Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa ‘Olimpiyatlardan ders çıkardık, İzmir’in 2020 Expo için şansı var’

        KÜBRA PAR- HT GAZETE PAZARTESİ RÖPORTAJLARI

        kubrapar@haberturk.com

        Fotoğraflar: Mehmet İNMEZ

        İZMİR 2020 yılında yapılacak EXPO'ya bir kez daha aday. 27 Kasım'da yapılacak seçimler öncesinde Vali Mustafa Toprak ile buluştuk, hem İzmir'in şansını hem de organizasyonun şehre kazandıracaklarını konuştuk.

        Mustafa Toprak, Diyarbakır Valiliği'nin ardından Gezi olaylarının çıktığı hafta İzmir'e atanmıştı. Her iki şehirdeki görev sürecinde tartışma yaratan olaylar meydana gelmişti. EXPO heyecanı içinde farklı konulara girmek isteyen Toprak, sorularımı bürokrat refleksleri içinde cevapladı.

        Diyarbakır'dan sonra İzmir nasıl geldi?

        İzmir çok farklı. Bilinç düzeyi yüksek, geleni cezbeden bir şehir. Başlar başlamaz kendimi EXPO hedefi içinde buldum.

        EXPO'nun gerçekten İzmir'e geleceğine inanıyor musunuz?

        Evet, kazanacağımıza inanıyorum.

        Gerçekçi olarak bakarsak?

        Bu bir seçim. Kendine göre zorlukları var, garantisi yok.

        Rakiplerimiz kim?

        Dubai (Birleşik Arap Emirlikleri), Sao Paulo (Brezilya) ve Yekaterinburg (Rusya).

        Kimin şansı daha yüksek?

        Bence Türkiye'nin şansı yüksek. (Gülüyor)

        Olimpiyatların alınamaması karamsarlık yarattı mı?

        Aksine, oradan dersler çıkardık. Olimpiyatlar gösterdi ki, bir takım gruplaşmalar, yakınlaşmalar sonuca etki edebiliyor. Elenen ülkelerin oyları da çok önem arz ediyor. İspanya elendikten sonra önceki turda ona oy verenlerin bize oy vermesini sağlayabilseydik sonuç farklı olurdu.

        Yani lobi yapmak gerekiyor.

        Evet, ciddi manada lobi faaliyetlerimiz var. Oylamayı etkileyen dört etken var: Ülkelerin politik ve siyasi duruşları, ekonomik birliktelikler, uluslararası ilişkiler ve delegelerin etkisi. Bu dört unsur sandıktan çıkacak sonucu belirliyor. 350'ye yakın delege var.

        Delegeleri ikna etmek için ne yaptınız?

        Her ülke aday şehrin neden kendileri olması gerektiğini anlatıyor. 7-8 Ekim 2013 tarihinde bir sempozyum düzenledik ve 3 günlük programda 114 delege İzmir'e geldi, İzmir'i İzmir'de hissetti. Çok olumlu geri dönüşler aldık. Ama şüphesiz bunları duymak yeterli değil. Paris büromuzu güçlendirdik. Dışişleri Bakanlığımız, büyükelçilerimiz ve iş dünyası oradaki çalışmalarını devam ettiriyor. 2011 yılı mayıs ayının başında EXPO'ya adaylığımızı açıkladığımız tarihten bu yana tüm üye ülkeler nezdinde değişik seviyelerde görüşmeler yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız da ziyaretleri sırasında EXPO konusunu gündeme getirdiler.

        Önemli olan karar mekanizmasının talimatının delegeye gitmesini sağlamak, delegenin de o aldığı görüş doğrultusunda oy kullanmasını temin etmek. Bunun için çalışıyoruz.

        'EXPO'da ülkeler kendi menfaatini hesaplıyor'

        Türkiye'nin komşu ülkelerle yaşadığı sıkıntılar EXPO'ya negatif oy olarak döner mi?

        Güncel olayların elbette etkisi vardır ama önemli olan ikna gücünüz. Türkiye'nin gücünü konumunu dünya nasıl hissediyor ona bakmak lazım. Yurt dışında Türkiye'nin yükselen bir değeri var. Yatırımcılar ekonomik gelişmelerden memnun. Birkaç istisnai ülke dışında, Türkiye'yle işbirliği yapmak, Türkiye'ye yatırım yapmak isteyenlerin sayısı fazla.

        Kesin oy çıkmaz dediğiniz ülkeler var mı?

        Hayır, kesinlikle yok çünkü ülkeler yapılacak organizasyonda kendi menfaatlerinin hesabını yapıyor.

        Yani eğer ekonomik menfaatleri siyasi menfaatlerinin önüne geçiyorsa destekleyebilirler mi?

        Evet, öyle. Ayıca menfaatleri olmasa ve bazı kırgınlıklar olsa dahi kişisel bazdaki olumlu ilişkiler en beklenmeyen ülkeden bile olumlu oy çıkmasına neden olabilir çünkü gizli oylama yapılıyor.

        'Gezi'yle ilgili güvenlik sorunu olmadığını ülkelere anlatıyoruz'

        "Ülkelerin iç siyasi durumları da etkiliyor" dediniz. Gezi olayları oyları ne kadar etkiler?

        Gezi olaylarında ortaya çıkan görüntüler endişeye yol açabilir ama bir güvenlik sorunu olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. İzmir'in sessiz, sakin, bilinç düzeyi yüksek, herkesin imrendiği bir şehir olduğunu söylüyoruz.

        EXPO'nun düzenleneceği alanla ilgili itirazlar var. Tarım arazilerinin zarar göreceği söyleniyor.

        EXPO'nun 690 hektarlık bir düzenlenme alanı var. 2011'de gerekli imar planı çıktı. Orada tarım arazisi yok. Ağaçlandırılmış bir alan ve boş bir alan var. Boş alanda geçici seracılık faaliyetleri yapılıyor. EXPO'lar 6 ay süreyle geçici sergiler oldukları için pavyonlar da geçici olacak ve toprağa zarar vermeyen malzemelerden yapılacak. Bir de bu tip itirazlar hep olur. Paris'te Eyfel Kulesi yapılırken, "Bu demir yığınını niye buraya diktiniz?" diye itiraz edilmiş. Oysa o demir yığını 35 milyon turist getiren altın yumurtlayan tavuktur. Tartışmaları yapıcıysa, olumlu karşılamak lazım.

        'Projede Zaha Hadid imzası var'

        Projede Zaha Hadid imzasının olacağı doğru mu?

        Evet, EXPO'nun tüm ön planları Zaha Hadid tarafından çizildi.

        Kalıcı bir eser bırakacak mı yoksa sadece fuar alanını mı düzenleyecek?

        İnciraltı'ndaki 690 hektarlık alanda kalıcı SPA merkezlerinin, kaplıcaların, hastanelerin olacağı bir sağlık kenti inşa edilecek. Zaha Hadid'in imzasını taşıyan 276 hektarlık bölümse EXPO alanı olarak kullanılacak ve EXPO sonrasında Avrupa'nın en büyük kalıcı şehir içi parklarından birine dönüştürülecek.

        Sizden önce EXPO ile ilgilenen tüm ekip değişmiş. Deneyim kaybı yaşanmadı mı?

        Hayır, yaşanmadı. Kişiler değişebilir. Geçmişteki ekip daha iyiydiyse 2008'deki EXPO'yu niye kazanamadık?

        Organizasyonun Türkiye'ye maliyeti ne olacak?

        2020 yılına kadar yaklaşık 50 milyar dolarlık yatırım öngörülüyor. 2030 yılında bitecek bazı yatırımlar da var. Yapılacak yeni hava limanıyla 5 milyon olan yolcu kapasitesi 25 milyona çıkarılacak. İstanbul-İzmir arasını 3.5 saate indirecek otoyol projesinin kamulaştırma bedeli 15 milyar TL. Konak'ta yapılan bir tünel 2015'e yetişecek. Çandarlı Limanı, Ankara üzerinden hızlı tren gibi başka dev projeler de bu süreçte hızlanacak.

        EXPO'nun İzmir halkının hayatını zorlaştıracak tarafları yok mu?

        Hayır, aksine kolaylaştıracak çünkü İzmir'in kalkınmaya ve harekete ihtiyacı var. Turist sayısının 35 milyona çıkacak olması İzmir'in milli hasılasını arttıracak ve işsizlik oranı düşecek. İzmir'de 9 üniversite var. Nüfusun yüzde 30'u gençlerden oluşuyor. Onlara iş bulmak zorundayız.

        'Valiyle ilgili açıklama yapmam yanlış olur'

        İzmir'in genç nüfusundan söz açılmışken, 'kızlı erkekli' öğrenci evleri meselesine yaklaşımınız nedir? Adana Valisi'nin açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

        O konuda fikir beyan etmem yanlış olur. Anayasa'da gençliğin korunması ve altyapı sıkıntılarının giderilmesi konusunda bazı hükümler var. Benim sorumluluk alanım gençlerin iş ve yaşam koşullarını geliştirecek adımları atmaktır. Yurt sayısını artırmak için gerekli adımları atıyoruz.

        İzmir Belediye Başkanı'yla sürtüşme yaşadığınız doğru mu?

        Yok. Biraz önce bir ajansın açılış törenine birlikte gittik. (Gülüyor)

        'Top sakallı memuru uyardım'

        Diyarbakır Valisi olduğunuz dönemde top sakalı yüzünden bir memura çattığınız doğru mu?

        Devlet memurları kanununda ne tarif edilmişse ona bakılmıştır. Bahsi geçen şahıs bir toplantıya uygun olmayan şekilde gelmişti. Çalışmaları takdire şayan olsa da ikaz edilmesi gerekiyordu.

        Diyarbakır'da 19 yaşındaki Şahin Öner'in ezilerek değil, elinde bombayla öldüğüne dair bir açıklama yaptınız. Otopsi raporunda ezilerek öldüğü ortaya çıktı.

        Çok doğru, Allah'tan rahmet diliyorum. Patlama gibi olağanüstü durumlarda basın acil açıklama bekliyor. O anda da bana gelen bilgileri aktardım.

        Şahin Öner yaralı halde hastane yerine karakola götürülmüş. Bununla ilgili bir soruşturma başlatıldı mı?

        Hayır. Karanlık bir noktada çatışma olduğuna dair ihbar gelmiş. Vatandaş eylem yapıyormuş ama elde molotof olursa, el yapımı patlayıcı olursa bunu doğal karşılayamayız.

        'Önemli olan yanlışa, 'yanlış' deyip ilgili otoriteye bildirmektir'

        Gezi olayları sırasında İzmir'de bir polis memurunun genç bir kızın saçını çekmesi ve eli sopalı sivil polis görüntüleri hafızalardan silinmedi...

        Olaylar bana iletildikten hemen sonra İçişleri Bakanlığı'ndan müfettiş çağırdım, inceleme başlatıldı. Önemli olan yanlışa yanlış diyerek ilgili otoritelerin bilgisine sunmaktır. Sebebi ne olursa olsun üzüntü verici olaylardı.

        Eli sopalı sivil polislerle ilgili süreç nasıl işliyor?

        Müfettişlerin soruşturması devam ediyor. Konu artık Cumhuriyet Savcılığı'nın görev alanı içinde.

        Vicdanınız rahat mı?

        Binaların yakılması, işyerlerinin, kamuya açık alanların, otobüs duraklarının anarşi kültürü içerisinde talan edilmesi üzüntü verici. Önleme noktasında elimden geleni yaptım.

        İzmir halkının soğukkanlılığı, yakmaya yıkmaya giden noktada karşı duruşunu sergilemesi takdire şayandır.

        'Mülteci kampı kurulmayacak'

        Suriyeli mültecilerin bir kısmı İzmir'de barınıyor. Bir mülteci kampı kurulması söz konusu mu?

        Hayır. İzmir'de mülteciler için kamp kurulması söz konusu değil.

        Çadırlar kurulmuş galiba?

        Hayır, gayri insani şartlarda kalmalarına müsaade edemeyiz. Kampların kurulduğu şehirler bellidir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ