Başbakan Erdoğan Akil İnsanlar'la görüştü

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde gerçekleşen Akil İnsanlar Heyeti'nin final toplantısı, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde yapıldı. 7 bölgede çalışma yürüten heyet, Başbakan Erdoğan'a raporlarını sundu.

RAPORLARDA NELER VAR?

Toplantı sonrası, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, açıklama yaptı.

Çelik, Başbakan Erdoğan'a sunulan raporların içeriğiyle ilgili şunları söyledi:

"Başbakan'a sunulan raporlarda bir kere tespitler var. Problem nedir? Bunun tespitleri var. Sonra vatandaşın koyduğu teşhisler var. Neticede her bölge heyeti vatandaşın ağzından çözüm önerilerini, tedavi yöntemlerini sunuyor. Bunun yanında insanların hayalleri, umutları, korkuları var. Anayasa meselesinden dine varıncaya kadar, Alevi meselesinden Cem evi meselesine kadar tespit edilmiş sorunlar ve çözüm önerileri sunuluyor."

"7 RAPOR, TEK RAPOR HALİNE GETİRİLECEK"

Önümüzdeki dönemde 7 bölgenin raporunun tek bir rapor haline getirileceğini söyleyen Hüseyin Çelik, "Belki bir rafine rapor hazırlanacak ve bu rapor kamuoyuyla paylaşılacak" dedi.

Son derece güzel ve son derece sevecen ortamda bir toplantı gerçekleştirildiğini belirten Çelik, "Çok önemli bir çalışma yapıldı. Heyettekilere teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

SÜREÇ GİTTİ, GELDİ Mİ?

Hüseyin Çelik, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Süreç gitti, geldi" açıklaması hatırlatılınca, şunları söyledi:

"Bizim açımızdan öyle bir durum yok. Sayın Demirtaş öyle bir açıklama yapmışsa, onu kendisine sormak lazım."

TOPLANTIDAN NOTLAR

İstifa eden Murat Belge ve son toplantıya katılmacağını açıklayan Baskın Oran'ın yokluğunda toplam 61 ismin hazır olacağı toplantı saat 14:00'de başladı. Toplantıya bazı isimler yürüyerek, bazıları özel araçlarla gelirken çoğunluk tahsis edilen minibüsler ve taksilerle Dolmabahçe'ye ulaştı. Girişte az sayıda isim konuştu. Konuşanlardan biri İç Anadolu Akil İnsanlar Heyeti Başkanı Gazeteci Yazar Ahmet Taşgetiren oldu. Halkla birlikte yaptıkları toplantıların fotoğraflarının başbakanla paylaşacaklarını söyleleyen Taşgetiren, " Doğu'dan Güneydoğu'dan alınan fotoğraflarla İç Anadolu'dan Ege'den alınan fotoğraflar birbirinden farklı olabilir. En genel fotoğraf barış sürecinin sonuna kadar desteklendiğinin fotoğrafıdır. Herkesin 'kan dursun'. Bu 'çatışma süreci sona ersin', 'ülkede bir kardeşlik iklimi yaşasın' talebi var" dedi.

YENİ BİR ANAYASA TALEBİ

Toplumun her kesiminin kendini mutlu hissedeceği, mağdurların mağdurluklarının sona ereceği yeni bir anayasa talebinin bütün toplum kesimlerinin ortak talebi olduğunu söyleyen Taşgetiren, Murat Belge'nin istifasıyla ilgili bir soruya da , "Bu işte istifa kurumu sağlıklı bir tanımlama mı?. Biz tayin edilmiş insanlar değiliz, devlet memuru değiliz. Ben anlamlı bulmadım" yanıtını verdi.

GERİ DÖNÜŞ EN BÜYÜK KORKU

Habercilere açıklama yapan son isimse Marmara Akil İnsanlar Heyeti Sekreteri Levent Korkut oldu. Marmara bölgesindeki bireylerin daha fazla demokrasi ve özgürlük talep ettiklerini söyleyen Korkut toplumdaki en büyük tedirginliğin de geri dönüş korkusu olduğunu söyledi. Levent Korkut " Çözüm süreci geri döner mi ? Geri dönmemesi gerekir diye düşünenler fazla. Olumsuz bazı örneklerden dolayı geri dönme kaygısı var toplumda" diye konuştu.

Toplantıda İçişleri Bakanı Muammer Güler, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi danışmanı Yalçın Akdoğan ve Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala da yer aldı.

MİTHAT SANÇAR AKİL İNSANLAR FİNALİNİ ANLATTI

Habertürk'te Ece Üner'in sorularını yanıtlayan ve Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan Prof. Dr. Mithat Sancar, final toplantısını anlattı. Sancar şunları söyledi:

Başbakanın kısa bir konuşması oldu, uzun tartışmalar yapılmadı. Raporlarımızı hazırladık, değerlendirme bölümünde ortak olabileceğimiz kısımları koyduk. Bunun dışında her birimiz kişisel değerlendirmesini yazdı. O dosyaları hükümete sunduk.

BAŞBAKAN GEZİ TARTIŞMASINI DOĞRU BULMADI

Başbakanla konuşmalarda Gezi Parkı olaylarına atıf yapıldı. Ancak Başbakan bu konuyu toplantıda konuşmamayı tercih edeceğini söyledi. Gezi parkıyla ilgili değerlendirmenin bu toplantıda tartışmanın doğru olmayacağını söyledi. Daha çok barış sürecine ilişkin görüşler yer aldı.

Benim kişisel raporumun son bölümünde Gezi Parkı olayları var. Bu konuda birkaç yazı yazdım ve televizyonlarda da açıkladım. Ben raporumda barış süreci ile Gezi Parkı olaylarının harmanlayarak ele alınmasını önerdim. Dediğim gibi sayın Başbakan Gezi Parkı'nı enine boyuna konuşmak istemediğini açıkladı.

BİZ TOPLUMUN KATILMASINA YARDIMCI OLDUK

Sayın Başbakan çözüm süreciyle ilgili olarak yeni bir şey söylemedi. Televizyonlarda, mitinglerde dile getirdiği şeylerden farklı olarak bir şey söylemedi. Bizim çalışmalarımız sürecin bir aşamasıyla ilgiliydi. Rapor yazıldı. Bundan sonra bizim özel bir misyonumuz, görevimiz olmayacak.

Biz toplumsal çalışma kısmında yer aldık. Böylece bu meseleye, çözüm çabalarına toplumun her kesimin katılmasına yardımcı olduk. Akil İnsanlar Heyeti oluşturulmadan önce bu konuyla ilgili düşüncelerimi yazıyorduk, anlatıyorduk. Bu süreçte de farklı bir şey söylemedik. Biz bundan sonra da kişisel olarak görüşlerimizi anlatmaya devam edeceğiz tabii ki.

BARIŞIN HARCINI İKİ DİNAMİK OLUŞTURUYOR

Biz Kürt sorununun çözümünde müzakere ve diyalog yönteminin doğru olduğunu güvenlik konsepti anlayışıyla çözülmeyeceğini düşünüyoruz. Biz Türkiye'de demokrasinin standarlarının ve boyutlarının gelişmesine taraftarız. Bizim çalıştığımız Marmara Bölgesi en kozmopolit bölgeydi. Bizim raporun ana vurgusu buna yöneliktir. Kürt barışı ile toplumsal barış arasında mutlaka köprü kurulması gereklidir. Bunun harcı da demokratikleşme ve özgürlükleri geliştirmekten geçer.