Moda ve İstanbul

Esra Çoruh / HT Cumartesi

ecoruh@htgazete.com.tr

Moda sektörünü biraraya getiren Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul, geçen hafta Tophane Antrepo 3’te gerçekleşti. Talihsiz günlere denk gelmesi moda haftasının sessiz geçmesine neden olsa da genç tasarımcıların umut vaat eden işleri yüzümüzü güldürdü. İşte A’dan Z’ye İstanbul’da moda...

Bu yıl tek canımızı sıkan, defilelerin ikinci günü aldığımız acı haber oldu. Moda tasarımcılarının da morali bozuldu, katılım azaldı. Salı günü defilelerde sadece Berkin konuşuldu. Çarşamba günkü defilelerin cumartesiye ertelenmesi çok doğru bir karar oldu. Defile sonrası düzenlenen after party’lerin de hepsi iptal edildi. Ben de defilelere zorlanarak gittiğimi itiraf etmeliyim! Deri tanıtım grubunun önderliğinde Ruken Mızraklı’nın eşlik ettiği İtalyan Vogue’un editörü Franca Sozzani’nin aramızda olması, genç yeteneklerin bu sezon öne çıkacağının göstergesi gibiydi. Maid in Love markasıyla büyük çıkış yapan Hande Çokrak’ın Urban Outfitters’da satılmaya başlaması da sevindirici haberlerden biri oldu. Türkiye’nin ilk sessiz defilesiyle Gamze Saraçoğlu, bu sezonun en dikkat çeken işleri arasında yerini aldı. Deniz Berdan yine farkını ortaya koydu. Koleksiyonunda Karadeniz kültüründe önemli yere sahip horondan yola çıkan başarılı tasarımcı, enerjik tasarımlarıyla büyüledi.

İLHAM KAYNAKLARI SANAT, MİMARİ VE AŞK

Tasarımcılar bu sezon sanat, mimari ve aşktan beslenmiş. Birinci günün ilk defilesi olan Jale Hürdoğan’ın “ilk görüşte değil ilk dokunuşta hissettiğine âşık olmak” duygusuyla hazırladığı Janucha kadınının romantik, elegan ve feminen halini sevdik. Her koleksiyonuyla büyük ilgi uyandıran şapka tasarımcısı Merve Bayındır, “Be Original or Buy Original” adını verdiği sonbahar-kış 2014 koleksiyonunun ilhamını Art Deco sanat akımından almıştı. Başarılı tasarımcı taba rengi, dore, turuncu ve moru ön plana çıkarırken deri ipek ve sinimay gibi farklı malzemeler de kullanmıştı. Arzu Kaprol’ün “Army of Love” adını verdiği koleksiyonu ise sevgiye adanmış narin, volümlü, feminen bir silueti çağrıştırıyordu. Koleksiyondaki jakarlı dokuma kumaşlar ve güçlü trikolar dikkat çekti. Koleksiyonunda ünlü mimar Sedad Hakkı Eldem’den ilham alan Niyazi Erdoğan, önceki sezonda olduğu gibi bu defa da eğitimi aldığı mimarlık anlayışıyla bütünleşen bir koleksiyon ortaya koydu. Ayşe Deniz Yeğin de, 20142015 sonbahar-kış koleksiyonunda yer alan tasarımlarına mimarideki zıtlığın yarattığı dengeyi taşımıştı. Tasarımcı, birbirine taban tabana zıt malzemeleri biraraya getirerek inşa ettiği yeni koleksiyonunda, modern kesimleri daha klasik detaylarla yoğururken yalın ve minimal çizgileri abartıyla süsledi. Meltem Özbek, MBFW Istanbul’un son günündeki açılış defilesine imza attı. Tasarımcı “Deep in Blue” ismini verdiği koleksiyonunda annesinin yaptığı yağlı boya resimlerden ilham almıştı.

GÜÇLÜ ERKEKLER

Bu sene erkek koleksiyonları kadın koleksiyonlarından bir tık öndeydi. Şafak Tokur “Sarıkamış” ismini verdiği Atatürk’ün İnönü Savaşı’nda karda yatan fotoğrafından ilham alarak hazırladığı koleksiyonuyla bizi duygulandırdı. Sıra dışı bir koreografiye imza atan tasarımcı, bu sezon da farkını ortaya koydu. Emre Erdemoğlu “A Free Sool”’ ismini verdiği erkek koleksiyonunda beylere özgür ve modern parçalar hazırlamıştı. Kürk paltolar, ceketlerle şık bir uyum yakalayan kürk etoller, zincir detaylı kroko oxford’lar ve kroko çantalar koleksiyonun en dikkat çeken parçalarındandı. Ekose desenli takım elbiseler ve bomber ceketler, koleksiyonun en modern parçalarındandı. Emre Erdemoğlu markasının vazgeçilmez parçaları arasında yer alan kruvaze ceketler, kısa, dar paça pantolonlar, uzun kırlangıç yaka pardösüler, clutch çantalar, gold detaylar dikkat çekiciydi. Serdar Uzuntaş ise “New Country Life” adını verdiği koleksiyonunda slim fit paltolar, uzun ceketler geometrik desenli gömleklere yer vermişti. Nihan Buruk, çıkış noktası madencilik olan koleksiyonununda şarap kırmızısı, antrasit, indigo mavisi ve toprak tonlarına yer verdi ve yalın tasarımlarla farkı ortaya koymayı seçti.

UMUT VAAT EDENLER

Moda haftalarının belki de en iyi tarafı yeni isimlerle tanışmak. Bu sene Giray Sepkin ve Gülçin Çengel radarımıza takıldı. Giray Sepin “Debut” ismini verdiği stüdyo sunumunda bateri eşliğinde sanattan ve müzikten ilham aldığı koleksiyonunu sergiledi. Koleksiyonuyla erkek modasına yeni bir soluk getireceği kesin... Genç ve başarılı tasarımcı Gülçin Çengel ise ilk defa katıldığı moda haftasında “Totem” adlı koleksiyonunun ilhamını, banyan ağacından ve bu ağacın köklerinin yeni gövde ve ağaçlar oluşturma gücünden almış. Gülçin Çengel ismini bir kenara not edin.

EFSANEVİ EDİTÖR DEFİLELERİ İZLEDİ

Türk derisini uluslararası arenada tanıtmak üzere iç ve dış pazarda çalışmalarını sürdüren Deri Tanıtım Grubu ile işbirliği görüşmeleri yapmak üzere İstanbul’a gelen Vogue İtalya’nın efsanevi genel yayın yönetmeni Franca Sozzani, Mercedes Benz Fashion Week Moda Haftası’na katıldı. Deri Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte olduğu etkinlikte Sozzani, Türk moda tasarımcılarının defilelerini beğenerek izledi. Anlamlı dakikalar Gül Ağış, Berkin’in üzücü vedasından duyduğu büyük üzüntüyü Lug Von Siga finalinde Berkin yazılı tişörtle podyuma çıkarak ifade etti. Toplumsal öfkeden yola çıkarak hazırladığı koleksiyonu bugünlerde daha da anlamlı hale geldi. Nihan Buruk ise “Hoşçakal” yazılı tişörtüyle Berkin’e veda etti. Gamze Saraçoğlu müziksiz bir defileye imza attı. Salondaki topuk sesleri herkesi duygulandırdı. Türkiye’de de ilke imza atmış oldu. Gülçin Çengel Raisa&Vanessa