Erkan Özerman: Ekmek paraları yabancılara gidiyor

HABERTÜRK MAGAZİN

Duayen organizatör Erkan Özerman, “Türkiye’deki tekstil dünyasının ayıbı beni üzüyor” dedi ve ekledi: “Evlatlarımızın ekmek paralarını yabancılara veriyorlar. İmkânım olsa bir kanun çıkarır, her tekstil firmasına yüzde 50 yerli manken çalıştırma mecburiyeti koyardım...”

KIBRIS Rocks Hotel, 13 Eylül akşamı bu yıl 28’incisi gerçekleştirilecek Best Model Türkiye yarışmasına ev sahipliği yapacak. Yarışması’nın kurucusu ve başkanı duayen organizatör Erkan Özerman, HT Magazin’e konuştu.

Deniz Akkaya, Sema Şimşek, Kıvanç Tatlıtuğ ve Kenan İmirzalıoğlu’nun yanı sıra yeni nesilden Yusuf Çim ve Serkan Çayoğlu gibi birçok dizi oyuncusunu sektöre kazandıran Özerman, Best Model yarışmalarıyla aslında manken seçtiğini ancak seçilenlerin sonunda ekranların starı olduğunu söylüyor...

‘2000’I AŞAN BAŞVURU OLDU’

Bu yıl yarışmaya kaç genç müracaat etti?

2000’i aşan başvuru oldu. Bu sayı resmi evraklarla belirlendi. İlk elemeler fotoğraflardan yapıldı. Yarı finale kalan 550 genç kız ve erkek manken adayı, Chanta Club’da jürinin huzuruna çıktı. Neticede 15 kız 15 erkek finalist seçilerek Kıbrıs Rocks Hotel’de yapılacak olan Best Model Türkiye’ye katılma hakkı kazandı

Ahmet Güneş, Ataberk Oral ve başka bir kadronuz varken bu sene bu arkadaşların hiçbiri grubunuzda yer almadı. Neden?

Ahmet Güneş benim hiçbir zaman genel koordinatörüm olmadı. 2014 Best Model of The World yarışmamızda Gold sponsorumuz olan Kıroğlu Şirketler Grubu’nun temsilcisiydi. Bu sebepten çok büyük bir ekiple birlikte bizimle paralel bir çalışma yaptı, başarılı da oldu. Kendi ekibinin menfaatleri için tabii. Ataberk Oral’a gelince, kendisi 4 yıl bizimle çok başarılı çalışmalar yaptı. Ne var ki işletmeciliğini yaptığı Zilly Gece Kulübü’nün yazlık ve kışlık mekânlarıyla ilgilenmesinin ve vazgeçemediği DJ’lik mesleğini haftada 3 gece yapmasının yanı sıra 20’den fazla genç modelin dizilerde ve filmlerde menajerliğini de yapıyor. El insaf! Bu adam ne zaman vakit bulup benimle çalışacaktı? Başını kaşıyacak vakti yok. Şimdi bir de Karaköy’de bir kafe açıyor. Geldiği nokta beni çok mutlu ediyor, son derece başarılı.

‘TEK BAŞIMIZA ALTINDAN KALKTIK’

Bu yıl ekibinizde sizinle çalışacak olan kişi veya kişiler belli mi?

Bu yıl tek başıma işin altından kalktım. Asistanlarım ve sekreterim o kadar deneyim kazandılar ki onların yardımıyla bu işi götürdük. Şayet 5 sene önceki gibi bir hastane durumum olursa (o yıl Bulgaristan’daki temsilcim Silvestar Lolov 2 defa üst üste dünya yarışmasını organize etmişti. Bu gerçekten hem büyük fedakârlık hem de büyük bir başarıydı. Bence bir vefa örneğiydi) ne zaman “Size ihtiyacım var” desem, benimle bugüne kadar çalışmış olan bu başarılı arkadaşlarımın hepsi zaten koşarak gelirler. Çünkü biz çok büyük bir aileyiz. Dünya vatandaşı tabirine uyuyoruz. Venezüella’dan Singapur’a, Nijerya’dan Belçika’ya kadar temsilciliğimiz ve birlikte çalıştığımız güzel insanlar var.

Bu yılki dünya yarışması ne olacak?

Brüksel’de 15 Kasım’da yapılacak ve değişik bir adı olacak: Best Model of The World sunar-Best Model EU yani Best Model Avrupa Birliği ülkeleri. Monako, İsviçre ve Norveç yarışmada olamıyorlar çünkü onlar Avrupa Birliği ülkesi değiller.

Türkiye de Avrupa Birliği’ne dahil değil.

Türkiye misafir olarak özel davet ediliyor. Çünkü Best Model markasının kurucusu ve sahibi benim ve Türk’üm. Bu yüzden Türkiye’yi davet etmek zorunda kaldılar.

Best Model Avrupa Birliği organizasyonu hakkında gerekli açıklamaları ne zaman yapacaksınız?

Kıbrıs’a gelecek olan Robert Bams, Belçika’daki bu yarışmanın sorumlu başkanıdır. Ben Onur Başkanı olarak jüri başkanlığını yapacağım. Mr. Bams’la bir röportaj yaparsanız bütün ayrıntılarıyla size yeni yarışma hakkında bilgi verebilir. Çünkü sorumlu kişi kendisidir.

"Manken değil ekranların starı oluyorlar"

Bu sene yarışmada yine sinema ve diziler için umut vaat eden yarışmacılar var mı?

Evet, umut vaat etmenin dışında şimdiden çok iyi hazırlanmış ve alacağı ilk teklifle kamera karşısına geçmeye hazır gençler var. Ne yazık ki ben onları manken yapmak için bu yarışmayı düzenliyorum. Onlar sonunda ekranların starı oluyorlar.

Türkiye’deki tekstil dünyasının ayıbı beni gerçekten üzüyor. Kendi evlatlarımız dururken onların ekmek paralarını birçok sevimsiz sebepten ötürü tümüyle yabancılara veriyorlar. İmkânım olsa bir kanun çıkarır en azından her tekstil firmasına, markaya yüzde 50 yerli manken çalıştırma mecburiyeti koyardım. Milliyetçilik sadece bayrak sallamakla olmaz. Bu yılki çok genç ve çok yetenekli güzel kızlarıma ve oğullarıma iyi şanslar diliyorum.