Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Zerrin Özer, ‘Klavye şövalyeleri yüzüme konuşsunlar’

        Ebru AYAZ / HABERTÜRK MAGAZİN

        Zerrin Özer tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu. Peki kendisine ne oldu, nasıl bir süreç geçirdi? Yaşadığı sağlık sorunlarından doktorunu sorumlu tutan usta sanatçı “Ameliyatlarımı yapan doktora dava açsaydım kimse yanımda olmayacaktı” diyor. Sosyal medyada hakkında yapılan sert eleştiriler içinse “Yazmak kolay, klavye şövalyeleri yüzüme konuşsunlar. Bu insanlarla yüz yüze gelmek istiyorum” yorumunu yapıyor...

        Öncelikle nasılsınız? Tedavi süreciniz nasıl ilerliyor?

        Çok iyiyim. Fizik tedavi görüyorum. 5-6 ay boyunca ablam her gün gelip bana 2 saat fizik tedavi yaptı. O kurtardı beni zaten. Yakında her gün yüzmeye başlayacağım. Tedavi sürecinde yürümek bende fobi oluşturdu. Ama bunu bir şekilde yenmek zorundayım. Hiç olmadığım kadar kilo aldım. “Kilo verirsen ağrıların geçecek” diyorlar ama bilmiyorum ne olacak. 2 dakika ayakta durunca belim ağrıyor.

        ‘HAKSIZLIĞA GELEMEYEN BIR İNSANIM’

        Tekerlekli sandalyede olmanızdan sizi 2 kez ameliyat eden doktoru sorumlu tuttunuz. Bu olay nasıl gelişti?

        Hiç kimse mesleğinde kötü bir şey yapmak istemez. Doktor bana “Zerrin Hanım, ben bu işi beceremedim. Dünden beri zaten çok gerginim, sizin büyüklüğünüzü kaldıramadım” dedi. Bu kadar içten ve dürüstçe itiraf edince ne yapabilirim ki? Olan olmuş zaten. “Merak etmeyin, siz de böyle bir durumda kalmak istemezsiniz çünkü kariyeriniz var” dedim. İkinci ameliyatımdan sonra daha kötü oldum. Bu sefer “İstemiyorum sizi” dedim.

        Peki doktora dava açtınız mı?

        Açmadım. Daha önce kortizonla ilgili bir dava açmıştım, inanamayacağım derecede şeyler yaşanmıştı. Davada vücudumda olmayan döküntülerden bahsettiler çünkü herkes birbirini koruyor. Bu kez dava açsaydım yine kimse “Evet, ben bunu yaptım” veya “Zerrin Hanım haklı” deyip yanımda olmayacaktı. Herkes “Nasıl vermezsin mahkemeye?”dedi. Çünkü inanmıyorum. Bir de haklı olduğum halde haksız çıksam gerçekten işin sonu çok kötüye varırdı. Sinir sistemim de iyi değil. Ağır bir depresyona girdim.

        Doktoru suçlu buluyorsunuz. “Ya başkaları da aynı şeyi yaşarsa” diye düşünmediniz mi?

        2-3 insandan haber aldım. Aynı şeyleri yaşamış onlar da. Aslında ilk önce bir mahkemeye verdik, sonra avukat geri çekildi. Ben de anlamadım ne oluyor? Haksızlığa asla gelemeyen bir insanım. Tanımadığım bir insana bir haksızlık yapılsa orada dikilirim. Şimdi bir de konu benim.

        ‘ALLAH’IM SEVDİĞİ KULUNA VERİRMIŞ’

        Bu süreçten nasıl etkilendiniz?

        Üzülmenin haricinde çok sinirlendim. Ama “Rabbimden geldi” dedim. Hani hep öyle büyüdük ya, kurban olduğum Allah’ım sevdiği kuluna verirmiş. Türkiye ayağa kalktı. Fakat bu beyefendi hâlâ ameliyat yapmaya devam ediyor. Ben onun ameliyattan sonra bana söylediği sözleri kulağımla duydum. Kendimi bildim bileli hiç kimseye beddua etmedim. Yanımda da asla böyle bir şeye müsaade etmem. O doktoru Allah’a havale ettim. Bu olay çok konserime mani oldu, yaşam kalitemi düşürdü.

        Son 1 yılda yaşadıklarınız, başınıza gelenler size en çok neyi fark ettirdi?

        Öncelikle sağlığın ne kadar değerli olduğunu fark ettirdi. Mesela konserlere gidiyorum, hiçbir şekilde oturmuşluğum ya da ayakta durmuşluğum karşı taraftaki kişileri ilgilendirmiyor. Oturarak da şarkı söyleyebiliyorum. Bu beni çok mutlu ediyor.

        ‘YILLARDIR PSİKİYATRM VAR’

        Ağır bir depresyona girdiğinizi söylediniz. Psikolojik tedavi görüyor musunuz?

        Evet görüyorum. Yıllardır bir psikiyatrım var. Kendisi aynı zamanda çok yakın dostum. Haftada 1 kez onunla konuşuyorum. Bazen beni çok kötü görüyor, bazen çok iyi. Ciddi anlamda depresyon ilaçları kullanıyorum.

        ‘TRT’de ben olmayacağım da yeni çıkan veletler mi olacak?’

        TRT’de program yapmanız neden eleştiriliyor sizce?

        TRT’de 3 yarışma düzenlendi, 2’sini ben aldım. TRT’nin yarışmasına 18 yaşında girip birinci oldum. Her yerde Zerrin Özer oldu, hiçbir sanatçı olmadı. Türkiye’yi temsilen yurtdışına ben giderdim. TRT ile beraber büyüdüm. Ben olmayacağım da kim olacak orada, yeni çıkan veletler mi olacak? Bu nasıl bir saygısızlıktır? Herkesi saygıya davet ediyorum.

        ‘Yaşantıma hep dikkat ettim’

        Bütün bu eleştiriler size kendinizi nasıl hissettiriyor?

        Deşarj olamadığım için vücudumun her tarafında yaralar çıkıyor. Ben hayatım boyunca sevilmemeye alışmamışım. Ben aile sanatçısıyım. Bugüne kadar hayatımın her senesinde yaşantıma dikkat etmişimdir.

        ‘Klavye şövalyeleri yüzüme konuşsunlar’

        Hastalığınız boyunca sanat camiasından size en çok kim destek oldu?

        Öyle enteresan ki... Onlar da sizler gibi öğrendi. Basından konuştuğum bazı kişiler, “Napıyorsun Zerrin?” diye arayıp sorduklarında, “Ne yapayım, düştüm. 3 ameliyat geçirdim, tekerlekli sandalyedeyim” derdim. “Geçmiş olsun” deyip telefonu kapatırlardı. Çünkü anlatımım öyleydi. Şimdi birden beni böyle görünce herkes şoke oldu. TRT’de oturarak şarkı söylememe birisi “Neden kral tahtında oturarak okuyor?” diye yazmıştı. Ona da çok güzel cevap oldu.

        Hakkınızdaki sert eleştirilerle ilgili mahkemeye gitmeyi düşündünüz mü?

        Çok çirkin bir yazı yazılmış 2 kişi tarafından. Birisi yazar. “Mahkemeye vereyim mi?” diye düşündüm. Facebook’ta “Zerrin Özer bilmem ne kılıdır” diye yazmış. Neden sinirleniyorum biliyor musunuz? Çünkü bu insanlarla yüz yüze gelmek istiyorum. Yüzüme konuşsunlar. 2 dakika sonra fikirleri değişecek. Bunlar klavye şövalyeleri, oradan yazmak kolay. Sen benim bu kadar seneme hakaret edemezsin. Adreslerini bulamıyorum. Bulsam karşılarına çıkacağım. O yazara bir tokat atmadıkça içim rahat etmez. Yazarmış bir de! “Ayyy beklemezdik senden” diyorlar, neyi beklemiyorsunuz? Ben kötülük mü yaptım, hırsızlık mı yaptım, ne yaptım? Katil miyim ben?

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ