Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Başbakan, Sarıgül belgelerini açıkladı

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen, İstanbul belediye başkan adayları tanıtım töreninde konuştu. Erdoğan, geçtiğimiz günlerde açıklayacağını duyurduğu CHP'nin İstanbul adayı Mustafa Sarıgül ile ilgili belgeleri açıkladı. CHP'nin Şişli Belediyesi'ndeki yolsuzluk iddialarını araştırmak üzere kurduğu komisyonun raporunu açıklayan Başbakan Erdoğan, Sarıgül'ün inşaat mafyasıyla işbirliği yaptığının, kaçak inşaat yapımına göz yumduğunun raporda yazıldığını söyledi. Sarıgül'ün bu rapor doğrultusunda CHP'den ihraç edildiğini kaydeden Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na, "İhraç ettiğiniz kişiyi neden aday yaptınız, bir yerlerden talimat mı aldınız?" diye sordu. TMSF tarafından Sarıgül'ün mal varlığına el konulmasını da değerlendiren Erdoğan, Adana'da durdurulan TIR'lar ve "paralel yapı" ile ilgili de çarpıcı açıklamalar yaptı.

        İşte Erdoğan'ın konuşması:

        İstanbul çok farklı bir bahara hazırlanıyor. Bizim için her başlangıç yeni bir başlangıçtır. Biz asırlardır devam eden bir yürüyüşü miras aldık.

        İstanbul sadece bir şehir değildir. İstanbul, felsefesi olan bir şehirdir. İstanbul, medeniyetler inşa edecek bir şehirdir. Hiç kuşkunuz olmasın İstanbul, gönüllerin başkentidir. İstanbul'a hizmet etmek için İstanbul'u anlamak gerekir. Fetih ve Fatih'i anlamayanlar İstanbul'a hizmet edemezler. Bir gönüle girmenin ne anlama geldiğini bilmeyenler İstanbul'a hizmetkar olamazlar. İstanbul'un türbelerini, camilerini, surların anlattığı asırlık öyküleri bilmeyenler İstanbul'a hizmetkar olma şerefine nail olamazlar.

        "İSTANBUL DİK DURAN BİR ŞEHİRDİR"

        İstanbul'da sadece batıya bakanlar yanılır. Sadece doğuya bakanlar yanılır. Dün ile yarın arasında tercih yapanlar, İstanbul'da yalnızca bir kesime hitap edenler yalnız kalır. İstanbul kucaklayan şehirdir. İstanbul tüm sahiplerine eşit mesafede duran bir şehirdir. İstanbul buraya gelenlerin değiştirdiği değil, buraya gelenlerin değiştiği bir şehirdir. İstanbul bir melez şehir, bir yapay şehir değildir. İstanbul medeniyetlerin bir potada eridiği değil, medeniyet inşa eden bir şehirdir. yani İstanbul omurgalıdır. İstanbul dik duran bir şehirdir.

        "İSTANBUL'U TERTEMİZ HALE GETİRDİK"

        İstanbul'u zaman zaman anlamayan başkanlar da oldu. İstanbul'un o dönemde nasıl zulme uğradığını sizler de yaşadınız. Hatırlayın o günleri, İstanbul susuzdu. hava kirliliğinden geçilmiyordu. İSKİ yolsuzlukları ile de CHP zihniyeti ile baş başaydı. Biz geldik, İstanbul'a temizlik geldi. İstanbul hava kirliliğinden temizlendi. İstanbul yeşillendi. Çöp dağlarından İstanbul'u tertemiz hale getirdik.

        Susuz İstanbul suya kavuştu. Bir taraftan denizin altından, dağları delerek İstanbuL'a suyu getirdik. Birileri bulutlara yamur bombaları atarak su getirecekti. Yalova'dan tankerlerle su taşıyacaktı, olmadı. Çünkü CHP zihniyetinin olduğu yer kuraktır, kirlidir.

        CHP zihniyetinden devraldıktan sonra tüm İstanbullular bir daha bizden başkasına İstanbul'u teslim etmedi. Çünkü onlara güvenmiyordu. Hele hele yerel yönetimle merkezi yönetim bütünleştikten sonra eserleri yaşıyorsunuz.

        "KAPICI OTOMOBİL ALACAK DURUMA GELDİ"

        Raylı sistem ağıyla güçlenen bir İstanbul. Artık bu duraklarda on binlerce İstanbullu toplu taşımacılık kültürünü yaşamaya başladı. Fakat burada sıkıntılar yaşıyoruz bunu inkar etmemiz mümkün değil. Bu biraz da lüksün artmasından kaynaklanıyor. Artık bir kapıcı otomobil alabilecek duruma geldi.

        Şimdi ulaşıma çok daha farklı bir adım atıyoruz. İki katlı tüp geçitle otomobil geçisini sağlayacağız. 2015'te onu da açacağız. Bir diğer adım kuzeyde Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne başladık kuleler şu anda 170 metreye yükselmiş durumda. 2015'te açacağız. Böylece ağır vasıtalar şehir merkezine giremeyecek. otomobiller de oradan gidebilirler. 4 gidiş 4 geliş. Ortasından bir de raylı sistem getiriyoruz.

        Bütün bunları yaparken burada bir kararlılık var. Memuruna, işçisine maaşını veremeyen iktidarlar vardı. Bu yatırımları yapabiliyoruz. Üçüncü köprü de devletin kasasından çıkmadan bunu yapabiliyoruz. Bedeli 2.5 milyar dolar. Önümüzdeki yıl açıyoruz.

        Üçüncü havalimanını yapıyoruz. Artık yetmiyor. İhtiyacımızı karşılamıyor. Artık havada yarım saat, 45 dakika uçaklar inemiyor. Sonunda dedik ki biz çok daha büyük bir havalimanını yapalım. Yüz milyon yolcu kapasiteli bir havalimanı yapalım dedik. 42 milyar dolar maliyeti. Yine biz cebimizde para vermiyoruz. Tamamıyla yüklenici firmalar tarafından çıkıyor.

        "BUNLARIN DERDİ BAŞKA"

        Bu anlayış, bunlarda olmadı. Çünkü bunların kafa yapısında ülkeye hizmet yok. Bunların derdi başka. Bunlar sadece çamur atarlar. İstanbul'u bir dünya başkenti yapacaksan bu eserlere ihtiyaç var. Önümüzde bir kanal İstanbul var. Bunları rahatsız ediyor. Karadeniz'i Marmara'ya bağlıyoruz. Olmaz diyorlar. Siz olmaz diyeceksiniz biz olduğunu ispat edeceğiz.

        İstanbul-Ankara arasına yüksek hızlı treni yaptık. Bir iki ay içinde çalışır hale gelecek. İstanbul-İzmir otoyolu yapılıyor. 15 Mart gibi İzmit geçisinde muhteşem bir asma köprü yapılıyor. Dünyadaki ilkler arasında. Şu anda çalışmalar bitmek üzere.

        Biz bunların akıllarının almadığı şeyleri gerçekleştiriyoruz. Çünkü biz bu ülkeye sevdalıyız. İstanbul, dünya şehirlerinin timsali bir şehir. Bunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadık. Dünya başkentlerinin İstanbul'dan ilham aldıklarını unutmayacağız. İstanbul'da yaşamak bir insan için büyük talihtir.

        "11 YILIN EN ÖNEMLİ SEÇİMİ"

        30 Mart, İstanbul'un dünyaya bir kez daha demokrasiyi, dayanışmayı haykıracağı bir tarihtir. Türkiye'nin tarihi ile ecdadı ile büyüklüğünü göstereceği bir tarihtir. 11 yılın en önemli seçimine giriyoruz. Bir anlık ihmale bile tahammülümüz yok. İki ay boyunca bütün İstanbul'u kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Dikkat edin, bizim seçim stratejimiz her zaman gönülden gönüle irtibat kurmak üzere inşa edilmiştir.

        "KADIKÖY'DE O SLOGANI YAZDILAR"

        Bizde proje var. Bizim eserlerimiz var. Muhalefetin anlatacak hiçbir eseri yok. Projelerimiz bu seçimlerde de bizim avantajımız olacak. Kaf dağının ardındakileri vaad edenlerden olmayacağız. Vizyonsuz söyleme başvuranlardan olmayacağız. Bizi eserlerimiz anlatıyor. İstanbul'u İstanbul'un dostları kadar, İstanbul'un hasımları da çok yakından izliyor. Bütün devlet başkanları hükümet başkanları '10 yıl önce İstanbul'a geldim bambaşkaydı. Farklı bir İstanbul gördüm' diyorlar. İşte İstanbul böyle bir şehir. İstanbul ve Türkiye'nin değiştiğini görenler bunu durdurmak için gayret gösteriyorlar. Gezi olayları sırasında Kadıköy'de eylem yapanlar bir slogan yazdılar, 'Zulüm 1453'te başladı' Kardeşlerim CHP zihniyeti budur. Ecdadını zulmeden olarak görenlerin bu şehre vereceği hiçbir şey yoktur.

        "GEZİ VE 17 ARALIK'IN AKTÖRLERİ FARKLI, PATRON AYNI"

        Bunlar aydınlığa yabancıdır. Aydınlığı egemen kılacak biziz. Ben bu haince slogan üzerinde durmayacağım. Şunu bilin ki Gezi olaylarında da 17 Aralık'ta da bir şeylerin hesapları görülmek istendi. Benim ülkemin masum gençleri, benim ülkemin memurlarını kullanmak istediler. Çok çirkin biçimde kullanıldı. Gezi olaylarında Taksim Platformu enerji ihalelerine, üçüncü havalimanına, üçüncü köprüye karşı çıkmışlardı. Bunlar birinci köprüye de karşı çıkmışlardır. Sonra utanmadan bu köprülerden geçtiler. 17 Aralık'ta da bu projelerin yüklenici firmaları hedef alındı. Aktörler farklı olabilir, maşalar farklı olabilir. Patronlar aynı. Bunları yönlendiren, bunlara emir veren aynı. İşte kadim bir zihniyet tarihi bir hesabı görmek için Türkiye içindeki masum insanları ya da hainleri kullanarak kutlu yürüyüşü durdurmak istiyorlar. Uluslararası odaklar var dediğimizde birileri buna inanmak istemiyordu. Gezi'de, 17 Aralık'ta neden milli kurumlarımız, küresel projelerimiz hedef alındı?

        Bu kadar milli değere saldıranlar asla milli değildir. Halk Bankası'nın ederi biz göreve geldiğimizde 500 milyon dolardı. 2013 Mayıs'ta 25 milyar TL oldu. Aradaki fark nereden nereye çıktı. 17 Aralık sonrası değer 16 milyara düştü. Bunun sorumlusu bu kampanyayı başlatanlar. Çünkü onlar milli bankamızın yükselmesinden rahatsızlar. Halk Bank yine eski gücüne ulaşacak.

        "MİT'ÇİLER İÇİN 200 KİŞİYLE GELDİLER, YERE YATIRDILAR"

        Bir ülkenin en önemli kuruluşu istihbarat örgütüdür. İstihbarat örgütü olmayan bir devlet olmaz. Bizim teşkilatımızı tehdit eden zihniyet CHP. Paralel devlet, yargısıyla ve bunun yanında güvenlik gücünün bir kısmıyla bağlantı kurmaya çalışıyor. MİT'in araçlarına el koymak istediler. Reyhanlı'da güvenlik güçlerimiz bu tavra karşı koydu. Bir savcının benim iznim olmadan bu tür bir müdahale yetkisi yoktur. İzin almadan böyle bir operasyona girince güvenlik güçlerimiz baktırmadılar. İkincide jandarmadaki ayaklarıyla bu işi yürütmeye kalktılar. 200 kişiyle gittiler. MİT elemenlarını yere yatırdılar, ellerini kelepçelediler. Bütün hazırlıklarıyla geldiler. Çünkü o sandıklarda ne var ne yok onu göreceklerdi. CHP'nin genel müdürü çıktı 'MİT silah kaçakçılığı yapıyor' dedi. Şu anda MİT, Başbakanlık bu genel müdürle ilgili olarak tüm yasal yolları harekete geçirececeğiz. Bu vatana ihanetten başka bir şekilde ifade edilemez. MİT'i böyle takdim etmek senin haddine mi? Sen önce siyaseti öğren. Sen hala SGK'daki yolsuzluklarına yola devam ediyorsun. Rahşan affıyla kurtuldun, kasetle genel başkan oldun. Millet bu saldırının rüşvet ve yolsuzluk operasyonu olduğunu görmüştür.

        17 Aralık'tan bugüne kadar sürekli malum ittifak operasyonları dile getiriyor. Başta TÜSİAD, uluslararası medya kuruluşları bunu yapıyor. Paralel yapıdan bahsettiklerini göremezsiniz. Bu arada ananası da görmüyorlar. Gazetelerinde benim eşime ananas ikram ettiğimi görüntülüyorlar. Ben öyle bir görüntü eğer verdiysem bu doğal ananastır. Ama sizin ananasınız ihaledir. Aradaki fark bu. Rafinerinini paslaşmasıdır bunlar.

        "AÇIKLAMAZSANIZ NAMERTSİNİZ"

        Elinizde ne varsa açıklayın açıklamıyorsanız namertsiniz. Tayyip Erdoğan ile ilgili de elinizde varsa açıklayın. Abdestimden şüphem yok. Artık bu oyunu görmeniz lazım. Artık tavır zamanı gelmiştir. Kula kulluk yok. Sadece Allah'a kulluk var. Böyle uydurma, safsata... Biz de yanılmışız. Sevgililer sevgilisi peygamberimizi olimpiyatlarda anlatacak kadar izledik. Bu oyunu samimi kardeşlerim bozacak. Sadece Allah'a kul oluruz. Asla bugüne kadar bu yolda kula kul olmadık.

        Biz kavga için gelmedik. Bu hareketimizin temelinde her türlü hırsızlık kötüdür. Her türlü yolsuzluk kötüdür. En büyük yolsuzluk milli irade yolsuzluğudur. Milli iradeyi çalan, asıl hırsızdır. Asıl yolsuzdur. Gidin darbe dönemlerine bakın, en büyük yolsuzluklar bu dönemde yapılmıştır. Başta CHP olmak üzere darbe destekçisi partiler çalmayı politika haline getirmiştir.

        SARIGÜL İLE İLGİLİ İDDİALAR

        Malum örgüt ve yol arkadaşları yolsuzluk iddiaları üzerinde bize saldırıyorlar. İstanbul adayınızın dosyasını açıklayın, yoksa ben açıklayacağım dedim. Ben CHP genel müdürü gibi sahte belgelerle konuşmuyorum. Elimde CHP'nin Şişli Belediyesi'ne ait araştırma komisyonunun raporu var. Altında da kendi elemanlarının imzası var. Bu çalışma neticesinde 57 sayfalık raporda CHP adayıyla ilgili iddialar tüm belgeleriyle ortaya konuyor.

        İkincisi yapı ruhsatı. Üzerinde çok sayıda yolsuzluk ve usülsüz oynama yapılmıştır. Yüzlerce milyon lira usülsüzlük yapılmış. Bu belgeler orijinal. Ben belediyecilikten geliyorum. Bunların hangi fırıldağı çevirdiğini çok iyi biliyorum. Aldıkları parayı da borç olarak aldığını söylüyorlar.

        Kaçak inşaat yapımına sürekli olarak göz yummuş. Bunların hepsi bu dosyada var. İnşaat mafyasıyla işbirliği yapmışlar. Yıllar önce İSKİ belediyesinde yapılan yolsuzluk partimize yönelik en büyük eleştiri olmuştur. Ben demiyorum, bu raporda imza atanlar diyor. Bu olayların yani Şişli Belediyesi'ndeki yolsuzluk olaylarının faturası ağır olacaktır diyor bu komisyon raporunda.

        Bu komisyonun raporunun ardından Şişli Belediye Başkanı CHP'den ihraç ediliyor. CHP'nin genel müdürü de adayının dosyasıyla poz veriyordu. Kılıçdaroğlu'nun yolsuzluk dosyası diyor. ben demiyorum, Kılıçdaroğlu'nun kendisi diyor. Ne oldu da adayın yapıyorsun. Hani sen temizdin? İhraç ettiğiniz bu kişiyi neden şimdi aday gösteriyorsun.

        TMSF için bu komplo diyor. Geç onu. Şişli Belediye Başkanı ve arkadaşları Bank Ekspress'ten kredi alıyorlar. Usulsüzlük diz boyu. TMSF'ye şu geçtiğimiz Kasım ayında bankanın eski sahibi bir belge ulaştırıyor. İki aylık bir olay. Gelen bu yeni belge ile birlikte TMSF de el koyuyor. Bu yeni belgeyi veren biz değiliz. El koyma o yeni belgeden sonra gerçekleşiyor. O belgenin neden şimdi geldiğini de taraflar açıklasın. Rakibimizle illegal yollardan değil hukuk yoluyla mücadelemizi yapıyorlar. Bize yolsuzluk iftirası atanlar hırsız görmek istiyorlarsa aynaya baksınlar.

        EŞİ İLE İLGİLİ İDDİALARA YANIT

        Ben eşimin bu kadar zengin olduğunu bilmiyordum. Yani nerede bir açılış yapsak oranın sahibi yapmışlar. Varsa elinizde bir belge onu açıklayın. Artık bunları hiç kimse yutmuyor.

        "KILIÇDAROĞLU TALİMAT ALDIYSA BİLELİM"

        Yolsuzluk nedeniyle CHP'den atılan birini neden aday yaptığını CHP'nin genel müdürü açıklamalı. Bir yerden talimat aldıysa bunu bilmek isteriz. Ben İstanbullu kardeşimin böyle biriyle yürümek istemediğini de biliyorum. 30 Mart'ta bütün sandıklarda AK Parti'nin ampulüyle aydınlanarak bu yolda yürüyeceğiz.

        "OĞLUM BİLAL'İN HARAMDA GÖZÜ YOKTUR"

        Oğlum Bilal'e yakışıtırılmak istenen, damadıma yakıştırılmak istenen iftira bir yaftadır. Asla haramda elleri gözleri yoktur. Benim evlatlarımın hepsinin vakıf noktasında hizmetleri vardır. Bundan rahatsızlıkları olan varsa kendilerine yasaları önlerine koyarız.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ