Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa "Ateş düştüğü yeri yakıyor",Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı

        Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Kartal Belediye Başkan adayı Temurhan Yıldız ile Kartal'daki Bilecikliler Derneği'ni ziyareti sırasında hem konuşma yaptı, hemde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı

        "ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKIYOR"

        Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Gezi olayları sırasında başından yaralanan Berkin Elvan isimli genç bu sabah hayatını kaybetti. Bununla ilgili bir değerlendirme yapar mısınız?" şeklindeki soruya şöyle cevap verdi:

        "Allah rahmet eylesin. Tabii çok üzüldük. Yani böyle vatandaşımızın bundan hayatını kaybetmesi, bir gencin, hepimizi üzer, bütün herkesi üzer. İnşallah bu tür hadiseler bir daha olmaz diye düşünüyoruz. Bunlar gerçekten bütün milletimizi üzüyor. Ben ölene rahmet niyaz ediyorum, ayrıca herkese, bilhassa ailesine en kalbi duygularla başsağlığı diliyorum. Çünkü hakikaten bir yakının ölmesi zordur. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Allah rahmet eylesin."

        "KAMU VİCDANI UZUN SÜREN TUTUKLULUKTAN ÇOK RAHATSIZDI"

        Bir gazetecinin, "Tahliyeler gündemde. Neler söyleyeceksiniz" şeklindeki sorusuna da Eroğlu, bu tahliyelerin bu şekilde olmasını sağlayanın hükümetleri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

        "Bütün herkes, kamu vicdanı uzun süren tutukluluktan çok rahatsızdı. Başbakanımız da rahatsızdı, hükümetimizin bütün üyeleri de. Yargılamanın kısa sürmesi lazım. Geciken adalet, adalet değildir. Bu yüzden 10 senelik tutukluluk süresini, hükümetimizin teklifiyle yüce Meclis, 5 seneye indirdi. Bu doğru bir şeydir. Bakıyorsunuz mesela, yıllarca bir karar verilemiyor, mahkeme safhası devam ediyor. Yani biz de mahkemelerde her türlü altyapıyı hazırladık. Bahane yok. Bilgisayar sistemleri, teknolojiler bütün mahkemeler, adliye binaları bodrum katlarındaydı. Türkiye'nin her yerine adliye sarayları yaptık. Altyapı tamam. Hakimlere her türlü imkanı verdik. Hakimlerin maaşlarını artırdık. Yani bizim özetle, mahkemeler bağımsız çalışıyor, tarafsız olması lazım. Bunu destekliyoruz ama geciken adalet, adaletsizliktir. Bu adaletin kısa sürede tecelli etmesi lazım. Hükümetimiz de bunu yaptı. Suçlu veya suçsuz biz bilemeyiz, onu takdir edecek konumda da değiliz. Çünkü bunu mahkemeler tayin edecektir. Fakat en azından kalkıp da 10 yıl, bir kişi eğer suçsuzsa, eğer onun 10 yılını kim ödeyecek? 10 yıl bir insanın hayatında çok önemlidir. Bizim yaptığımız, hükümetimizin yaptığı budur. Bunu da kamu vicdanı gereği yapılmıştır. Ancak çıkanlar suçlu veya suçsuz onu mahkemeler tayin edecektir. Yani esasen yargılamanın da, bir zaruret yoksa mutlaka tutuksuz olması gerekir. Tutuklu yargılamanın istisna olması lazım. Ancak geçtiğimiz dönemde neredeyse tutuksuz yargılama istisna haline geldi. Biz buna karşı çıktık doğrusu. Ancak bu kamuoyunda tenkit edenler var, memnun olanlar var. Doğrusu budur. Yargılama arzu ediyoruz kısa sürede bitsin ve uzun tutukluluk süresi olmasın. Tabii kesinleşmediği için... Kesinleşenleri dışarı çıkarmak mümkün değil zaten."

        Bakan Eroğlu, yaptığı konuşmada, Türkiye'de 10 yılda yaptıkları hizmetleri anlatarak, Kartal'a çok hizmet ettiklerini söyledi.

        "Kartal'a hizmet etmek benim için bir ibadettir. Bu aşkla ve bu sevda ile başkanımıza, başbakanımızla birlikte her türlü desteği vereceğiz" diyen Eroğlu, Kartal'ın tekrar bir beş yıl kaybetmesini istemediklerini ve Kartallılar'ın 30 Mart'ta gereken cevabı vereceğini ifade etti.

        Kendilerinden önce 22 bankanın ''hortumlandığını'' ve millete yüklenen faturanın 231 milyar lira olduğunu belirten Eroğlu, "Netice itibariyle, Allah'ın izniyle çok daha güzel hizmetler yapacağız, mecburuz. Çünkü bu milleti seviyoruz, vatanımızı, bayrağımızı seviyoruz. Çünkü bayrağı sevmek, bayrağı zirveye taşımakla olur" diye konuştu.

        Eroğlu, Türk milletine, ülkenin düşmanlarının çeşitli komplolar, çeşitli tezgahlar düzenlediğini ifade ederek, şöyle devam etti:

        "Bunu görüyorsunuz. Milleti saf mı sanıyorlar? Merkez Bankası'nın kasasını doldurmuşuz, borçları ödemişiz. Sürekli yatırım yapıyoruz. Türkiye yükselince ve bütün hortumları kesince herkesin dikkatini çekmeye başladı. Düşmanlar istiyor ki, Türkiye sürünerek gitsin, ayağa kalkmasın. Bunun için her türlü tezgahı düzenlediler. Fakat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetimiz dimdik ayakta. İnşallah bu komploya millet 30 Mart'ta cevap verecek. Çünkü kefenle çıktı yola. Bu basit bir mahalli seçim değil. Milletin istiklali açısından çok önemli. 'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı saf dışı edersek, Türkiye'yi yine eski sürünen günlere dönüştürürüz' şeklinde bir hesap var. Fakat onların hesabı varsa, Rabbimizin de bir hesabı var. Cenab-ı Allah'tan niyazımızdır, Türkiye üzerinde oyun oynamak isteyenler, hilelerle komplo kurmak isteyenler, bu milletin ayağına çelme takmak isteyenlerin hileleri, onların başına geçsin. Millet için dua ediyoruz. Dolayısıyla 30 Mart bu bakımdan önemli."

        Bakan Eroğlu, daha sonra basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Eroğlu, bir gazetecinin İstanbul'daki su durumuna ilişkin sorusu üzerine, "Yağışlar Allah'a şükür aşağı yukarı dört gündür sürüyor. Şu anda 41 milyon metreküp İstanbul barajlarına su geldi. Allah'a şükürler olsun. Esasen ben daha önceden de söyledim, İstanbullular su durumuyla ilgili merak etmesin" diyerek, dünyanın pek çok yerinde uzun süre yağış olmadığını belirtti.

        İstanbul'un nüfusunun da arttığına işaret eden Eroğlu, "Melen Barajı'nın da temelini attık. Yani Melen İstanbul'un sigortası. İstanbul için büyük düşünüyoruz ve ne gerekiyorsa yapıyoruz. Çünkü İstanbul'u susuz bırakmak söz konusu değil. Yağışlar devam edecek inşallah. Son 4 günde gelen bu 41 milyon metreküp su da İstanbul'a gerçekten can suyu oldu. Cenab-ı Allah'a ne kadar hamdüsenalar etsek azdır" şeklinde konuştu.

        "BİZ HALKIN İÇİNDEYİZ"

        Konuşmasının ardından Dernek kurucularından olduğu belirtilen Selahattin Köprülü isimli bir vatandaşın, "Derneğimize geldiniz, çok teşekkür ederiz. Siz daha önce de geldiniz. Türkiye'de, İstanbul'da bütün dernekler ekonomik durumdan dolayı zor durumda. Benim olduğum dönemde vergi yoktu, böylesine sıkı olaylar yoktu. Siz geldikten sonra o yasayla dernekleri sık boğaz ettiniz. Bunun için bize söz veriyor musunuz? Ankara'ya gidince mutlaka bir önerge verin lütfen" şeklinde konuşması üzerine Eroğlu, "Zaman zaman geliyorum. Biz halkımızın hizmetkarıyız. Ben aslında seçim esnasında söz vermem. Bizi eski siyasetçilerle karıştırmayın. Ben önce incelerim teknik açıdan. Ancak beni eski siyasetçilerle karıştırmayın" diye konuştu.

        Köprülü'nün, "Beni yanlış anladınız efendim. Ben sizi nerede göreceğim?" demesi üzerine de Eroğlu, şöyle cevap verdi:

        "Biz halkın içindeyiz kardeşim, her zaman halkın içindeyiz. Ben Antalya'daydım, Isparta, Burdur, Şanlıurfa, Afyonkarahisar'daydım. Konunun sahibi ben değilim. Bakanlar Kurulu seçimden sonra toplanacak. Mesele varsa derneklere destek vermek boynumuzun borcudur. Her türlü desteği veriyoruz. Destek vermeyecek olsak niye buraya geliyoruz? Sadece dernekler değil, sivil toplum kuruluşları... Biz şu anda belediyelere bile destek verir hale getirdik. Hangi kanunsa ver, ben inceleyeceğim."

        Daha sonra Bakan Eroğlu'nın korumaları Köprülü'nün yanına gelerek, sorununu yazılı olarak iletmesini istedi.

        Ziyaret sırasında Bakan Eroğlu'na, Dernek tarafından Bilecik Söğüt Şenliklerinde kullanılan poşu ile bir tabak hediye edildi. Bakan Eroğlu daha sonra Topselvi Caddesi'nde esnaf ziyareti gerçekleştirdi.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ