Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Bulut Köpük: "Keşke uyanmasaydım dediğim zamanlar oldu"

        HABERTÜRK MAGAZİN / Neziha KARTAL

        Geçirdiği trafik kazası sonucunda ölümden dönen oyuncu Bulut Köpük, kazadan sonra ilk kez ‘Deccal’ adlı korku fimiyle seyirci karşısına çıkacak. Filmin çekimleri sırasında yoğun bakımda gördüğü kâbuslara geri döndüğünü söyleyen Köpük, “Benim için çok zor çekimlerdi” diyor.

        TRAFİK kazası sonucunda ölümden dönen Bulut Köpük, kazanın ardından ilk kez 24 Temmuz’da vizyona girecek ‘Deccal’ filmiyle seyirci karşısına çıkacak. Köpük’le filmi ve geçirdiği kazanın hayatına etkilerini konuştuk.

        Oyunculuğa nasıl başladınız. Nasıl devam etti?

        Ankara Devlet Konservatuvarı’nın tiyatro sınavına girip kazanamadım. Bölüm başkanı Cüneyt Gökçer’di, o beni istememiş. Sebebini babamdan öğrendim. Dedemle aynı sınıftalarmış ve dedem Gökçer’i dövmüş. Bana sınavda “Ailende sanatçı var mı?” deyince dedemi söylemiştim. Sonra Ankara Sanat Tiyatrosu’nda eğitim alıp İstanbul’a geldim. İlk kamera tecrübem ‘Gomeda’ oldu. İlk filmim de korku filmiydi. Her şey yerine oturmaya başlarken kaza geçirdim. Sonra da kaza gibi bir evlilik yaptım. Hep diyorum; biz dağa değil kadere çarptık. Dağılması çok kolay, toplaması çok zor oluyormuş. 5 yıldır dağılanları toplamaya çalışıyorum. Kendimi toparlamak, hayatımı düzene koymakta biraz geç kaldım.

        ‘Deccal’le devam edelim. Bir oyuncu için korku filminde oynamak avantaj mı dezavantaj mı?

        Malzeme olarak insanların içindeki kötülüğü kullandığı için bence oynamak daha keyifli. Her insanın iyi ve kötü yanları var. Korku filmi kötüyü merkeze koyuyor. Her ne kadar kendi içimde huylanmalar yaşamış olsam da korku filminde oynamaktan memnunum.

        ‘5 YIL SÜRÜNDÜM’

        Ne gibi huylanmalar?

        Kaza geçirip yoğun bakımda kaldığım dönemde sürekli rüya görüyordum. ‘Deccal’deki hastane çekimlerinde o kâbuslara geri döndüm. O sahnelerin çok benzerini hastanede yatarken görmüştüm. Kâbusları tekrar yaşadım. Hem oyunumu oynamaya hem de kafamdaki görüntüleri silmeye çalışıyordum. Benim için oldukça zor çekimlerdi. Çekimlerde rüyama hapsolduğumu hissettim. Kendimi hiçbir yere ait hissetmiyordum. Başta korktum ama sonra fark ettim ki benim bazı şeyleri anlamam için o rüyaları görmem gerekiyormuş. Bunu fark edince normal olduğumu anladım. Bütün bunları anlayabilmek için 5 yıl süründüm.

        Filmin adı ‘Deccal’ ne demek?

        ‘Deccal’, bilinenin aksine bir cin, kötü ruh ya da şeytan değil. İyi ile kötünün birbirine karışma hali. Biz de filmde bunu işledik. Artık o kadar normal ki kötülük, kötülük yaptığınızın farkında değilsiniz. Günümüzde yaşananlara bakıldığında ‘Deccal’in inandırıcılığı, gerçekliği artacaktır.

        ‘Deccal’de nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?

        Deccal’i doğuracak olan kızın arkadaşı Aslı’yı oynuyorum. Aslı sert görünse de maneviyatı güçlü biri. Kendi içinde 2 farklı şeyle savaşıyor. Bu da davranışlarına ve kararlarına yansıyor.

        Siz nasıl birisiniz?

        Feminen tarafım kuvvetlidir ama görünüm olarak daha maskülenim. Babam beni küçükken sert yetiştirdi. Erkek berberine götürüp saçımı kestirirdi. Yetişirken erkek gibi yetiştim ama annemden aldığım bir yanım da var; kadınlığım tuttu mu tam tutar.

        "Çöp kovası taşırken Bulut Hanım oldum"

        Çok yazıldı; film senaryosu gibi bir hayatınız var...

        Kazada hep yazılmış ama bir de bilinmeyenlerim var. İlk aşkım trafik kazasında öldü. Hayatımda her şey uç noktalarda. ‘Deccal’den önce bir barda barmaid’lik yapıyordum. Çöp kovası taşırken Bulut Hanım oldum. Bir gün ölümden dönerken sonra bir baktım evlenmişim. Yaptığım işin de taşıdığım çöpün de yaptığım evliliğin de katkısı vardır bana.

        Hayata dönmenin heyecanı mıydı size evlilik kararı aldıran?

        Boşandığım eşimle kazadan önce sevgili değildik. Kazayı sevgilimle yaptım. Eşim benimle birlikte olmak istiyordu ama ben dengesiz davranıyordum. Sevgilimle de sorunlarımız vardı. Ona “Olursam seninle beraber olurum” diyordum. Kazadan uyandığımda kafam yerinde değildi. Doktorlar entelektüel zekâya gelmemin 2 yılı bulacağını söylediler ama 1.5 ayda evlendim. Çok sağlıklı bir karar değildi. Kafam yerine gelmeye başlayınca da boşanma kararı aldım. 4 ay evli kaldım. O insan bana göre bir insan değildi.

        Bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz?

        Oyunculuğu sürdürmek istiyorum. Umarım başka işlerde çalışmam gerekmez. Ve öldürmeden biriyle beraber olmak istiyorum.

        "Keşke uyanmasaydım dediğim zamanlar oldu"

        Kazadan sonra hayata bakış açınızda neler değişti?

        Bana ex raporu yazdıkları sırada geri gelmişim. “Yatacak yerim de yokmuş” diye dalga geçiyorum. 8 yerden beyin kanaması olduğu için ameliyat edememişler. Sürekli rüya görüyordum. Orası gerçek hayat burası rüya gibiydi. Derinlik kazandım. Kazadan sonra benim hiçbir şeyden korkum kalmadı.

        Kazanın etkisi devam ediyor mu?

        Hâlâ hayatımı toplamaya çalışıyorum. Rüyada her şey kolay, uyuyorsun. Korkutucu olan yaşanan kötülükler. Kazadan sonra insanlarla ilgili hayal kırıklıkları yaşadım. “Ne güzel uyuyordum. Keşke uyanmasaydım” dediğim zamanlar oldu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ