığım / Sendin annem babam, can arkadaşım / Dünyayı dolaşsam bulunmaz eşsin / Sen oldun hem dost, hem kardeş bana... Böyle bir öğretmenlik tanımı yok. Böyle bir öğretmen olmamak da gerekir ayrıca... Hadi ışık, yol göstericiyi anladık, baba, anne, can arkadaş, dost... Bu kadar abartma olmaz. Mercimek Ahmet'in bir sözü var, diyor ki, "Abartılmış övgü yergiye dönüşebilir" . Bunu yapmamak gerekir. Öğretmense öğretmen tamam çok saygın bir konumdadır ama abartmanın anlamı

        "Edebiyatçılığı tartışılır insanların metinleri var"

        - 2010 - 2012'de hazırlanan ders kitapları, 2005 ve 2006'da hazırlananlara göre daha nitelikli.

        - Nitelikleri beklenen düzeyde olmasa da kitapların resim, fotoğraf vb. görseller bakımından zengin olduğu söylenebilir.

        - Kitaplarda azımsanmayacak sayıda anlatım bozukluğu, yazım ve noktalama yanlışı var.

        - Kitaplarda dil bilinci, duyarlığı olması gereken düzeyde değildir.

        - Türkçe kitaplarındaki metinlerin önemli bir bölümü, sosyal bilgiler alanına daha yakın görünüyor.

        - Türkçe kitaplarındaki bazı metinler kuru ve sıradan.

        - Ders kitabı edebiyat dergisi değildir; yazarlığı / şairliği tartışılır kişilerin adlarını duyurma aracı olmamalıdır.

        - Türk Edebiyatı ders kitaplarındaki sorun, daha çok metinlerle ilgili etkinliklerde.

        - Kitaplar; eleştirel düşünme, okuduğunu anlama becerisi ve dil duyarlığı kazandırma açısından beklenen düzeyde görünmüyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ