İşte Gaziantep gerçeği

GÜNGÖR KARAKUŞ/HT GAZETE

Gaziantep’te Hıdır Çalar’ın Suriyeli kiracısı tarafından öldürülmesiyle başlayan olayların arkasında sadece “kira” sorunu yatmıyor. Halkın anlattığına göre, Suriyeli sığınmacılar, kentte “uyum” sorunu da yaşıyor. Bu da gerilim ve çatışmaları artırıyor.

Gaziantepliler, şunlardan yakınıyorlar: “Yüksek sesle konuşuyorlar. Trafik kurallarına uymuyorlar. Hastanede sıra fişi almıyorlar.” Buna karşın yerli halkı suçlayanlar da var: “Bizde de vicdan insaf yok. Mağara gibi yerleri 500 TL’ye kiraya verenler var”

Gaziantep’te ev sahibi 62 yaşındaki Hıdır Çalar’ın, Suriyeli kiracıları tarafından bıçaklanarak öldürülmesinin ardından başlayan olaylar, gözleri bir anda bu kente çevirdi. Şehirde yaşananları mercek altına aldığımız yazı dizisinin bugünkü bölümünde sözü Gazianteplilere bıraktık. Olayların başladığı Ünaldı Mahallesi’nde yaşayanların anlattığına göre çatışmanın en önemli nedenlerinden biri “uyum sorunu.” Gaziantepliler bu sorunu birkaç başlıkta şöyle özetliyor:

-Parklara çok kalabalık geliyorlar.

-Yayılarak oturup, yüksek sesle çevreyi rahatsız ediyorlar.

-Toplu taşıma araçlarında çok yüksek sesle konuşuyorlar.

-Evlerinin kapısında sabahın erken saatlerine kadar oturuyorlar. Gürültüden uyuyamıyoruz.-Hastanede fiş almadan, sıra beklemeden insanların önüne geçiyorlar.

- Trafik kurallarına uymuyorlar.

‘KORKUDAN PENCEREMİZİ AÇAMAZ HALE GELDİK’

Ünaldı Mahallesi’nden M.A., şunları anlattı: “Gece sabaha kadar yüksek sesle konuşuyorlar. Çevremizdekiler rahatsız olur mu hiç düşünmüyorlar. ‘İçeri girin artık saat geç oldu diyoruz’ anlamıyorlar. Hiç de misafir gibi davranmıyorlar. Parka bile gidemeyecek hale geldik çünkü huzur vermiyorlar. Korkudan evimizin pencere ve camını açamaz hale geldik.” Suriyelilerin Gaziantep’te başka cinayetler de işlediklerini iddia eden C.Y. “Adam ev verdi, yemek verdi. Adamı resmen doğradılar. Hastaneye, markete gidiyoruz hep öncelik onlarda. Parklarda oturacak yer bulamıyoruz” diye yakındı.

'BİZDE DE VİCDAN İNSAF YOK’

Cinayetin işlendiği mahallede tepkilerin dozunun kaçmasının nedeni olarak ise mahalleli gençler gösteriliyor. Mehmet Üzün, “Ortalığı bizim gençler karıştırıyor. Katilleri zaten cezalandırılır ama diğer tüm Suriyelileri suçlamak yanlış. Bizde de vicdan insaf yok. Mağara gibi, ahır gibi yerleri evinin çatısını mültecilere 500 TL’ye kiraya verdiler. Şehirde Türk vatandaşları bile ev bulamıyor” diyor.

‘PROVOKATÖRLER BÜYÜTTÜ’

Gaziantepli Cahit Yıldırım da mültecileri suçlamadan konuşuyor: “Olayları büyüten provokatörler vardı. Genelde halkımız Suriyelilere karşı iyi niyetli, yardımcı oluyor. Herkes yemeğini paylaştı. Evini açtı. Sayı her gün artınca insanlar da artık ‘Nereye kadar?’ demeye başladı. Halk ille de ‘Suriyeliler gitsin’ demiyor. Zaten göç eden Suriyelilerin yüzde 80’i Türkmen. Her gün Türk ev sahipleriyle mülteci Suriyeliler arasında ev sahibi- kiracı kavgası var.”

‘2 YILDIR OTURACAK EV BULAMADIM’

Kendilerinin perişan olduğunu söyleyen Ünaldı Mahallesi sakini Hatice Demir ise, “Önce kendi vatandaşını koru kolla. Ben 2 yıldan beri oturabilecek ev bulamıyorum. Olan evde kira pahalı, ben 500 TL kirayı nasıl vereceğim? Ev sahibi ‘İşine gelirse’ diyor, ‘Nasıl olsa Suriyeliler kiralar’ diyor. Ölen adam 200 TL’ye kiraya verdi. Biz dedik ‘Amca bak buraya çok genç girip çıkıyor, bunlar başına dert açar dedik’ ama dinlemedi” diye konuştu.

‘SOKAĞA ÇIKAMIYORDUK’

“Kışkırtma var” iddialarına karşı çıkan Gülten Karademir, “Kışkırtma yok, hepsi bu mahallenin gençleri. Herkes bıkmıştı. Sokağa çıkamıyorduk. Çocuklarımızı dışarı bırakamıyorduk. 50 tane Suriyeli genç oturuyordu. Eve giren çıkan belirsiz. Çarşıya gidemiyoruz, rahat oturamıyoruz” diye yakındı.

10 METREKARELİK DÜKKÂNDA 6 KİŞİ YAŞIYORLAR

Gaziantep’te kiraya verilen derme çatma dükkânlardan birinde Suriyeli Abdal Ailesi yaşıyor. 10 metrekarelik boş bir dükkânda yaşayan Omar Abdal ve ailesi, duş ile tuvalet ihtiyacını yakındaki bir camide gideriyor. Dükkânın içinde bir çekyat, bir piknik tüpü ve küflenmeye başlayan yiyecekler var. Kapı yok. 4 çocuk tek çekyatta yatıyor. 3 ay önce 6 kişilik ailesiyle birlikte savaştan kaçan Abdal, Halep’te soğuktan 3 aylık bebeğini kaybetmiş. 2.5 yaşındaki bir çocuğu da Gaziantep’e geldiklerinde bir aracın altında kalıp can vermiş. “Çocuklarım için yaşıyorum” diyen Abdal, “Halepten çıkarken 8 kişiydik. İki çocuğum öldü, diğerlerini yaşatmaya çalışıyorum. Zaten çok kötü şartlarda yaşıyoruz, bir de bu olay oldu. Korkudan yaşadığımız dükkândan kafamızı dışarı çıkartamıyoruz. Suçlular cezalandırılsın ama bizim suçumuz ne?” diye soruyor.