'Toplu mezar değil, kemiklerimizi istiyoruz'

Diyarbakır'da 1993 yılında gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan 5 kişinin kemikleri 2004 yılında toplu mezarda bulundu. Daha sonra yeniden kaybolan kemiklerin aynı torbada karıştırılarak gömüldüğü tespit edildi. Yetkililere seslenen Dilber Bulut, "Üç kaynıma ait kemikleri ayırıp bize verin, bir mezarımız olsun." diyor.

Takvim yaprakları, Türkiye'nin karanlık cinayet ve kayıp olaylarına tanıklık ettiği günleri yani 1993 yılını gösteriyordu. 11 Ekim günü PKK'lı teröristlerle yaşanan çatışmanın ardından Diyarbakır Lice'ye bağlı Alaca köyünü ablukaya alan jandarma, bütün erkekleri köy meydanına topladı. Yaşça büyük olanlar ayrıldıktan sonra gençlerden Mustafa Bulut (22) Hasan ve Mehmet Orhan'ı gözaltına aldı.

Aynı köyde ikamet eden Fahri Bulut (35), kuzeni Mustafa Bulut'un akıbetini öğrenmek için askerî birliğin konuşlandığı Yolçatı köyüne gitti ve ondan da haber alınamadı. Bunun üzerine Fahri'nin kardeşleri Ekrem (40) ve Ramazan (38) ile amcasının oğlu Ali (28) ve Salih Bulut, gözaltındakileri sormak için aynı yere gider. Ancak yoldayken gözaltına alınırlar. Salih Bulut, götürüldüğü askeri birlikten bir saat sonra serbest bırakılırken Mustafa, Ramazan, Ekrem, Fahri ve Ali Bulut ile Hasan ve Mehmet Orhan'a bir daha ulaşılamaz.

Aileler yıllarca savcılara başvurarak yakınlarının gözaltına alındığını ve bir daha serbest bırakılmadığını belirtir ancak kimse inanmaz. Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde 2004 yılında yapılan faili meçhul kazılarda bir toplu mezar bulunur. Mezardan çıkartılan kemiklerin DNA incelemesi yapılınca Ali Bulut, Ekrem Bulut, Ramazan Bulut, Hasan Orhan ve Mehmet Orhan ile ismi belirlenemeyen 3 kişiye ait olduğu belirlenir. Aileler bunun üzerine Kulp'taki savcılara başvurarak kemiklerin kendilerine verilmesini ister; ancak bu sefer de kemiklerin kaybolduğu anlaşılır. Birkaç yıl yapılan araştırmadan sonra 5'i kimliği tespit edilen 8 kişiye ait kemiklerin Kulp ilçesi Merkez Mahalle Mezarlığı'nda aynı torba içerisinde gömüldüğü ortaya çıkar. Gözü yaşlı aileler bu sefer de kemiklerin gömüldüğü mezarın açılıp kemiklerin yeniden belirlenip kendilerine verilmesi için savcıya defalarca başvurur ancak her seferinde olumsuz cevap alır.

Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde ikamet eden Mustafa Bulut'un eşi Dilber Bulut, devletin içindeki çetelerin, karanlık güçlerin yaptığı bu insanlık dışı olayın acısının hâlâ taze olduğunu söylüyor. 20 yıldır eşinin yolunu gözlediğini anlatan Bulut, "Üç kaynıma ait kemikler bulundu. Eşimin ne kemikleri bulundu ne de ondan bir haber var. Yüreğimiz yanıyor, bizi kimse anlamıyor. Kemiklerimizi versinler bir mezarımız olsun." diyor.

Kesinlikle 'toplu mezarımız olsun' şeklinde bir şeyi kabul etmediklerini anlatan Bulut, "Herkesin bir mezarı olur, herkes kendi mezarının başında bir Fatiha okur. Devlet bunu yapacak güçtedir. Toplu mezarı açıp yeniden DNA incelemesi yapacak ve kemiklerimizi bize teslim edecek. Devletten bunu bekliyoruz." diye konuşuyor.

DHA