Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 12 Eylül darbesinin öyküsü!
        1

        Cemal DOĞAN / HT GAZETE
        Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 12 Eylül davasında, dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren (97) ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya (89), müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Duruşmaya Evren ve Şahinkaya yattıkları hastaneden, telekonferans yoluyla görüntülü olarak katıldı. Savcı Erdinç Hakan Özdabakoğlu, duruşmada mütalaasını sundu.

        2

        ‘DARBE İÇİN BEKLEDİLER’
        Özdabakoğlu, mütalaasında şu ifadelere yer verdi:

        - İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi, hiç kimseye demokratik düzeni ortadan kaldırarak diktatörlük kurmaya yol açacak bir askeri darbe yapma yetkisi vermemektedir.

        3

        - 12 Eylül 1980 öncesi terör olayları, toplumu kaosa, iç çatışmaya sürükleyerek ülkeyi yönetilemez hale getirip askeri darbeye zemin hazırlamak ve yönetimi ele geçirmek isteyen devlet içindeki derin yapıların yönlendirmesi ve kurgulamasıyla çıkarılmıştır.

        4

        - Sanıkların her halükârda ülke yönetimini cebren ele geçirmek niyetinde oldukları, askeri darbenin halkın gözünde meşru görülebilmesi için terör olaylarının üzerine bilerek gitmedikleri, müdahale etmedikleri veya tertiplenen olay amacına ulaştıktan sonra müdahale ettikleri, darbe yapmak için 1 yıl şartların olgunlaşmasını bekledikleri anlaşılmıştır.

        5

        1 MAYIS VE ÇORUM OLAYLARI
        1 Mayıs 1977, Çorum ve Kahramanmaraş olaylarını hatırlatan Savcı Özdabakoğlu, “Bu kadar organize ve geniş çaplı olayların devlet içinde örgütlenmiş illegal güçlerin planlaması ve iştiraki olmadan yapılamayacağı anlaşılmıştır” dedi.

        6

        ‘DARBELERDEN CESARET ALDILAR’
        Savcı Özdabakoğlu, Kenan Evren ve arkadaşlarının, “milletin vergileriyle edinilmiş silahlarla” darbe suçunu işlediklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

        7

        “Bu dava Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa, başarıyla sonuçlanan bir darbenin yargılanması mahiyetindedir. Kendilerinin darbe yapmak suretiyle kurucu iktidar oldukları, dolayısıyla yargılanamayacakları savında bulunan sanıkların, geçmişte yapılan ve başarıya ulaştığı için faillerinin yargılanamadığı darbe ve muhtıralardan cesaret ve örnek aldıkları anlaşılmıştır.”

        8

        AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEDİ
        Savcı Özdabakoğlu, 25 sayfalık mütalaasının son bölümünde Evren ve Şahinkaya’nın “ağırlaştırılmış müebbet” hapisle cezalandırılmasını istedi. Savcı ayrıca haftada bir kez imza ve yurtdışı yasağını kapsayan “adli kontrol” uygulamasının devamıyla, TSK bünyesinden atılmaları ile apoletlerinin sökülmesini talep etti.

        9

        SON SÖZLERİ SORULDU
        Evren ve Şahinkaya’nın avukatı Bülent Acar ise “Mütalaaya katılmıyorum” diye konuştu. Mahkeme Başkanı Oktay Saday, ekrandan salonu gören Evren ve Şahinkaya’ya son sözlerini sordu; ikisi de “Avukatımızın savunmasına iştirak ediyoruz” dedi. Karar için duruşmaya ara verildi.

        10

        VE KARAR AÇIKLANDI
        Mahkeme Başkanı Saday, aranın ardından kararı açıkladı. Saday, Evren ve Şahinkaya’yı, “dönemin Başbakan’ı Süleyman Demirel ve CHP Lideri Bülent Ecevit’e verdikleri muhtıra ile Anayasa’nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve Anayasa ile teşekkül etmiş olan TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek’’ suçundan “ağırlaştırılmış müebbet” hapisle cezalandırdı. Ancak mahkeme “zincirleme suç” kapsamında işlenen her 2 cezayı tek bir ağırlaştırmış müebbete çevirdi. Mahkeme, sanıkların yaşlı ve hasta olmaları ile iyi hallerini dikkate alarak cezayı “müebbet hapse” çevirdi.

        11

        RÜTBELERİ SÖKÜLECEK
        Başkan Saday’ın açıkladığı kararda ayrıca, Genelkurmay Başkanlığı’na yazı yazılarak kararın kesinleşmesi halinde Evren ve Şahinkaya’nın rütbelerinin sökülmesi, emekli maaşlarının kesilmesi ve ölümleri halinde devlet töreni düzenlenmemesine ilişkin konuları içeren Askeri Kanun’un 30. maddesinin uygulanması istendi.

        12

        DEVLET HASTANESİNDE HAPİS YATACAKLAR
        Kararın temyiz süreci ve sonrasında kesinleşmesi halinde Evren ve Şahinkaya er statüsüne düşecek. Vefatları halinde devlet töreni düzenlenmeyecek. Ancak Evren, 7. Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunduğu için devlet töreninden yararlanabilecek.

        13

        Müebbet hapis cezasının kesinleşmesi halinde, sağlık koşulları cezaevi şartlarına elverişli olmayan Evren ve Şahinkaya, bu cezalarını belirlenecek tam teşekküllü bir devlet hastanesinde özel bir bölümde çekecek. Tutuklanmaları yönünde karar vermeyen mahkemenin adli kontrol uygulaması ve yurtdışı yasağı koyduğu Evren ve Şahinkaya, bu süre içerisinde bulundukları ikametgâh adreslerindeki kolluğa haftada bir kez giderek imza atacak.

        14

        ‘İNTİHAR EDERİM’ DEMİŞTİ
        Kenan Evren, 26 Haziran 2009’da 12 Eylül davasında yargılanması gündeme gelince “Beni yargılamak mı istiyorsunuz? Buyurun gidip halka sorun. Bir referandum yapın. ‘Evren Paşa yargılansın mı?’ diye sorun. Eğer halk ‘Evet yargılansın’ derse, milletimin önünde herkese söz veriyorum. Bu işi yargıya bırakmam. İntihar ederim’’ demişti.

        15

        EVREN FENALAŞTI
        Savcı Erdinç Hakan Özdabakoğlu mütalaasını okurken, Ankara GATA’dan duruşmayı izleyen Evren aniden fenalaştı. Hastanedeki görevliler Evren’in tansiyonunun çıktığını belirterek müdahale izni istedi. Evren’e tedavisi sonrası yeniden bağlanıldığında, üzerindeki siyah kıyafetin beyaz bir kıyafetle değiştirildiği görüldü.

        16

        ALKIŞ, SEVİNÇ VE GÖZYAŞLARI
        Karar salonda alkışlarla karşılandı. Mağdurlar ve yakınları, gözyaşları içerisinde birbirlerine sarıldı. Mahkeme salonunda, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganları atıldı. Kararın kesinleşmesinin ardından 12 Eylül darbesi mağdurlarının tazminat almasının yolu açılacak.

        17

        12 EYLÜL DARBESİNİN ÖYKÜSÜ
        'Paşam daha ne bekliyorsunuz?'
        - 12 Eylül darbesinin son çalışması, 7 Eylül 1980 Pazar günü, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren’in evindeki gizli toplantıda yapıldı. Toplantıda, “Paşam daha ne bekliyorsunuz, vatan elden gidiyor” diyenler galip geldi.

        18

        - TRT spikeri Mesut Mertcan, 12 Eylül sabahı Genelkurmay Başkanı ve yeni oluşturulan Milli Güvenlik Konseyi’nin başkanı Kenan Evren’in imzasını taşıyan kısa bildiriyle darbeyi duyurdu: “Parlamento ve hükümet feshedilmiştir. Parlamento üyelerinin dokunulmazlığı kaldırılmıştır. Bütün yurtta sıkıyönetim ilan edilmiştir. Yurtdışına çıkışlar yasaklanmıştır, ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı konulmuştur.”

        19

        - Günde 15-20 kişinin öldürüldüğü cinayetler, çok sayıda insanın hayatına mal olan katliamlar bıçak gibi kesildi. Evren’in “Şartların olgunlaşmasını bekledik!” sözü tarihe geçti.

        20

        - TBMM kapatıldı, 1961 Anayasası ortadan kaldırıldı. Ülke 13 sıkıyönetim bölgesine ayrıldı. 13 general sıkıyönetim komutanı olarak atandı. Belediye başkanlıklarına askerler getirildi. Siyasal partiler kapatıldı, parti liderlerine siyaset yasağı konuldu.

        21

        - Darbenin ardından 50 kişi idam edildi. İlk olarak sol görüşlü Necdet Adalı, ardından ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu idam edildi. Bir jandarmayı vurma suçundan idam cezasına çarptırılan Erdal Eren’in cezası bile, suçu işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olmasına karşın yaşı büyütülerek infaz edildi.

        22

        - Evren, 3 Ekim 1984’teki Muş gezisi sırasında, Erdal Eren’in idamını değerlendirirken, 12 Eylül’ün mantığını en iyi ortaya koyan o ünlü, “Bu vatan için kanını akıtan bu Mehmetçiklere silah çeken o haini ben senelerce besleyeceğim. Buna siz razı olur musunuz?” dedi.

        23

        MAĞDURLAR NE DEDİ?
        'Yeter ki hapsi görsünler'
        Eski bakan Hasan Celal Güzel: Hapse girsinler, yatsınlar ve çıksınlar. Yeter ki orayı görsünler. Asıl olan hapislerde yatıp orada ölmeleri değil. Görsünler, yanlış yaptıklarını bilsinler. Sonra Cumhurbaşkanı affederse affetsin.

        24

        'ADALET YERİNİ BULDU'
        Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay: Umarım bu kararın idrakindedir. Cezaevine girmeyebilir ancak rütbeleri sökülecek. Bazı şeyleri görecek. Adalet eninde sonunda yerini buluyor.

        25

        ‘TAZMİNAT İÇİN DAYANAK’
        HDP Eşbaşkanı Ertuğrul Kürkçü:
        Aslında devletin bir ödeşme, hesaplaşma kararı alması gerekiyor. Bu karardan sonra tazminat talepleri için bir yasal dayanak oluştu.

        26

        ‘YARGILAMA FORMALİTE’
        Eski DİSK Başkanı Rıdvan Budak:
        Formalite olarak görüyorum. Ama önemli bir davadır. Korku toplumu yaratılmıştır.

        27

        ‘GÜNAH ÇIKARILIYOR’
        Sönmez Targan (68’liler Vakfı Genel Başkanı):
        Darbeyi yapan 5 general üzerinden günah çıkarılması tespitine katılmıyorum. Bunu yaratan nedenler vardır.

        28

        ‘BU KARAR KOMEDİ’
        MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş:
        100 yaşında 2 ihtiyara yönelik mahkeme kararıyla 12 Eylül ihtilali ile hesaplaşılabileceğine inanmıyorum. Sadece babamı idam etmeye kalkmadılar, ailemizin mallarına da tedbir uyguladılar. Karar komedi.

        29

        ‘CİDDİYETTEN UZAK’
        Eski bakan Yaşar Okuyan (İşkence gördü):
        12 Eylül’le ilgili verilen kararı ciddiyetten uzak buluyorum. Mamak Cezaevi’nin işkencecibaşı Raci Tetik nerede?

        30

        Gazeteci Ali Sirmen (3 yıl hapis yattı): 12 Eylül pratiği uygulanıyorken, bu kararın bir anlamı yok.

        31

        Prof. Dr. Gençay Gürsoy (1402’lik): Kuşkusuz aradan bunca yıl geçmiş olmasına rağmen 12 Eylül askeri darbesinin sorumlularının cezalandırılması manevi anlamda yürek ferahlatan bir karardır.

        32

        Kenan Evren’in avukatı Bülent Acar: Bugünkü yasama, yürütme, yargı yetkisini 82 Anayasası’ndan alıyorsa bu karar yanlıştır. Darbeleri etik olarak eleştirebilirsiniz ama hukuki olarak eleştiremezsiniz. Kurucu iktidar yargılanamaz, dava bizim için yok hükmündedir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ