Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Komisyon Üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar, "çözüm olunca birden bire cennete girilmeyeceğini" söyledi. Sancar, "Bu sürecin birinci aşamasının bize vaat ettiği en önemli şey cehennemden kurtulmaktır. Cennet vaat etmiyoruz"

        Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Komisyon Üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar, "çözüm olunca birden bire cennete girilmeyeceğini" söyledi. Sancar, "Bu sürecin birinci aşamasının bize vaat ettiği en önemli şey cehennemden kurtulmaktır. Cennet vaat etmiyoruz" dedi.

        BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ise çözüm sürecinde Türkiye'nin batısında 'bölünme' doğusunda ise 'kandırılma' endişesi yaşandığını öne sürdü. Tedirgin olduğunu belirten Tan, "Çok akıllı bir proje görünüyor fakat ben rahatsızım, tedirginim. Sözler güzel. Sizden her şeyi peşin istiyor. 'Ben tüm vereceklerimi taksitle vereceğim' diyor. Kabul, bir buzdolabı bile aldığımız vakit taksit yapıyor. Biz de taksit yapalım. 'Ee çek ver senet ver' diyor veremem 'ciro edersin takasa koyarsın' kefil ver' diyor o da olmaz kefil de asil sayılır. 'Söz ver', diyor; 'söz de verirsem duyulur? Peki ne yapayım?" diye konuştu. Tan ve Sancar'ın konuşmacı olduğu panele damgayı ise iki kadının Tan'ın konuşmasını protesto ederek salondan ayrılması vurdu.

        BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar, Saruhan Oluç, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'nce (YSGP) Nilüfer Nazım Hikmet Kültür Evi'nde düzenlenen 'Barış ve Anayasa' konulu panelde buluştu. Konuşmasına salondaki boşluktan dolayı sitemle başlayan BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, panel boyunca zaman zaman gergin anlar yaşadı. Soru cevap bölümünde, uzun konuşan vatandaşlara sitem eden Tan, 'Zaten ben yorgunum, gelin kürsüye siz konuşun, biz de yorulmayalım' diye çıkışması dikkat çekti. Kürsüye çıkan Sait Özdemir isimli emekli öğretmen konuşmasını uzatınca salondakiler tarafından ıslıkla protesto edildi.

        "KÜRT SİYASETİ SÖZÜNDE DURACAK; AMA BAŞBAKAN İÇİN KESİN İFADE KULLANMIYORUM"

        Çözüm sürecinde İmralı görüşmelerinde bulunduğunu, Kandil'de PKK ile görüşmeleri yapan heyette de yer aldığını vurgulayan Altan Tan, Barzani ile de görüştüğünü hatırlattı. Tan, şunları kaydetti: "Genel kanaatim, Kürt siyaseti sözünde duracak. Peki Başbakan sözünde duracak mı? Bu kadar kesin bir ifade kullanamıyorum, onu zaman gösterecek. Öyle ileri bir zaman da değil, bir iki ay içerisinde bu işin rengi belli olacak. Türkiye'nin batısında 'bölünme' doğusunda ise 'kandırılma' endişesi var. Bölünme endişesi, hükümetin atacağı her adımda gerekçe olarak gösterdiği bir husus olarak ortaya çıkıyor."

        "PEŞİN İSTİYOR TAKSİTLE 'VERECEĞİM' DİYOR"

        Hükümetin bazı hususları peşinen istediğini anlatan Altan Tan, verdiği ilginç örnekle salondakilerin gülmesine sebep oldu. Tan sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümet; 'Anadilde eğitim olur ama; Balıkesir'de tepki var.' (Eski köy isimlerini iade edeceğiz, ama ya Sinop'takiler kızacak). Tepki varsa ne yapacağız? diyorlar; 'Ya siz de biraz susun, bekleyin, 90 senedir bekliyorsunuz, biz bunları bir seferde yapamayız. Bekleyin, sabredin. Ülke normalleşsin, bir geçiş anayasası yapalım, toplum sakinleşsin. Sonra soğukkanlı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Demokrasinin yolları açılsın, kendini ifade etmenin yolları olsun, silahlar sussun, sonra biz soğukkanlı yolumuza devam edelim.' Bunlarda yanlış şey var mı, çok akıllı bir proje görünüyor fakat ben rahatsızım, tedirginim. Biraz fazla tarih bilmekten mi, biraz fazla akıllı olmaktan mı rahatsızım. Sözler güzel. Sizden her şeyi peşin istiyor. 'Ben tüm vereceklerimi taksitle vereceğim' diyor. Kabul, bir buzdolabı bile aldığımız vakit taksit yapıyor. Biz de taksit yapalım. 'Ee çek ver senet ver' diyor veremem 'ciro edersin takasa koyarsın' kefil ver 'diyor o da olmaz kefil de asil sayılır. Söz ver söz de verirsem duyulur ne yapayım. 'Bana güven gerisini merak etme sen' Ferdi Tayfur'. Niye sana güveneyim? Sen beni yüz senedir beni kandırmışsın.' Şener Şen'le İlyas Salman'ın bir filmi var; 'Banker Bilo'. 'Yaptım, hele bir sor 'Neden yaptım?' diyor. Bundan sonra bölgesel yönetimi de isteyeceğim, anadilde eğitim de. Çatlak ses, muhalefet güvensizlik olarak algılanmamalı. Tamam demokratik mücadeleye tamam. Bundan sonra anadilde eğitim hakkını da isteyeceğim, bölgesel hakkımı da isteyeceğim. (Demokratik mücadele olacak ama önce beni başkan yap, önce anayasada tekrar 'herkes Türk olsun) diyor. Niye bunu buraya getirdi, onu da anlamamak mümkün değil, bu saatten sonra nasıl çıkacak buradan onu da bilmiyorum. Bazen diyorlar ya; bir deli kuyuya taş atmış, 40 akıllı çıkaramazmış. Bu pazarlıklara hiç girme, önce adım adım yol temizliğine başla."

        "SİLAHLI MÜCADELE ARTIK GELMEZ"

        Hükümetin hak arama hukukunun yolunu açması gerektiğini anlatan BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, "Bu yolu da açmakta gecikirsen işte orada lastik patlar. Bunun da yolu 'Ben, tekrar silahlarımı alır gelir seni vururum'. Bu değil tabii. Bir sefer silahları devde dışı kaldıktan sonra artık yol iyi de olsa kötü de olsa o legal, demokratik, siyasetin haricinde bir yol ortada kalmıyor. 'Niye çorbaya limon oluyorsunuz' demeye hakkınız yok. Bunlar konuşulacak. Amaları, fakatları konuşmayacaksak pırımızı pırtımızı toplayıp Bekir Bozdağ ve Sadullah Ergin'in yanına gidelim. Sürekli daha güzelini daha doğrusunu istemek, nasıl istemek; adam gibi istemek, sövmeden saymadan kırmadan dökmeden, doğru düzgün muhalefetini yapmak. Endişeler ne olursa olsun, yeni demokratik mücadele süreci döneminin doğru şekilde yeniden formatlanması lazım. Eski dönemin üslubuyla, argümanlarıyla hatta kadrolarıyla bu işi götürebilmesi mümkün değil. Daha ileri demokrasi talebi, yeni Bir Türkiye, yeni bir Ortadoğu, bunu becerebilirsek önümüz açılacak, beceremezsek biz de kaybedeceğiz?" şeklinde konuştu.

        "CENNET VAAT ETMEDİK"

        Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Komisyon Üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar da çözüm sürecinin cennet vaadi içermediğini, çözüm olunca birden bire cennete girilmeyeceğini söyledi. Sancar, "Bu sürecin birinci aşamasının bize vaat ettiği en önemli şey cehennemden kurtulmaktır. Cennet vaat etmiyoruz. Bu tür sorunlarda, çatışmalarda barış sosyal devrim değildir. Kan davalarını kaldıracak, eşitliği sağlayacak değildir, barış basit net; bu sorun kan dökerek değil siyasetle çözülecek demektir. Cennetin kapıları açılmayacak ama cehennemden çıkacağız" dedi.

        'BEBEK KATİLİ' DEYİP ÇIKTILAR

        Balıkesir'in Bandırma ilçesinden panele katılan bir kadın, söz alarak "Bana bir şey anlatmadınız. Buradakilerin bildiklerinin dışından bir şey anlatmadınız. Bize demediniz, 'kadınlar toprak ağalı bitecek mi, kadınlarımız ne olacak? Töre cinayetleri bitecek mi? Çocuklarınızı okutacak mısınız? Bakın burada BDP'liler dolu, hani sizin eşleriniz, kadınlarınız nerede? Bu, bu şekilde mi olacak. Mithat Sancar'a da diyorum; ben çözüm sürecine inanarak buraya geldim, amalarla başladınız. Topraklar ne olacak, boşaltılan köyler ne olacak? Arkadaşlar siz anladınız mı, ben anlamadım" dedi.

        Tepki gösteren kadına BDP Milletvekili Altan Tan da 'töre cinayetleri devam edecek' diye cevap verdi. Ardından bir kadın salondan ayrıldı. Kendisine, teröristbaşı Abdullah Öcalan için 'Sözünü ettiğin şahıs Kürt halkının lideri' diyen bir partiliye 'Çocuk katili' cevabını veren genç kadın salondan ayrıldı. Bir süre sonra genç kadının bir bayan arkadaşı da salondan ayrıldı. Protestonun ardından söz alan Altan Tan, kendisine soru soran katılımcılara da sitem etti.

        "BAZI KADIN ARKADAŞLARIMIZ FINDIK KADAR AKLIYLA ÇEKİP GİTİLER"

        Altan Tan, salonu terk eden iki kadın için, "Bazı arkadaşlar soru sorarken çok nezaketsiz sordular. Cevabını dinle, öyle çık. Tabi niye öyle yaptılar, burada olmadıkları için sormanın da anlamı yok. İnsanın içindeki de şeyleri söylememek de insanı dert sahibi ediyor, hiç dert sahibi olmaya da niyetim yok. Bazı kadın arkadaşlarımız böyle kendilerini aydınlanmanın, pozitivizmin, feminizmin ortasına koyarak da esip yağdırdı. 'Töre cinayetleri' dedi, 'ben de devam edecek' dedim" diye konuştu.

        Kürtçe bir ifade kullanan Tan'a bu kez salondaki başka bir kadın itiraz etti. Katılımcı kadın, Tan'a "Bu söylediğinize ben itiraz ediyorum, söyledikleriniz doğru değil" dedi. Tan ise, "Bunda darılacak bir şey yok. Tavır mıdır bu; gelecek posta koyacak, fındık kadar aklıyla bir şeyler söyleyecek sonra cevabını beklemeden çekecek gidecek. Saygısızlığa saygısızlıkla cevap verilir" şeklinde konuştu.

        CİHAN

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ