Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Işın Karaca'dan HT MAGAZİN'e özel açıklamalar

        HT MAGAZİN / Ömür SABUNCUOĞLU

        105 kilodan 65’e inerek bambaşka bir görünüme bürünen Işın Karaca, hem evlilik hem de pop maksi single hazırlığı içerisinde. Ünlü şarkıcı, “Bizim sektörde dostluk yok” diyor.

        Işın Karaca inanılmaz bir değişim içerisinde. 105 kilodan 65 kiloya inerek tam 40 kilo verdi. Her gördüğümde daha da zayıflamış buluyorum kendisini. Tuğrul Odabaş’la olan mutlu beraberliği onu daha da huzurlu ve dingin bir hale getirdi. Kızı Mia’yla ilişkisini hayranlıkla izliyorum. Proje albümlerden sonra şimdi yeni bir pop maksi single hazırlığı içersinde olan Işın Karaca’yla müzikten özel hayatına doğru uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

        ‘DANS DERSLERI ALIYORUM’

        Hayatınızda neler oluyor?

        Türk Sanat Müziği albümü çıktı, zayıflamaya devam ediyorum, evlilik hazırlıkları sürüyor, çocuk yetiştiriyorum. Yaza pop bir maksi single hazırlığındayım. Sektörüme geri döneyim diyorum, dinleyici de özledi. Dans dersleri almaya başladım. Bir şey yapacaksam iddialı yapmayı seviyorum ve iddialı geliyorum.

        Ne tarz dans dersleri alıyorsunuz?

        Her şey var. Yabancı artistlere bakıyorum, çok acayipler. Profesyonel dansçıya taş çıkarıyorlar. Biz iki omuz sallayınca olduk zannediyoruz ama öyle değil. İzel çok iyi dans ederdi. Bir de Hande Yener çok başarılı.

        Dans da ederseniz 45 kiloya inersiniz.

        Hiç öyle bir amacım yok. Annem bir sabah, “Kızım yeter, daha fazla kilo vermeni istemiyorum” dedi. İnanamadım, “Bir daha söyle” dedim. 105’le başlayan masalım, şu an 65’te. Doktorum, “Biraz sıksan 60’a inersin” dedi ama zaten yaz geliyor. Yüzüyoruz, kızı yaz okuluna götürme koşuşturması filan derken, yazın herkes gibi ben de kilo veriyorum. Bakalım düğüne kadar neler olacak?

        Müzikte biraz geri planda durduğunuzu düşünüyor musunuz? Pek ortalarda değilsiniz.

        2001’den bu yana hızlı tüketimi olmayan müzik üretiyorum. 15 yıllık ‘Yetinmeyi Bilir misin? ve ‘Tutunamadım’ı dün gibi söylüyorum. Evet, geride durdum. Popüler kültüre hizmet eden müzik yapmadım ama yeni jenerasyon bir şarkıcı olarak, arkamdan gelenlere bir yol açtım. Samimiyet, insanın dünyanın en büyük ödülüdür. Kendimle ilgili sahte cümleler kurup kendimi övmedim. Ne yaşadıysam, şarkılarımda onu anlattım. Basit bir dil anlatımım yoktur. Çünkü kaliteli bir dinleyicim var.

        ‘İZLEYİCİYE SAHTEKÂRLIK YAPMAMAK LAZIM’

        Şu sıralar konser paylaşımı rekabeti var. Siz de çok sahneye çıkıyorsunuz ama hiç paylaştığınızı görmedim.

        Halk konseriyse paylaşırım. Paylaşanlarınki playback konser.

        Nasıl yani?

        Kurumsal olarak gittiğim konserlere konser diyemem, bu bir ekstradır. Ben de arkama bir DJ arkadaşımı, yanıma da 2 dansçıyı alıp, “Eller havaya” deyip, parayı cuplayabilirim ama bu benim tercihim değil. 40 kişiye ekmek vermeyi seçiyorum. Daha az işe gideyim ama canlı söyleyeyim. İzleyiciye sahtekârlık yapmamak lazım. O zaman maketimi kes koy oraya, ben evden barkodan katılayım. Bu bana çok saçma geliyor. Kendine yenik düşmek çok acayip bir duygu olsa gerek. Yenik düşmek istemediğim tek kişi kendimdir. Kulüplerdecanlı söyleyenleri tenzih ediyorum.

        ‘Bikini pozumu paylaşmam’

        Ünlü bir anne doğum yapınca, bebeğinin ilk görüntüsü merak edilir. Sizin de bu yaz bikinili ilk pozunuz bekleniyor.

        (Gülüyor) Bir kere Instagram’dan paylaşmam. Çocuklar bir yerde görüntüler artık. Çok da tasvip ettiğim bir durum değil aslında.

        ‘HAZiRAN ORTASINDA evleneceğiz’

        Düğün ne zaman?

        Haziran ortası gibi olacak. İsteme töreni gerçekleşti. Tuğrul önce annemden, sonra da kardeşimden istedi beni.

        Kahve pişirdiniz mi?

        Yok, kendi aralarında anlaştılar ve beni verdiler. “Bana sormadınız” dedim. “Seni alan almış zaten” dediler. “Nikâhta keramet vardır” cümlesine inanıyorum, çocukları olan bir kadınım. Üç ayda bir sevgili de değiştirmiyorum. Bu yaz evlenip bu işi kapatalım diyoruz.

        Harikaymış.

        Zaten adamla kavga bile edemiyorum, ortam yaratıyorum ama sinirleri alınmış. Kıskanmıyor da. Geçenlerde bir şey istedi “Yapmayacağım” dedim, “Yapmazsan yan arabadaki kadına bakacağım” dedi. “Bakarsan ben de adamlara bakacağım” dedim ama ikimiz de bakamayacağımızı biliyoruz. (Kahkahalar)

        "Gelinlik dergilerine kızımla birlikte bakıyoruz"

        Gelinlik hazırlıkları var mı?

        O konuda tıkandım. Gelinlik dergilerine Mia’yla birlikte bakıyoruz. O da gelinlik giyecekmiş. Benim beğendiğimi o beğenmiyor, onun beğendiğini ben beğenmiyorum. (Gülüyor)

        Nasıl bir düğün olacak?

        Bizi gerçekten seven herkes orada olacak. Doğum günümde Tuğrul bir sürpriz hazırlamıştı. Gece 01.00’de konserden geldim. Evin önünde bir sepet vardı. Kapı açıldı, kameralar çıktı. Prodüksiyon yapmış. Evin içinde 10 level ve çok ağır sorulardan oluşan ‘Işın crush’ yapmış. En sonunda bahçede, beşibiryerde, aşk mektubu ve gelinlik vardı. Tekrar evlenme teklif etti, ‘Sevemez Kimse Seni’ şarkısını söyledi. Düğünde bu görüntüleri izleteceğim.

        İnanılmaz bir aşk...

        Sağlıklı ve mutluyum. Çocuklarım beni hiç üzmedi. Çok şükür, 40’ımdan sonra büyük bir huzur geldi. Yetecek kadar para da kazanıyorsan, hayat bu kadar işte!

        "Mia bana kız kardeş siparişi verdi"

        Mia’ya evleneceğinizi pedagog yardımıyla mı anlatacaksınız?

        Mia geçen gün, “Anne benim neden küçük bir kardeşim yok? Hadi bir kız olsun” diye sipariş verdi. Ona o işlerin öyle olmayacağını anlattım. Mia şu an bir pedagog görmüyor ama biz Mia’nın hayatını bir pedagogla paylaşıyoruz. Çünkü boşanmış bir ailenin çocuğu olmak kolay değil. Çok akıllı ve açıksözlü bir çocuk.

        Annesine benziyor yani.

        Evet, her şeyi çat diye söylediğim için bana çok benziyor. Geçen gün “Tuğrul Abi, senin belin ağrıyordu. Geçti mi?” dedi. 3.5 yaşındaki çocuk bunu nereden biliyor, biz anlatmadık. Kocaman bir insan gibi. Allah sağlık versin ve iyi insanlarla karşılaştırsın kızımı.

        Peki üçüncü çocuk?

        (Derin bir nefes alıyor) Bu tüp mide ameliyatından sonra, doktorlar belli bir süre tavsiye etmiyor. Çünkü bebek yeterince beslenemiyor. Tuğrul, “Bir daha çocuk yapmazsan, iki tane çocuğun var ve başımın üstünde yerleri var” dedi. Allah ondan razı olsun. Bir de Mia daha yeni büyüyor. Kendimi biraz toparlayayım, sonra düşüneceğiz.

        "Ülkedeki en iyi 5 şarkıcıdan biri benim"

        Söz yazarı ve besteci kapma yarışı hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Bu hayatta kimse kimsenin değil. Herkes herkesle çalışabilir. Bunu anladığımızda daha iyi insanlar olacağız. Piyasada herkesin çalıştığı insanlar var, iyi de biz kiminle çalışacağız? Tuhaf bir durum. Ben bir şarkı yaptığımda Ziynet Sali’yi arayıp “Sana çok uygun” diyorum ya da Soner Sarıkabadayı arıyor, “Işın tam sana göre bir şarkı var” diyor. Bizde işler böyle yürüyor.

        Müzik sektörünün durumu pek iyiye gitmiyor galiba.

        Son MÜYORBİR toplantısına katılmadım, çünkü hiçbir hakkımız korunmuyor. Müzisyenim ve telif haklarımla geçiniyor olmam gerekiyor. Bu ülkede 5 tane çok iyi şarkıcı varsa, onlardan biri benim.

        Diğer 4 kişi kim?

        Funda Arar, Kenan Doğulu, Kibariye ve Mine Koşan.

        Yeni isimler de çıkmıyor.

        Müsaade edildiği kadar çıkabiliyorlar. Yerlerin kapılmasından korkuluyor. İyi albüm satan ama konsere gidemeyen sanatçılar da var. Mikrofonu alıp şarkı söyleyemedikten sonra, sahnede işin ne?

        Peki eskiler, yeni isimlerin ayağını kaydırıyor mu?

        Bilmiyorum ama neler görüyoruz. Dostun olmadığı enteresan bir sektör.

        Diğer sanatçılar konsere çıkmasın diye fiyat düşürenler var mı?

        Tabii. 100 binlerden 30’a inen gördüm. Sabit fiyat politikası uygulanmadığı için haksız rekabet yaratılıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ