Meclis'te sözlü taciz iddiası

AK Parti İstanbul Milletvekili Muhammed Çetin, başörtülü bir kadına laf attığını belirttiği kişiye müdahale etti. Çetin, tartışmayı çeken bir kameramanın cep telefonunu alarak, TBMM Koruma Dairesi Başkanlığı'na götürdü.

Olaya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Çetin, Basın Kapısı olarak bilinen 4 numaralı kapının bulunduğu yerdeki merdivenlerden binaya girdiği sırada, başörtülü bir kızın da Dikmen Kapı'ya doğru gittiğini söyledi.

Orada bulunan şahıslardan birinin yüksek sesle "Beni camiye çağırma bu akşam, gelemem çünkü camide içemiyoruz, sevişemiyoruz" dediğini belirten Çetin, şu ifadeleri kullandı:

"Kızcağız bunun üzerine korkup çekildi. Ben karışıyım mı karışmıyım mı, diye düşünürken, kızcağız da yolunu değiştirdi. Bunun üzerine laf atana 'sen ne diyorsun' dedim. 'Ben bir şey demedim' dedi. Bunun üzerine ben de 'Bunu bayan yanından geçerken, kendini üstün görüp, erkek görüp söyledin de ben erkek olunca mı söylemiyorsun? Ben de ne dediğini duydum' dedim. Başörtülü bayan rozetten tanıdı galiba, 'vekilim söyledi' dedi. Bunun üzerine laf atana 'gel buraya terbiyesizlik yapma özür dile' dedim. Vekil olduğumu anlayınca 'özür dilerim, pişmanım' dedi. 'Bana değil bayandan dile' dedim. Çünkü kadın korktu. Görüntülerde de var. Kızcağız korkudan merdivenin oraya sığındı.

Bu arada kızcağız, 'sayın vekilim çekiyorlar. Ben görüntüde olmak istemiyorum' dedi. Ben de döndüm. Ani bir hareketle çekemezsin diyerek elinden cep telefonunu aldım. Bu arada bir diğeri daha geldi. Basın mensubu olduğunu söyledi. Kimlik kartını göstermesini istedim. Başta göstermek istemedi, sonra gösterdi. Bunun üzerine sen çekmiyordun, o çekiyordu, o göstersin dedim. O da gösterince, hep beraber Meclis'in içine girdik. Cep telefonunu emniyete götüreceğimi söyledim."

Çetin, laf attığını belirttiği kişinin üzerinde ziyaretçi kartı ya da personel kimliği bulunmadığını da dile getirerek, "Hanımını ziyarete gelmiş. Hanımı bir vekile danışmanlık veya sekreterlik yapıyormuş" dedi.

Laf atıldığı iddia edilen Vural Kavuncu'nun asistanı Çiğdem Demirkol da olaya ilişkin gazetecilerin sorusu üzerine şunları söyledi:

"Ben iki kişinin önünden geçtim, ikisi de muhalefet kulisine doğru iniyordu, ben önlerinden geçerken arkadaki yaşlı olan bey, öndekine 'beni nereye götürüyorsun. Beni camiye mi götürüyorsun, beni camiye götürme, orada içki içiyorlarmış' dedi. Sayın vekil kulise doğru iniyordu, arkama döndüğümde sayın vekilin de baktığını gördüm. Sayın vekil 'bu bir taciz değil mi, ne yapmaya çalışıyorsunuz' dedi. Ben kamerayı kırdığını görmedim, ama sayın vekilden izinsiz bir şekilde, çekim yapıldı. Arkadan çekim yapıldığını ben gördüm. Asla darp olmadı."

Kendisine laf atan kişinin daha sonra olay yerinden hızla uzaklaştığını belirten Demirkol, "Ben şahısların ifadelerini taciz olarak algıladım" dedi.

Bu arada, olay, TBMM İdare Amiri Salim Uslu'ya intikal ettirildi. Uslu, TBMM güvenlik kameralarından görüntüleri, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın da bulunduğu bir grup milletvekiliyle izledi.

Görüntülerde kameramana darp olmadığı ancak telefonu elinden zorla aldığı görüldü. Cep telefonu alınan kameraman, görüntülerin bir bölümünün silindiğini iddia etti. Basın mensupları, TBMM'ye şikayet başvurusunda da bulundu.