Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Ebru Polat, içini HABERTURK.COM Magazin'e döktü

        BEGÜM ÇELİKKOL / HABERTURK.COM MAGAZİN SERVİSİ

        begumcelikkol@haberturk.com

        http://twitter.com/bcelikkol27

        Polat, 2008 yılında "Çok Geç" adlı maxisingle'ını yayınladı. Seni Yerler şarkısıyla büyük bir çıkış yakaladı. 2009 yılında da "Kalp Ayazı" isimli albümünü çıkardı. Serdar Ortaç imzalı İnanamıyorum parçası ile Sezen Aksu imzalı Seni Aldattım parçasıyla zirveye çıktı. Sonrasında Dinle isimli albümü geldi... Ve şimdilerde Olanlar Oldu ile gönülleri fethediyor. Olanlar Oldu'yu Tan Taşçı'dan alan Ebru Polat ile Taksim'de buluştuk, hem işi hem aşkı konuştuk...

        Müzik piyasasını genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

        Albümden artık çok para kazanmıyoruz. Dijital ortam denen bir şey var ve her indirilen şarkıdan biz para kazanıyoruz. Dijital ortamdan gayet güzel paralar kazanıyorum. Şarkılarım çok dinleniyor. Gerek Youtube’da gerek TTNET’te şarkılarım en çok indirilenler arasında. Çok konsere gidiyorum. Eğer ekstralarım çok varsa hiçbir sıkıntı yok. Artık albüm satsa ne olur, satmasa ne olur?

        Geçtiğimiz yıl en çok konsere giden kişi unvanını aldınız…

        80 konsere gittiniz. Çok yoruldum, üç ay kendi isteğimle hiç ekstra almadım. Uçmaktan yüzüm gözüm şişti.

        Müzikte işler iyiye gitmedi diyelim tamamen avukatlık yapma durumunuz olur mu?

        Şarkıcılığı bıraktığım anda avukatlığımı yapabilirim. Onun yanı sıra Psikoloji üzerine master yapacağım yakında. İki tane altın bileziğim olacak kolumda.

        Yaşam koçu tarzında bir şey mi olacaksınız?

        Aynen öyle. Kişisel gelişimde iyiyimdir. Çok küçük yaşlardan itibaren kişisel gelişim kitapları okurum. Hukuk okuduğum için de ceza psikolojisi eğitimi de aldım. İnsanları daha iyi anhaliz edebiliyorum. Bu yüzden Psikoloji üzerine master yapabiliyorum. Bir alt yapı var zaten. Yaşam koçluğu daha iyi olacak gibi. Delileri severim. Delileri uslandırmakta üzerime yoktur, akıllıları da delirtmekte iyiyimdir.

        Son dönemde podyumdan müziğe geçiş çok fazla, ne diyorsunuz?

        İnsanlar hangi meslekte olursa olsunlar istedikleri meslekleri yapmalarından yanayım. Mankenden şarkıcı olur mu? Olur. Sesi güzelse, yetenekliyse olur. Dansözler şarkıcı oluyor. Olur yani. Herkes olabilir.

        "SEZEN AKSU O KADAR İYİ BİR İNSANDIR Kİ..."

        Albümlerde Sezen Aksu ağırlıklı ve Serdar Ortaç var…

        Evet. Sezen Aksu hayranıyım. Serdar Ortaç’ın da hayranıyım. Ortaç, aynı zamanda çok iyi arkadaşımdır. Sezen Aksu o kadar iyi bir insandır ki… Bir anım var hiç unutmam, albüm yapıyorum geçen yıl. Stüdyoda elektrikler gitti ve içerisi buz gibi oldu. Sezen Aksu bana evini açtı. “Ben bugün okumak istiyordum” deyip, üzüldüğümü söyleyince Onno Tunç ile birlikte yaşadığı eve gönderdi. Oraya hiç kimse girmezmiş. Cihan Hocam ile birlikte gittik ve şarkımızı o kadar. Gençlere destek vermek isteyen biri. Onun kullandığı mikrofona değiyorum ki onun başarısı bana da geçsin diye. Uğurlu gelsin diye ne varsa kurcaladım stüdyoda.

        Kaç albüm oldu?

        3 albüm yaptım bu zamana kadar. Hep 8 şarkılık albümler yaptım. Çok özendim herkes single yapıyor diye. Bu sefer ben de single yaptım. Ölüyorum o kadar çok şarkıyı okuduğumda. Tan Taşçı’dan şarkı aldım. Çok da güzel oldu.

        Tan Taşçı da iyi bir müzisyendir…

        Bazen evine çağırıyor, gidiyorum. Eline gitarı bir alıyor, söylemeye başlıyor. Dinlerken, kilitleniyorum. Hani “Gel” dese her yere gideceğim onunla. O kadar hayranlık duyuyorum ona karşı. Aynı şey Serdar Ortaç için de vardı…

        Sizin bir açıklamanız da vardı, “Her şarkı aldığım kişiye aşık oluyorum” şeklinde…

        Aynen ama nasıl bir aşk o? Hayranlık. İnsanlar sese hayran olurlar. Benim de hayranlarım var. Bu insanlar senin sesine, güzelliğine hayran oluyorlar. Serdar, şarkı söylemeye bir başlıyor farklı bir Serdar oluyor…

        O konuda haklısınız, “Ben dans etmekten hoşlanmam” diyen insanlar bile bir bakıyorum Serdar Ortaç konserinde hopluyor, zıplıyor…

        Hayranlık uyandırıyorlar. Şarkı alırken, bu insanlarla belirli bir vakit geçiriyorsunuz. Şarkıyı size uygun yapıyor. Karakterinize göre hazırlıyor, yazıyor. “Ben geldim, bana şarkı ver” şeklinde olmuyor. Stüdyoya beraber giriyorsunuz. Zaman geçiriyorsunuz. Senin için bir şeyler yapıyor. Bu yıl da bu anlamda Tan’a aşığım. Önümüzdeki yıl Sinan Akçıl’dan şarkı almayı düşünüyorum.

        Eyvah eyvah…

        Ama Sinan çok iyi bir insan. Çok merhametli biri, çok dürüst ve çok nadide insanlardan birisi. Şansıma böyle insanlarla tanıştım. İyi insanlara denk geldim. Ben de öyleyim.

        "BİRAZ ÇAPKINIM"

        Hımm…

        Ben biraz çapkınım, ondan kaynaklanıyor…

        İşte buna bir kez daha hımmm… İzmir’den mi acaba?

        İzmir’den bence de

        Evet İzmir kızları biraz çapkın biraz pervasız olur…

        İşte ben de öyleyim. İki gün ağlıyorum birisi için ağlarken bir bakıyorum başkasının peşinden koşuyorum. Aynı çocuklar gibi… Bir gün oyuncak gelir oynarsın sonra ondan sıkılıp başka bir oyuncak alırsın…

        İzmir’de olmak güzel. Ben de orada okudum…

        İzmir’de doğanlar çok şanslı. Özel yetiştiriliyoruz sanki…

        Olanlar Oldu’ya tepkiler nasıl?

        15 gün olalı TTNET’te bayağı izlendi. Daha klip yokken çok izlendi. Klibi de çektik.

        Klibi kim çekti?

        Teoman Topçu çekti. Çok Avrupai oldu.

        "BİR BAKIŞIM BİLE YETERLİ"

        Konusu ne?

        Evde hayaller kuran bir kız var. Pijamaları üstünde. Terkedilmiş, sinirli. Habire dergilerden bir şeyler kesiyor. Ebru Polat’ı pijamalarla göreceksiniz. Alışılagelmiş Ebru Polat’tan farklı birini göreceksiniz…

        Daha az kadınsı mı yani?

        Biraz var kadınsılık. Ben pijama da giysem kadınsıyım. Klibi izlettiğim basın danışmanım Mürvet, “Burada gene seksisin” diyor. “Pijama var üstümde” diyorum. Üzgünüm yani bir bakışım bile yeterli diye düşünüyorum bazen.

        Herkes 2 şarkısına klip çekiyor, siz tüm şarkılarınıza çekiyorsunuz…

        Kazanıyorum zaten. Şu anda ne kazanıyorsam işime yatırıyorum. İleride çok daha fazlasını kazanacağım, daha farklı şeyler olacak. Yatırımlar da yapıyorum.

        Ne gibi yatırımlar mesela?

        Geleceğim garanti altında. Çünkü ailemden gelen belirli bir varlık var. “Şu yatırımları yapayım, bunu da yapayım” diye düşüncem yok ama yatırım yapmam gerektiğini söylüyorlar. “Kendi paranı kazan ve yatırımını yap” diyorlar… Marka tutkumdan vazgeçmem gerek, o biraz rahatsızlık veriyor.

        Siz göz önünde olan bir isimsiniz, iyi görünmek gerekiyor…

        Ama kutusunu açmayı unuttuğum ayakkabılarım var. Geçen gün birinde bir ayakkabı gördüm ve “Bundan almalıyım” dedim. Annem de, “Geçen hafta aldın onu zaten” dedi. O kadar sevindim ki, eğer olmasaydı o ayakkabıyı arayacaktım. Kırmızı et yemediğim için hafızam biraz zayıf. İşime de geliyor unutmak…

        İşinize geleni unutun bence... Ben yapıyorum, güzel oluyor…

        Ama bir şey olsun bazen hemen sayıyorum. “Hani unutkandın?” derler. Birinin bana borcu olduğunda unutmam mesela hemen hatırlarım

        “Sanat dünyasında yeri haklı, kapak olsun eziklere”, “En iyi sanatçı”, “Çok iyi sesi”, “Sahnesi çok güzel” diye yorumlar var… Ne diyorsunuz?

        Zamanla bazı şeyler oturuyor. Önyargılar gitti. Son zamanlarda, son bir yıldır çok güzel yorumlar geliyor. Sahiplenici şeyler yazıyorlar. Çok da hoşuma gitti. İlk başlarda çok olumsuz yorumlar geliyordu.

        "BEN DELİKANLI KIZIM"

        Delikanlı Kız ve Şerefsiz çok sevildi..

        O kadar çok konsere gittim ki Begüm, geçen yıl hiç oturmadım. Her gittiğim yerde Şerefsiz’i istiyorlar. En son Ankara’daydım yılbaşında. İçerisi vekil, bakan dolu. Ankara Barosu’ndakiler de gelmişti. Hatta Bengü’ye 400 kişi yollatmıştım, boşmuş mekânı. Annem tembihledi, “Sakın Şerefsiz’i söyleme” diye. Ben de söz verdim anneme, basın danışmanıma. Sahneye bir çıktım, herkes Şerefsiz’i istiyor. Nasıl söylesem diye düşündüm. İki kez söylettiler…

        Şerefsiz kim?

        Öyle insanlar hiç olmadı. Hayatıma giren insanlar iyidir.

        Delikanlı Kız kim?

        Benim. Kendime yazdım onu…

        Dış görünüşünüz müziğinizin önüne geçiyor mu?

        Eskiden geçiyordu şimdi yok. Artık “Ne iyi fiziğin var” demiyorlar, şarkılarımı yorumluyorlar. Şarkılarım ön planda.

        Sosyal sorumluluk anlamında neler yapıyorsunuz?

        Geçen hafta engelliler için sahneye çıktım ve gelirini bağışladım. ALS Derneği için çalışıyorum. Çarkıfelek’te aldığım ödülleri onlara yolladım. Çok merhametliyimdir. Dışarıda birisi açsa evimde tok oturamam. Yaşlı teyzelere kıyafetler alıyorum. İhtiyacı olanlara yardım etmeye çalışıyorum.

        Fiziğinizi nasıl buluyorsunuz?

        Vücut ölçülerim iyidir. Beğeniyorum kendimi…

        Aşk hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Çapkın bir insanın aşk hayatı nasıl olur ki? Ama aldatma huyum yoktur. Eşime sadığım. Ben bir Yengeç burcuyum. Duygusalım. Umduğumu bulamıyorum karşımdakinden. Yengeçler hemen kabuklarına saklanırlar. Bulduğumla yetineyim diyorum o da olmuyor.

        BEN ONU BEKLİYORUM, O BENİ BEKLİYOR

        Birisi var mı hayatınızda?

        Var mı yok mu bilmiyorum, karışık. En son bir erkek arkadaşım vardı Milattan Önce. Bayağıdır yok. Fındık fıstıkları sayma. İki yemeğe çıkarsınız onu saymayın. Bir yılı geçti, yok. Dört yıl önce çok sevdiğim bir insan oldu. İki yıl çıktık, magazinin bildiği bir insan. Ondan sonra aradığım insan çıkmadı, bulamadım. Etrafımda çok insan var. Onunla şu an çok iyi arkadaşız. Ve istiyor aslında yeniden ama bu kez de “Sen yine işini tercih edersin, beni bırakırsın” diyor. O da bekar, o beni bekliyor ben onu bekliyorum…

        Ne olacak bu işin sonu? Leyla Mecnun’a mı döneceksiniz?

        Birimizden biri evlenecek. O evlenirse çok üzülürüm. Her ay ona bir mesaj atıyorum, “Sakın evlenme. Daha kimseyi sevmedin değil mi” şeklinde. O da, “Yok öyle bir şey” diyor.

        MESUT ÖZİL İLE SON DURUM

        Fena bir durum… Mesut Özil ile ne oldu peki?

        Mesut bana hayrandı. Hayran olduğu için ağabeyinin düğününde sahne almam için çağırıldım. Bütün ailesi bana hayranlığını biliyordu. Sürpriz yapıyorlar Mesut’a. Beni son dakika çağırdılar. Mesut beni gördüğünde mutlu oluyor. Cep telefonunda benim resmim var, “Seni aldattım” şarkısı var. Ve diyor ki, “Ben Ebru’dan başka hiçbir Türk kızıyla birlikte olmam” . Tek beğendiği Türk kızı benmişim. Beni de kandırdı öyle. Düğünde bana “Mesut Özil orada” dediler. Sonra beni dansa kaldırdı ve bir şeyler başladı. Dünyaya mâl olmuş bir futbolcu diyemezsin, çok iyi bir kalpli…

        Devamı gelmez mi bu ilişkinin?

        Olmaz. O farklı yerde yaşıyor ben farklı yerdeyim. İkimizin de işleri var. O işini bırakıp gelmez ben işimi bırakıp gitmem. Mümkün değil. Çok da kıskanç bir insan. Herkes kendi ülkesinde star, o orada bir şeyler yapsın ben de burada yapayım.

        Evlenmeyi düşünüyor musunuz?

        Yok.

        Herkes, “Evlenilecek kadın” diyor sizin için…

        Ciddi anlamda aşık olmam lazım. Bir erkek bizimle evlenemez…

        Neden?

        Çok zor. Yürütemiyorlar işte, örnekleri var. Erkekler belli bir zaman sonra komplekse giriyorlar. Dışarıda herkes “Ebru Hanım” diyor. Yanındaki beyefendiyi kimse tınlamıyor. O da belirli bir süre sonra sıkıntıya düşüyor. Her yerde fotoğraf çektiriyorsun. Erkek rahatsızlık duyuyorsun. Erkek de hayran olarak geliyor. Ben isim için geldiklerini düşünüyorsun. Evde alışıyorsun birbirine. Evlilik olmaz yani.

        Tam bir "Ben, keyfim ve kâhyası" durumu var yani…

        Aynen öyle, ben, keyfim ve kâhyası...

        "BENİ ÜZENİ BEN DE ÜZERİM"

        6. hissiniz kuvvetli midir?

        Hem de çok kuvvetlidir...

        Fal bakar mısınız? Eğer bakarsanız fincanı kapatacağım...

        Yok fal bakmıyorum ama bakarsam çıkar. Dedelerim şıhmış. Babamın tarafı Suriye Halep'ten Kadıoğulları sülalesinden geliyor. Suriye Halep'te şıhlar çok olur. Gözlerime dikkat edersen belli ediyor kendisini...

        Bir ara fal bakalım...

        Benim hislerim kuvvetli, ilişkilerim o yüzden yürümüyor. Art niyetleri anlıyorum hemen

        İlişki için biraz saf olmak gerekli sanırım

        İşte onu da ben yapamıyorum.

        Bazı erkekler yanındaki kadının daha pasif olmasını istiyor

        Ezikler, kompleksililer, erkekleri hiç sevmiyorum, beni üzüyorlar...

        Aman kimseyi üzmesinler...

        Beni üzeni ben de üzerim... (Kahkahalar)

        Bundan 20 yıl sonra sizi nerede görebiliriz?

        Gitiğim yok çok güzel. Beş yıl sonra zirvede olmak istiyorum. Çok inatçıyımdır. Yavaş yavaş çıkacağım zirveye. Şu zirve neymiş çok merak ediyorum. Herkes, "Zirvedeyim" diyor, bir de ben bakayım nasıl bir yermiş zirve. Gerçi millet 20 yılda gelmiş o noktaya biz de geliriz inşallah.

        Bir bayrak dikmek lâzım tabii...

        Evet, herkes popun kraliçesi...

        İnsanlara lakaplar takılıyor, star diye...

        Ego işte... Ama Tarkan'a "Megastar" deniyor. Kuruçeşme Arena'yı her konserinde doldurdu. Nereye gitse doluyor. Gerçekten Megastar. Ajda Pekkan nerede konser verirse versin doluyor. Sezen Aksu, Bülent Ersoy da öyle. Diğerlerine şaşırıyorum. Ama onların dışındakiler bedava bilet dağıttılar. Demek ki bazılarında balondan bir ego var.

        Twitter'da soyunanlara ne diyorsunuz?

        Hiç takip etmiyorum, sevmiyorum öyle şeyleri ama bu onlara karşıyım anlamına gelmez. Saygı duyuyorum onlara.

        Twitter önemli bir PR kaynağı oldu. Siz nasıl kullanıyorsunuz?

        Hayranlarımla bire bir konuşuyoruz orada. Onlar benim için her şeyi yapıyorlar. O kadar iyiler ki. Onları da çok seviyorum. Bazen sinirlenip saçma sağan birşey yazabiliyorum. Magazinlik oldum oradan ben de. Sevgilimden ayrıldım o yüzden. Bir keresinde "Şu anda bir oteldeyiz. Sevgilim yan odada. Burada fare sesleri var. Of, ya... Sevilimin odasına mı gitsem? Yok ya, sevgilimin odasına gideceğime farelerin yanında uyurum" yazdım. Şakaydı sadece. Sabah bir kalktım, çocuk gitmiş ve bir de mesaj bırakmış, "Sana fareyle mutluluklar, teşekkür ederim" diye. Şakaydı halbuki. Magazine de düşmüş. Bizi Bolu'ya kadar götürmüştü. Çok ayıp oldu. Sabah aradılar magazin muhabirleri. Rezil oldum. Uyudum, uyandım, beş saat sonra ortalık karışmıştı.

        Fena laf çakmış...

        Evet, o günden sonra çok dikkat etmeye başladım yazdıklarıma...

        Oyunculuk olacak mı?

        Teklifler var. Sit-com teklifleri geliyor. Daha zor bir şey. Şarkıcılar prenses gibidir. Konsere çıkacaksan herkes peşindedir. Tüm ekip bir şarkıcı için çalışır. Oyunculukta ekibin bir parçasısın. Kimse sana özel bir şey yapmıyor. Çok çalışman gerekiyor. Vatan Şaşmaz ile konuştuk, "37 gün çalıştım. Hiç uyumadığım da oldu" diyor. Çok zor. Ben yapamayabilirim. Kardeşim Türkyie güzeli, o da oyunculukla uğraşıyor. O azimli bir kız. Biz zaten farklı yapılara sahibiz.

        İleride nerede yaşamayı düşünüyorsunuz?

        İstanbul

        Neden İzmir değil?

        İstanbul'u keşfeden bırakamıyor. İzmir'de doğdum büyüdüm ama İstanbul'suz olamam... İnsanın sevgilileri vardır, bir tane kocası vardır. İstanbul benim kocam. Gaza gelip sarılırmışım taşa toprağa şimdi (Kahkahalar)

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ